Yaz gribine dikkat
ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE MİKROBİYOLOJİ UZMANI DR. MEHMET KELEŞ, HALK ARASINDA ‘YAZ GRİBİ’ OLARAK BİLİNEN VE KLİMALARDAKİ BAKTERİLER YOLUYLA İNSANLARA GEÇEN ‘LEJYONER HASTALIĞI’NIN, AĞIR VE TEHLİKELİ BİR HASTALIK OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Keleş, halk arasında ‘yaz gribi’ olarak bilinen ve klimalardaki bakteriler yoluyla insanlara geçen ‘lejyoner hastalığı’nın, ağır ve tehlikeli bir hastalık olduğunu söyledi.
Sıcak havalarda ’gribe yakalanmam’ diye düşünülse de grip yaz aylarında da yüksek ateş, halsizlik, terleme, ses kısıklığı, öksürük, balgam çıkarma gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Halk arasında ‘yaz gribi’ olarak bilinse de tıp literatüründe lejyoner hastalığı veya klima hastalığı olarak geçen bakteriyel kaynaklı hastalık, son günlerde sıkça gündeme geliyor.
Lejyoner hastalığına ismini veren ‘legionellapnömonisi’ (atipikpnömoni) adlı bakteri, klimaların filtre sistemlerinde uygun nem ve ısıda üreyerek ortam havasına dağılıyor. Merkezi havalandırma, ısıtma soğutma sistemlerinin kullanıldığı hastane, otel, AVM, iş yerleri, ev, otobüs ve otomobilde kullanılan klima sistemleri içine yerleşerek üreyebiliyor.
VM Medical Park Mersin Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Keleş, yaz aylarının kabusu lejyoner hastalığı konusunda bilgiler verdi. Lejyoner hastalığının gribal enfeksiyonlardan farkını, hastalığa virüslerin etken olmaması olarak açıklayan Keleş, “Bakterilerin yaptığı, ağır ve tehlikeli bir hastalıktır. Gribal enfeksiyonlardan diğer bir farkı ise kişiden kişiye bulaşmamasıdır. Lejyoner hastalığının en önemli belirtisi ateştir. Ateş 38 derece ve civarında seyreder. Ateşle birlikte halsizlik, terleme, ses kısıklığı oluşur. Balgam çıkarma da görülebilir. Hastalık mikrobu klima cihazlarına yerleşir. Burada çoğalan bakteri kişinin klima havasını solumasıyla üst solunum yollarına ve akciğere yerleşir” dedi.
“İstirahat etmeden iyileşme olmaz”
Hastalığın en iyi tedavisinin istirahat etmek olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Keleş, “Ateşin düşmesi ve klinik iyileşmenin olmasına kadar istirahat etmek gerekir. Beslenmede tüm enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi sulu ve hafif gıdalar tercih edilmelidir. En az 2 litre su tüketilmelidir. C vitamini türü meyve ve sebze ağırlıklı beslenilmesi gerekir” diye konuştu.
“Astım krizini tetikliyor”
Sıcak ortamdan ani olarak soğuk ortama girmenin, başka hastalıklara da davetiye çıkardığına dikkat çeken Uzm. Dr. Keleş, “Klimalar sadece zatürre değil, yakın mesafeden yüksek akıma maruz kalındığında yüz felci yapma riski de taşır. Ayrıca astım krizini tetikler, sinüziti olanlarda baş ağrısı yapar, eklem tutulmalarına yol açar” ifadelerini kullandı.
Klima bakterilerinden korunmanın 4 yolu
Uzm. Dr. Keleş, klima bakterilerinden korunmanın 4 yolunu ise şöyle açıkladı:
“Bakteriyel enfeksiyondan korunmada önlem olarak klima çalıştırılmadan önce oda havalandırılmalı. Yatmadan önce çalışan klima yüze üflemeyecek şekilde ayarlanmalıdır. Klima havalandırma sistemlerinin genel bakımları yapılarak periyodik filtre değişimi mutlaka yapılmalıdır. Bakteriyel bir enfeksiyon söz konusu olduğunda tedavide uygun antibiyotik verilmelidir. Bu yüzden gripte kullanılan ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır.”