YKS’ye başvuranların yüzde 25’i bölümünden memnun değil
DR. SİBEL BAYKU
2019 yılında YKS’ye başvuran 2 buçuk milyon kişinin yaklaşık yüzde 25’i ya daha önce bir programa yerleşmiş ya da mezunlardan oluştu. Bu durumun yanlış bölüm tercih edilmesinden kaynaklı yaşandığı ifade ediliyor. Dr. Sibel Baykut, “Eğer öğrenciler okudukları bölümü iş hayatında kendilerine uygun bulmuyorlarsa üniversite sınavına girdiği yılki puanlarıyla diğer bölümlere yatay geçiş yapabilirler” dedi.
Birçok araştırmaya göre üniversite öğrencilerinin çoğu tercih aşamasında yanlış kriterlere göre karar veriyor. Geçici ilgiler, sadece para ve dönemsel algılar bireyi yanlış tercihe itiyor. ÖSYM verilerine göre 2019’da 2 milyon 528 bin 31 kişi Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) başvururken bunun 374 bin 795’ini daha önce yerleşmiş, 205 bin 633’ünü ise bir yükseköğretim programını bitirmiş kişiler oluşturdu. Bu rakamlar önemli bir zaman, enerji ve kaynak israfına neden olan bir konuyu işaret ediyor. Ancak bireylerin kendi karakter özelliklerini, öne çıkan yeteneklerini, akademik geçmişini ve güçlü olduğu yanlarını dikkate alan doğru bir kariyer planlaması yapmak da mümkün.
Okumakta olduğu bölümle ilgili heyecanını kaybeden, bu alanın kişisel becerileriyle ya da gelecekteki kariyer planı ile uyumlu olmadığını fark eden bireyler için mezun olmadan önce kariyer rotalarında bir değişiklik yapma imkânı mevcut. Bu durumdaki öğrenciler için, bölümler arasında yatay geçiş, tekrar sınava girmekten daha kolay ve daha az stresli bir yöntem.
Nişantaşı Üniversitesi Rektör Danışmanı Dr. Sibel Baykut, “Öğrenciler meslek seçimi yaparken ilk etapta, sınav puanlarını baz alarak üniversite, şehir ya da alan tercihlerini belirlemeye çalışıyorlar. Fakat o alanda öğrenim görmeye başladıklarında seçtikleri bölümün kişisel yetenek, beceri, ilgi ve ya potansiyelleri ile hiç de uyumlu olmadığını fark ediyorlar. Bu aşamada, yatay geçiş yöntemi, onlara bir seçim ya da belirledikleri kariyer rotalarında yeni tercihlerine uygun bir güncelleme yapması fırsatı sunuyor. Üstelik bu pratik de bir yöntem. Eğer öğrenciler okudukları bölümden mezun olduklarında yapabileceği işler konusunda hayal kurup heyecan duymuyorsa ya da aldığı dersler ilgi ve yetenek alanlarının çok dışında kalıp da başarısız oluyorlarsa; sınava girdikleri yılda aldıkları puanlarıyla tekrar tercih yaparak, diğer bölümlere yatay geçiş yapabiliyorlar. İlk tercihteki yoğun baskı, yatay geçiş sürecinde daha hafif hissediliyor. Zaten bir yükseköğrenim kurumuna yerleştiği için stresleri daha azalmış oluyor ve aldıkları eğitim, gelecekteki kariyerlerinde onları nelerin beklediği hakkında daha net bir analiz yapabilme fırsatı sağlıyor. Çevresindeki entelektüel birikim, onlara kendi alanlarının dışındaki mesleklerle de ilgili bilgi sunuyor” dedi.
“Klavuzu incelemek önemli”
Yatay geçiş yapmayı planlayan öğrencilerin öncelikle okudukları ve okumak istedikleri bölümlere ait puan türlerini incelemelerini tavsiye eden Dr. Sibel Baykut, “Eğer geçiş yapacakları bölümler arasında puan türleri birbiriyle uyumlu değilse, başvuruları olumsuz yanıtlanacaktır. Örneğin, eşit ağırlık puanı ile sözel ya da sayısal puan türüyle öğrenci alan bölümlere yatay geçiş yapılamaz. Öncelikle bunun bilincinde olunmalıdır. Ayrıca girdikleri yılın kılavuzlarını incelemeleri gerekiyor. Burada ilk yerleştirme puanlarında taban puan kriteri baz alınıyor. Ara dönemlerde sadece merkezi yerleştirme puanı ile yatay geçiş yok. İki yıllık bölümlerde birinci sınıf öğrencileri not ortalamasıyla da yatay geçiş yapabilir. Dolayısıyla klavuzu incelemek önemli” şeklinde konuştu.
Dr. Sibel Baykut son olarak, yatay geçiş başvurularının 10 Şubat Pazartesi günü sona ereceğini hatırlattı.