VIII. Altay Toplulukları Sempozyumu başladı
ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMUNA BAĞLI TÜRK TARİH KURUMUNUN DESTEĞİYLE KIRGIZİSTAN’IN BAŞKENTİ BİŞKEK’TE DÜZENLENEN ‘VIII. ALTAY TOPLULUKLARI SEMPOZYUMU’ 19 AĞUSTOS’TA DÜZENLENEN AÇILIŞ TÖRENİ İLE BAŞLADI.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna bağlı Türk Tarih Kurumunun desteğiyle Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlenen ‘VIII. Altay Toplulukları Sempozyumu’ 19 Ağustos’ta düzenlenen açılış töreni ile başladı.
Açılış töreninde Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov’un mesajı okundu. Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı Dosalı Esanaliyev tarafından okunan mesajda, “Bu sempozyumun ata babalarımızın tarihi, yaşamı, kültürü, gelenekleri ile tecrübelerinin gelecek nesillere aktarılmasında önemi çok büyüktür. Altay topluluklarının geçmişinin derinlemesine araştırılması gerektiğine inanıyoruz. Bu sempozyuma katılan çok değerli bilim adamlarına teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verildi.
Törende konuşan Türkiye Cumhuriyeti Kırgızistan Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat, etkinliğe Türkiye’den gelen katılımcıları “Ata yurduna hoş geldiniz” diyerek selamladı. Fırat, Kırgızistan, Türkiye ve bölgedeki diğer ülkelerin ortak tarih ve kültürü paylaştığına vurgu yaparak paylaşılan bu ortak değerlerin bu sempozyumda ortaya konulacağını belirtti.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan ise Türkistan bölgesinin mümtaz bir parçası olan Kırgızistan’da bulunmaktan heyecan duyduğunu, tarih boyunca bu toprakların mekân teşkil ettiği önemli olaylar ve yetiştirdiği mümtaz şahsiyetlerle Türk ve İslam dünyası açısından önemli sembollere ev sahipliği yaptığını vurguladı. Bu toprakların yetiştirdiği Satuk Buğra Han, Kaşgarlı Mahmut, Yusuf Has Hacip, Cengiz Aytmatov gibi isimler ile Manas sembolünün, Kırgız ve Türk halklarının ortak değerleri olduğunu belirten Prof. Dr. Turan, Talas Savaşı’na ev sahipliği yapan Kırgızistan’ın İslam medeniyeti için de özel bir anlamı olduğunu ifade etti. Asya’nın ortasından batıya doğru ilerleyen Türk kültürü ile Orta Doğu’dan gelen İslam rüzgarının ilk kez Talas’ta karşılaştığını hatırlatan Prof. Dr. Turan, bu karşılaşmanın sadece Türklerin değil İran, Hindistan, Çin halklarının istikametinde de müspet bir dönüşüme yol açtığını belirtti. Turan, her ne kadar günümüzde Batı medeniyeti karşısında geri çekilmek durumunda kalmışsa da kaynağını Türkistan’dan alan medeniyetin, insanlığın ümidi olduğunu da sözlerine ekledi.
Kırgız Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ablabek Asankanov, Kırgız Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Tınçtıkbek Çorotegin, 29 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Şahin, Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ve Moğolistan Bilimler Akademisi İnsani Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enkhbat Avirmet’in da birer selamlama konuşması yaptığı etkinlik, açış konuşmalarının ardından bildirilerin sunulduğu oturumlarla devam etti.
Türk Tarih Kurumu, TÜRKSOY, Uluslararası Türk Akademisi, Türk Dünyası Belediyeler Birliği, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi ve Bursa Osmangazi Belediye Başkanlığının destekleriyle düzenlenen ve bu seneki teması “Hayvan ve Hayvancılık Kültürü” olan etkinliğe aralarında Türkiye, Rusya, ABD, Japonya, Çin, Güney Kore, Moğolistan, Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan ve Kırgızistan’ın da bulunduğu farklı ülkelerden 200’ün üzerinde bilim insanı katılıyor.