Yöresel Ürünler Fuarı(YÖREX) 10. kez kapılarını açtı
ANTALYA TİCARET BORSASI (ATB) ÖNCÜLÜĞÜNDE TOBB’UN DESTEĞİYLE BU YIL 10’UNCUSU ANFAŞ FUAR MERKEZİ’NDE DÜZENLENEN YÖRESEL ÜRÜNLER FUARI (YÖREX) KAPILARINI AÇTI.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) öncülüğünde TOBB’un desteğiyle bu yıl 10’uncusu ANFAŞ Fuar Merkezinde düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) kapılarını açtı.
‘Sizin oraların nesi meşhur’ sloganıyla 23-27 Ekim tarihlerinde açık kalacak YÖREX’te, 7 bölgeden 81 il, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 18 kalkınma ajansı, 150 civarında oda ve borsa ile toplam 647 civarında katılımcı firma, yöresel ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine sunacak. 250 bin ziyaretçinin hedeflendiği YÖREX için, ANFAŞ Fuar Merkezinde açılış töreni gerçekleştirildi.
Törene, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (ATSO) Davut Çetin, fuara katılan bazı il ve ilçelerin belediye başkanları, kamu kurum ve kuruluşları ile ziyaretçiler katıldı.
“81 ili kapsıyor”
Açılışta konuşan ev sahibi ATB Başkanı Ali Çandır ise Göbeklitepe’den bugüne 12 bin yıllık medeniyetler birikiminin bir yansıması olan yöresel ürünlere sahip çıkma, hakkını ve hukukunu koruma gerçek değerini buldurma, ulusal ve uluslararası piyasalarda ticaretini artırma gibi amaçlarla yöresel ürünler projesini ve YÖREX Fuarı’nı ürettiklerinin altını çizdi.
YÖREX’in 81 ilin tamamını kapsadığını ve o ürünleri insanların tatmasını ve hissetmesini sağladıklarını kaydeden Çandır,
“ Çalışmalarımız bize gösterdi ki bu topraklara özgü 3 bine yakın yöresel ürünümüz bulunmaktadır. Yine gördük ki bu ürünlerimizin büyük bölümü, kıyada köşede kalmış, öz tüketimle sınırlanmış, ticari değeri azalmış ve yok olmaya yüz tutmuştu. Çünkü insanlarımız bir taraftan hızlı tüketime ve kitle ürünlerine meylederken diğer taraftan da yöresinden büyük kentlere göç halindeydi”dedi.
“657 katılımcı”
Fuarda 164 oda ve borsa, 18 kalkınma ajansı ve toplam 647 katılımcının yer aldığını dile getiren Başkan Çandır, “Fuarımızda 5 gün boyunca her adımda başka bir yöremizin ve ilimizin zenginliklerini göreceksiniz. Ülkemizin her köşesinden gelen katılımcılarımızın eşsiz yöresel ürünlerini tadacak ve deneyeceksiniz, yeri gelecek memleket hasretini giderecek, yeri gelecek merak ettiğiniz yöreleri tanıyacaksınız. Kırsal kalkınma, gastronomi ve coğrafi işaret temalı seminerler izleyeceksiniz, Türkiye’nin Peynirleri Sergisi’ni göreceksiniz. Yöresel ürün üreticilerimizin ticari bağ kurduğunu gözlemleyeceksiniz” diye konuştu. Çandır, dünya üzerinde 200 milyar avroluk coğrafi işaretli ürün piyasası bulunduğunu belirtti.
“En az 2 milyar avrolu ihracat olması lazım”
Türkiye’nin ekonomik konumu itibariyle en az 2 milyar avroluk bir coğrafi işaretli ürün ihracatı olması gerektiğine vurgu yapan Çandır, “Ancak, henüz bunun çok gerisindeyiz. Özellikle uluslararası düzeyli coğrafi işaretli ürün ihracatımız birkaç yüz milyon avro düzeyindedir. Son 10 yıldır dünya tarım ürünleri fiyatları sürekli gerilerken coğrafi işaretli tarım ürünlerinin fiyatları artmaktadır. Çünkü bu ürünler ikamesizdir. Dolayısıyla ürünlerimizi ulusal ve uluslararası düzeyde gerçek ekonomik değerine ulaştırmak ve pastadan daha fazla pay alabilmek için bilinen en etkili aracın coğrafi işaret tescili olduğunun bilinmesi gerekir. Ki son on yılda epeyce yol aldık. Geride bıraktığımız on yılda coğrafi işaretli ürün sayımızı 4 katın üzerinde artırdık. Yine 10 yıl önce 48 olan coğrafi işaretli il sayımızı, bu yıl itibariyle 81 ilimizin tamamına yaydık” dedi.
“CİBİS kurulmalı”
Coğrafi işaretin, ürünlere beklenen değeri kazandırması için mutlaka etkili bir kayıt, takip ve denetim sistemi olması gerektiğine değinen Çandır, “Ancak bu sistemi hayata geçirdiğimizde ve oluşturulan katma değeri insanlarımız gördüğünde, yöresel ürünlerimize daha fazla sahip çıkacaktır. Böyle bir süreci yaşayabilmenin etkili yollarından biri ise; müstakil bir coğrafi işaret enstitüsü ile üretici, tüketici ve denetleyen gibi tüm tarafların yer alacağı coğrafi işaret bilgi sistemi (CİBİS) kurmaktır“ diye konuştu.
