Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre ’sağlık’ ilk sırada
TÜİK YAŞAM MEMNUNİYETİ ARAŞTIRMASI’NIN SONUÇLARINA GÖRE SAĞLIK, MUTLULUK KAYNAĞI OLAN DEĞERLERDE İLK SIRAYI ALDI.
TÜİK Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nın sonuçlarına göre sağlık, mutluluk kaynağı olan değerlerde ilk sırayı aldı.
TÜİK 2018 Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nın sonuçlarına göre kendilerini en çok sağlıklı olmanın mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı yüzde 69 olurken, bunu sırasıyla yüzde 15,5 ile sevgi, yüzde 8,8 ile başarı, yüzde 4,2 ile para ve yüzde 2,2 ile iş takip etti. Bireylerin yüzde 72,1’i kendi geleceklerinden umutlu olduğunu ifade etti. TÜİK verilerini yorumlayan Sağlık İletişimi Danışmanı Serap Öcal, “Dünya genelinde artan nüfus oranı ve buna bağlı olarak gelişen şehirleşme ile giderek hızlanmak zorunda kalan yaşam ve bu hayata uyum sağlamakta yaşanan güçlükler, iş yükünün ve bununla ilişkili zihinsel yükün artması, kişilerin bireyselleşme düzeyi arttıkça oluşan yalnızlık hissi, kişiler arası ilişkilerde yaşanan problemler ve ekonomik zorluklar gibi faktörler kişileri mutsuzluğa iten en yaygın sebepler olarak görülmektedir. Yine şehirleşmenin maalesef ki kaçınılmaz bir diğer sonucu olan hava kirliliği; astım, kronik tıkayıcı hava yolu hastalıkları (KOAH), akciğer kanseri, tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları, çocuklarda akciğer gelişiminin bozulmasına, astım ve sık bronşit ataklarına neden olarak hastane başvurularında artışa neden olmaktadır. Zorlu fiziksel ve ruhsal ortam koşullarının değiştirilememesine karşın bireylerin de kendi iyilik ve sağlık durumları için çaba harcamamaları durumunda mutsuzluk kaçınılmaz olmaktadır” dedi.
“Sağlıklı ve mutlu olmak elimizde”
Yaşam kalitesinin arttırılması konusuna değinen Öcal, “Daha sağlıklı nesiller yetiştirebilmek ve geleceği sağlıklı inşa edebilmek için toplumsal olarak hareket etmemiz gerekmekte. Hem kronik hastalıkların azaltılması hem de ruhsal iyilik seviyesinin yükseltilebilmesi için kaliteli yaşam stratejilerini kendimize yaşam felsefesi olarak etmeliyiz. Yaşam kalitemizi artırabilmek, yaşamımızın her alanını içeren bir toplumsal hareketi gerektirmektedir. Birlikte hareket etmenin motivasyonu ile sağlıklı beslenme, uyku, dinlenme, spor, kitap okuma, gönüllü sosyal sorumluluk projeleri gibi aktiviteleri birlikte fazla zaman geçirme imkanımız olan kişilerle yaparak sürdürülebilir kılabiliriz. Bunun yanında insani erdemlerimizi; bilgelik, cesaret, adil olmak, insancıllık, ölçülülük ve ruhsallık boyutlarını yitirmeden yaratıcılık, merak, açık fikirlilik, devamlılık ve öğrenme sevgisine de yaşam felsefemizde yer vermeliyiz” dedi.
Dünyanın mutlu ülkelerinde sağlıklı ömür beklentisi yüksek
Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı tarafından yayınlanan Dünya Mutluluk Raporu’nda da sonuç büyük oranda benzerlik gösteriyor. Raporda mutluluk seviyesini kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasıla, sosyal destek, sağlıklı ömür beklentisi, yaşam tercihlerini yapabilme özgürlüğü, cömertlik, yolsuzluk algısı gibi kriterlerin etkilediği görülüyor. Finlandiya bu sıralamada ilk sırayı alırken, Türkiye listenin 53. sırasında yer alıyor.