Zorlu yaşam koşulları, LGS başarısına engel olmadı
YAŞAM KOŞULLARI LGS BAŞARISINA ENGEL OLMADI
Tunceli’de hayvancılıkla uğraşan ailesine yardım eden 14 yaşındaki Yusuf Emre Baran, Liseler Geçiş Sınavında (LGS) sadece 5 yanlış yaparak önemli bir başarıya imza attı.
Çemişgezek ilçesi Sarıbalta köyü Ortaokulu’nda eğitim gören 14 yaşındaki Yusuf Emre Baran, eğitim öğretim döneminde hem okula gidip, hemde köydeki diğer arkadaşları gibi küçük baş hayvan yetiştiriciliğinde ailesine yardım etti. Okulda ve ev de fırsat buldukça da LGS’ye çalışan Baran, 90 sorunun 85’ini doğru yaparak önemli bir başarı da elde etti.
Hedefinin aslında sınavlarda tüm soruları doğru yanıtlamak olduğunu aktaran Yusuf Emre Baran, “Ama istediğim gibi olmadı. Sınavda 5 yanlış yaptım. Ailem Sarıbalta köyünde küçükbaş hayvancılıkla uğraşıyor. Bende boş zamanlarımda aileme yardım ediyorum. Meslek olarak ailemin yaşam koşulları çok zor. Ben okul dışında özel bir eğitim almadım. Her hangi özel ders ya da dershaneye gitmedim. Ama gördüğüm eğitimin her aşamasında, öğretmenlerimiz, okul müdürlerimiz ve idarecilerimizin bizlere çok desteği oldu. Okul dönmelerinde ailem bana fazla iş yüklemiyor. Eğitim için bana iyi imkan sağlıyorlar. Ben de aileme yardımcı oluyorum. Sürekli yabandayız. Babamla birlikte koyunları meraya götürüp geliyorum. Ağıla götürüyorum, hayvanlara su veriyorum” dedi.
“5 soruyu sınav heyecanıyla yanlış anladım”
Öğretmenlerinin eğitim sürecinde kendisine çok yardımcı olduğunu anımsatan Baran, “Gece vakti herhangi bir saatte arayıp bizlerden ders çalışmamızı istediler. Hangi konularda eksiğimiz olduğunu söylediler ve bize çok yardımcı oldular. Ben bu başarıyı onlara borçluyum. Okul dışında da cevabını bulamadığımız sorular olunca öğretmenlerimize ulaşıyoruz ve yardım alıyoruz. Onlar da bizi hiç kırmıyorlar bize cevap veriyorlar.
Sınavda 5 yanlış yaptım. Sınavda çıktıktan sonra yaptığım yanlışları anladım. Sınav heyecanıyla kaçırdığım sorulardı” diye konuştu.
Okulun dışında özellikle yazları ailesine yardım ettiğine dikkat çeken Baran, yaşam şartlarımızın zorluğundan dolayı hiç tatile gitmediğini, sadece bir kez İçişleri Bakanlığı’nın projesi üzerinden kaymakamlık ve Valilik aracılığıyla Afyon’a geziye, bir kezde küçük yaşta iken ailesiyle İstanbul’a akraba ziyaretine gittiğini aktardı.
Gönlünde her zaman Elazığ Fen Lisesi olduğunu ileride doktor yada mühendislik olmak istediğini dile getiren Baran, özellikle babasına hayvanları otlatma, sulama ve ağıla koymada her zaman yardımcı olduğunu kaydetti.
“Çocuğumuz için elimizden geleni yapıyoruz”
Küçükbaş hayvancılıkla uğraşan baba Erkan Baran ise, “Çocuğumuzu okutmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bizim için çocuğumuzun okuması her şeyden önemli. Çocuğumuzun bizim gibi çoban olmasını istemiyorum. İyi bir eğitim görmesi için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Sağ olsunlar hocalarımız tüm desteği çocuklarımıza veriyor. Bizde çocuklarımıza hocalarımızla birlikte ne güzelse, o şekil de davranıyoruz. Dersler için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Bizim mesleğimiz çok zor. Çobanlık çok zor. Çocuklarımızın çoban olmasını hayatta istemem. Kendim küçüklükten beri ilkokulu bitirdikten sonra çoban oldum. Çocuğum okuyor, inşallah bu şekilde iyi yerlere de varacak. Çocuğumuzu okul döneminde derslerinde alı koymamak için koyunların genelde yanına gelmesine izin vermem. Okul bittikten sonra da çok zorlamıyorum. Yine derslerini yapıyor. Hayatın zorluklarını görmesi ve çekmesi için de yanımda çobanlığa götürüyorum. Bizim ne çektiğimizi bilsin ve görsün ki okusun. Herkes çocuklarına ilgi göstersin ve yaşam zorluklarını da göstersinler. Çocuğum bana iş yerimde yazları yardımcı oluyor. Ben çocuğumdan bu sınavda soruların tamamını doğru yanıtlamasını bekliyordum. Birazcık heyecan yapmış. Yanlışı oldu. Buna şükür biz memnunuz. Daha iyisi de olabilirdi. Önemli olan vatanına milletine hayırlı bir evlat olması, hayırlı bir çocuk olması, o şekilde büyümesi. Bizde en önce vatan gelir. Her şeyden önce vatan. Vatanına faydalıysa, ailesine saygılıysa bizim en önde gelen beklentimiz odur” ifadelerini kullandı.