“81 il 81 ürün”
Çandır, 81 ili kapsayan 26 bölgesel kalkınma ajanslarının ve her ildeki oda-borsaların desteğinde coğrafi işaretli “81 İl, 81 Ürün” isimli yeni bir proje paketinin kurgulanıp hayata geçirilmesinin faydalı olacağının altını çizdi. ATSO Başkanı Çetin, yöresel ürün tanıtımı değil birlik beraberlik ve kardeşliği sergileyen bir buluşma olduğunu bildirdi. Yöresel ürünlerin 30 yıldır Antalya’dan dünyaya tanıtıldığını dile getiren Çetin, yöresel ürünlerin Türkiye’nin toprağı, kültürü, tarımı, el emeği ve turizm ürünü olduğunu kaydetti.
Hisarcıklıoğlu: “Markalaşmanın buluşma noktası”
ÖREX’in artık Türkiye’nin bir vitrini olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, burada Türkiye’nin tüm renklerinin bir araya geldiğinin altını çizdi. Son 10 yılda coğrafi işaretli ürünlerin yüzde 40’ını, oda ve borsaların tescil ettirdiğini kaydeden Rifat Hisarcıklıoğlu, “Onlar tarafından tescil edilen ürün sayısı 150’yi geçti. YÖREX, yöresel ürünlerin markalaşması ve ticari değer kazanması yolunda önemli bir buluşma noktası haline geldi. Her ilin, her ilçenin yöresel lezzetleri, coğrafi işaretli ürünleri burada sergileniyor. Bu sayede YÖREX; coğrafi işaretli ürünlerin, hem Türkiye, hem de dünya ile buluşmasını sağlıyor. Üreticilerle, perakendeciler, burada bir araya geliyor. İkili iş görüşmeleri yapıyorlar. Bu işi ülke geneli yaymak üzere, 7 Bölgede de YÖREX Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi düzenlemeye başladık” ifadelerine yer verdi.
“Küresel pazara girmek önemli”
Yöresel ürünü sadece yurt içinde tescil ettirmekle işin bitmediğine değinen Hisarcıklıoğlu, “Yurt dışında da tescil ettirmek ve küresel pazarlara girmek de önemli. Şu ana kadar 3 ürünümüz Avrupa’da tescillendi. Gaziantep Baklavası, Aydın İnciri ve Malatya Kayısısı. Diğer ürünlerimizin AB nezdinde tescili için de, TOBB, oda borsa camiası olarak çalışıyoruz. Bu kapsamda AB’de tescil bekleyen 15 ürünümüz var. Bunlar; Afyon, Antakya, Edremit, Giresun, İnegöl, Kayseri, Milas ve Taşköprü’den ayrıca, Antep, Aydın ve Malatya; birer ürün için daha başvurdu. Bu topraklardan çıkan ürünlerin değerini, önce biz bilmezsek, dış pazarlara hiç anlatamayız” dedi.
“Bizim ihracatımı 100-200 milyon dolar”
“Son dönemde yaşanan ekonomik çalkantıdan kurtulmanın çözümü de Anadolu topraklarında yatıyor” diyen Hisarcıklıoğlu,
” Zengin olmak istiyorsanız, bölgenizi zengin etmek istiyorsanız, kendi yöresel ürünlerinize sahip çıkın. Bakın peynire, bizde 200 çeşit peynir var. İtalya, Fransa, Hollanda, İsviçre’yi toplasan bu kadar çıkmaz. Ama ne yapmışlar, Rokfor, Çedar, Monterey, Mozeralla markalarını çıkarmışlar. Bunların her biri de, ismini o bölgeden, köyden almış, yerel ürün sonrasında İtalya, Fransa veya Hollanda yılda 3-4 milyar dolar peynir ihraç eder hale geliyor. Bizim ihracatımızda 100-200 milyon dolarlarda kalıyor.”diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, coğrafi işarete sahip bir ürünün, Avrupa’da fiyatını ikiye katladığına değinerek, insanların, yerel olana, doğal olana daha fazla ilgi duyduğunu ve daha fazla para ödediğini kaydetti. Hisarcıkloğlu, TOBB olarak coğrafi işaretli ürünlere desteklerinin devam edeceğini bildirdi.
“Kalkınma yerelden başlıyor”
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’nın bereketli topraklardan oluştuğunu tarım ve turizmin başkenti olduğunu dile getirdi. Kentin 16’sı yabancı 4 milyonu yerli olmak üzere 20 milyon turiste ev sahipliği yaptığını kaydeden Böcek, bu çerçevede yöresel ürünlerin tanıtımına önem verdiklerini söyledi. Fuarda Antalya’nı 8 tescilli ürünün sergileneceğini dile getiren Böcek, “Organik üretimi yaygınlaştıracağız. Toprak ve yaprak analiz laboratuvarını açacağız. Büyükşehir Belediyesi olarak yöresel ürünlerin tanıtımına destek vereceğiz. Bütün üreticilerimize köylerde gübre ve tarımsal destek vereceğiz. Kalkınmayı yerelden başlatacağız” ifadelerine yer verdi.
Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, coğrafi işaretlerin markalaşmasında 10 yıldır düzenlenen YÖREX’in büyük etkisi olduğunu kaydetti.
Karaloğlu: “Marka oldu”
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, YÖREX’in, Türkiye’de yerel ürünler ve coğrafi işaretli ürünler noktasında farkındalığın artırılmasında önemli bir rol üstlendiğine değinerek, “Bugün coğrafi işaret konusu konuşuluyorsa bunda YÖREX’in katkısı büyüktür. YÖREX, hem Antalya’nın hem de Türkiye’nin çok önemli markası haline gelmiştir. Emek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmaların ardından Bakan Varank ve protokol üyeleri açılış kurdelesini kesip, stantları gezdi.