Y kuşağı ofislerde ev hissini arıyor
YAPILAN ARAŞTIRMALARA GÖRE 2025 YILINDA KÜRESEL İŞGÜCÜNÜN EN AZ YÜZDE 50’SİNİ Y KUŞAĞININ, YÜZDE 25’İNİ DE Z KUŞAĞININ OLUŞTURACAĞI VARSAYILIYOR. ÇALIŞMA KÜLTÜRÜNÜN DEĞİŞTİĞİNİ GÖSTEREN BU VERİLERE GÖRE; ÇALIŞANLARINA KONFORLU, AİDİYET DUYGUSUNU YAKALAYACAKLARI ORTAMLAR SUNAN FİRMALAR YENİ NESLİN TERCİH SEBEBİ OLACAK.
Yapılan araştırmalara göre 2025 yılında küresel işgücünün en az yüzde 50’sini Y kuşağının, yüzde 25’ini de Z kuşağının oluşturacağı varsayılıyor. Çalışma kültürünün değiştiğini gösteren bu verilere göre; çalışanlarına konforlu, aidiyet duygusunu yakalayacakları ortamlar sunan firmalar yeni neslin tercih sebebi olacak.
Dijital çağın başlarında dünyaya gelmiş, teknoloji ile iç içe büyümüş olan Y kuşağı; çalışacakları firmalarda öncelikli olarak; rahat hareket edebilecekleri ve kendilerini özgürce ifade edebilecekleri ortamın sunulmasına önem veriyor. Bu duruma kayıtsız kalmayan şirketler; ofislerini tasarlarken çalışanlarının dinlenebilecekleri, ekip arkadaşlarıyla sohbet edip, sosyalleşebilecekleri ve aynı zamanda kişiselleşebilen ev ortamı hissini veren çalışma alanları hazırlamaya özen göstermeye başladı.
“Ofislere ev hissi veren tasarımlar”
Çalışma hayatındaki iç mimari trendlerinin ev hissi veren tasarımlara yöneldiğine vurgu yapan Bürotime Pazarlama Direktörü Nuran Efendioğlu; “Y kuşağının iş hayatında aktif rol alması çalışma kültüründe büyük bir değişim yaşanmasını neden olarak, ofislerin iç mimari kurgularında, ev hissi oluşturan ahşap detaylar, retro tasarımlar, kapitone dikiş detaylar trend olmaya başladı. Eskiden ofislerde ağırlıklı olarak deri kumaşlı, siyah ve kahverengi renklerin kullanıldığı tasarımlar hâkimken, günümüzde yumuşak dokusuyla keçe kumaşın yer bulduğu, soft ve canlı renklerin tercih edildiği ürünlerin kullanıldığı görülüyor. 2000’li yıllara kadar iş yaşamında yaygın olan hiyerarşik düzenin oluşturduğu dikey iletişim modeli, yerini yatay iletişimin hâkim olduğu daha yalın ve esnek bir şirket organizasyonuna bıraktı. Yeni yapıda bütün çalışanlar, yaptıkları işte anlam bulacağı, çalışma tatmininin, kreatifliğin ve katkının en üst düzeye çıkacağı; insanların bireysel renklerini ortaya koyabilecekleri bir alanı paylaşıyor. Yenilenen çalışma anlayışındaki bu karakteristik değişim çalışma alanlarımızı da evlerimiz kadar özelleştirilebilir hale getirdi” dedi.