’Yüzen fabrika’ suya indi
YALOVA’NIN ALTINOVA İLÇESİNDEKİ TERSAN TERSANESİ’NDE KANADALI “OCEAN CHOİSE INTERNATİONAL” FİRMASI İÇİN İNŞA EDİLEN “CALVERT” İSİMLİ ARKTİK FABRİKA BALIKÇI GEMİSİ DENİZE İNDİRİLDİ. TÖRENE SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK DA KATILDI. VARANK, GEMİNİN İNŞASINDA EMEĞİ GEÇEN İŞÇİLERİ VE YATIRIMCILARI KUTLADI.
Yalova’nın Altınova ilçesindeki Tersan Tersanesi’nde Kanadalı “Ocean Choise International” firması için inşa edilen “Calvert” isimli arktik fabrika balıkçı gemisi denize indirildi. Törene Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da katıldı. Varank, geminin inşasında emeği geçen işçileri ve yatırımcıları kutladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, bugün bir gemiyi değil, tabiri caizse yüzer bir fabrikayı denize indirdiklerini belirterek, ham maddenin elde edilmesinden paketlenmiş son mamule varıncaya kadar ürünün tüm aşamalarının bu gemide hayat bulduğunu vurguladı. Varank, “Ülkemizin gemi ihracatındaki öncülerinden Tersan’ın ürettiği arktik fabrika balıkçı gemisinin denize inişi vesilesiyle sizlerle bir araya gelmekten mutluluk duyuyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Sözlerimin hemen başında, bu geminin inşasında emeği geçen tersanemizin tüm çalışanlarını, yatırımcılarımızı, işçilerimizi, mühendislerimizi tebrik ediyor, her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bugün burada bir gemiyi değil, tabiri caizse yüzer bir fabrikayı denize indiriyoruz. Ham maddenin elde edilmesinden paketlenmiş son mamule varıncaya kadar, ürünün tüm aşamaları bu gemide hayat buluyor. Tek başına bu bile, Türk tersaneciliğinin ve gemi mühendisliğinin ulaştığı seviyeyi göstermesi bakımından son derece gurur verici. Burası, fabrika balıkçı gemileri ve elektrikli feribotlarda dünyanın önde gelen tersanelerinden biri haline geldi. Burada takım çalışmasının ne denli önemli olduğunu görüyoruz. Burası bünyesinde 3 bin 800 kişiyi barındıran, işçisinden mühendisine yöneticisine kadar herkesin tek bir amaç uğruna alın teri döktüğü bir ekmek kapısı. Beni en çok memnun eden hususlardan birisi de burada üretilen gemilerin yerlilik oranlarındaki artış miktarı. Bugün denize indireceğimiz gemimizdeki yerlilik oranı yüzde 55’leri aşmış durumda. Yani yalnızca gemi sanayiine değil, sanayimizin diğer alt sektörlerine de hizmet eden bir yapıdan söz ediyoruz. Kullanılan yerli ürün oranı arttıkça, sanayimizin diğer alt sektörleri de buradan besleniyor ve büyüyor. Burada geliştirilen bir teknoloji, başka sektörlere de katkı sağlıyor ve verimlilik artışı olarak ekonomimize geri dönüyor” dedi.
Varank, “Hükümet olarak hem istihdama olan katkısı hem de ürettiği yüksek katma değerden ötürü gemi inşa yatırımlarına önemli destekler sağlıyoruz” diyerek, şöyle devam etti:
“Bugün bu alanlarda küresel rekabette söz sahibi olan işletmelerimiz varsa, bunun temelinde izlediğimiz bilinçli ve planlı politikalar var. Bu politikalara da sizlerin huzurunda kısaca değinmek istiyorum. Bakanlık olarak, gemi inşa yatırımlarını yatırım teşvik uygulamalarımızla destekliyoruz. Son 7 senede 329 gemiye teşvik belgesi düzenledik; bu projelerin 224 tanesi de tamamlandı. Yine tersanelerimizde gemi inşasında kullanılan sac, motor ve pervane gibi tüm malzemeler için KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti sunuyoruz. Ayrıca istihdam edilen işçiler için de 18 ay boyunca sigorta primi işveren hissesi desteği sağlıyoruz. Bunların yanı sıra, tersanelerimiz bakanlığımızca sunulan AR-GE teşvikleri ve TÜBİTAK desteklerinden de faydalanabiliyor. İşte 2017 yılında kurduğunuz ve 100’e yakın kişinin istihdam edildiği bir AR-GE merkeziniz var. Bu merkezde kurumlar vergisi muafiyeti, gelir vergisi stopaj teşviki, sigorta prim desteği ve damga vergisi istisnası gibi birçok destek sunuyoruz. Burada özellikle altını çizmek istiyorum ki, AR-GE’ye yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır. Günümüz dünyasında, alanında lider olmak, öncü olmak ancak ve ancak AR-GE’ye yapılan yatırımlarla mümkün olabilir. Biz istiyoruz ki, nice Tersan’lar sanayi ekosistemimizde kendine yer bulsun, büyüsün, gelişsin ve ülkemizi küresel arenada üst basamaklara taşısın. Tabii bunu istemek yetmiyor, planlı ve programlı bir şekilde çalışmak, gayret etmek gerekiyor. Bunu yaparken, dış yatırımcılara da kapılarımız ardına kadar açık olacak. Bu noktada yerli-yabancı ayrımımız yok. Sanayide dönüşüme ilişkin alacağımız her karar, devletimizin en üst makamlarınca takip edilecek, sahiplenilecek. Kısacası, bu kalkınma planıyla birlikte topyekun bir sanayi ve teknoloji seferberliği başlatıyoruz. Varmak istediğimiz hedeflere rekabetçi üretim ve yüksek istihdamla varacağız. Denize indireceğimiz bu gemiyi Kanada’ya ihraç ediyoruz. Kanada pek çok uluslararası platformda uyum içinde çalıştığımız ülkelerden biri. Her iki ülke ticaret ve yatırım alanında önemli bir potansiyele sahip. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz.”
Türkiye’nin tersanecilikte, gemi sanayiinde, denizyolu ticaretinde bir fırsatlar ülkesi olduğunu vurgulayan Varank, “Bugün denize indireceğimiz bu gemi ülkemizin ulaştığı yerli ve milli sanayinin, teknolojinin ve yetişmiş insan kaynağının en somut ürünlerinden birisidir. Türkiye’ye yatırım yapan her zaman kazanmıştır, bundan sonra da evelallah kazanacaktır” diye konuştu.