Uz. Dr. Gülderen: “Grip tedavisinde antibiyotiklerin yeri yok”
NECİP FAZIL ŞEHİR HASTANESİ ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ UZMANI DR. EVRİM GÜLDEREN, GRİP TEDAVİSİNDE ANTİBİYOTİKLERİN YERİNİN OLMADIĞINI SÖYLEDİ.
Necip Fazıl Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Evrim Gülderen, grip tedavisinde antibiyotiklerin yerinin olmadığını söyledi.
Uz. Dr. Gülderen, yaptığı açıklamada, eylül, ekim aylarında görülmeye başlanan daha sonra kasım aralık ve ocak aylarında görülme sıklığı artan grip vakalarının salgın olarak tanımlanmaması gerektiğini, vaka sayılarının beklenen bir düzeyde olduğunun belirtti.
Hasta kişilerin virüs taşıyan solunum salgılarının damlacık yoluyla başka kişiye geçmesiyle bulaşma gerçekleştiğini belirten Uz. Dr. Evrim Gülderen, “Özellikle çocuklar için günlük yaşamda temas edilen yüzeylerden de masa, kapı kulpu, oyuncak gibi yüzeylerden bulaşabileceği ve grip olan kişilerle aynı ortamda olabildiğince bulunmamak bulaştırıcılığı önleyebilmektedir. Virüs bulaştığı yüzeylerde 2-8 saat boyunca canlılığını koruyabilmektedir. Virüs bulaştıktan sonra belirtilerin çıkması 1-4 gün sürmektedir. Klinik olarak akut solunum yolu enfeksiyonu yapar ve akut solunum yolu enfeksiyonu yapan diğer etkenlerden ayırt edilemez. Ani başlayan ateş, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun tıkanması ya da akması, baş ağrısı, gözlerde sulanma, kas ağrısı ve halsizlik bulguları olabilir. Küçük çocuklarda ateş daha yüksek; iştahsızlık, bulantı-kusma gibi mide-bağırsak yakınmaları daha sık ve ateşli havale geçirme eğilimi daha fazla olabilir. Yaklaşık olarak 1-2 haftalık bir sürede tamamen iyileşir fakat yaşlılar, çocuklar ve diğer duyarlı gruplarda gerekli tedaviler yapılmadığı takdirde akciğer, kalp veya beyin enfeksiyonu gibi ağır komplikasyonlar ortaya çıkabilir” dedi
“En etkili yöntem aşı”
Aşılanmanın önemine vurgu yapan Uz. Dr. Evrim Gülderen sözlerine şöyle devam etti:
“İnaktive edilmiş virüslerden hazırlanan aşılar bağışıklandırma için kullanılmaktadır. Aşı bir sezon önce dolaşan virüslerden hazırlanmakta olup aşının etkinliği virüsün antijenik yapısını hızlı değiştirmesi nedeniyle yüzde 70-90 düzeyindedir. Her sene tekrarlanan aşılanmalar farklı antijenik yapıdaki virüsleri de kapsamaya başlayacağı için aşı etkinliğini arttıracaktır. Aşılanma hastalığın ağır geçmesini ve komplikasyonlarını engellemektedir.”
Kimlere aşı yapılmalı
Uz. Dr. Gülender, komplikasyonların azaltılması adına riskli grup olarak belirtilen insanların mutlaka aşılanmaları tavsiye ederek bunları şöyle sıraladı:
“65 yaş üzeri ve 6 yaş altı kişiler, astımlı çocuklar ve kronik kardiopulmoner hastalığı olanlar, şeker hastalığı, böbrek hastalıkları ya da bağışıklık yetmezliği olanlar, uzun süreli aspirin tedavisi alanlar, grip sezonunda gebeliğinin ikinci ya da üçüncü trimesterinde olacak kadınlar, grip virüsünü riskli gruplara taşıyabilecek kişiler, sağlık çalışanları, yaşlı bakım evlerinde çalışanlar, ev ziyareti yapanlar, grip açısından riskli kişinin ev halkı, HIV ile enfekte kişiler mutlaka grip aşısı yaptırmalıdırlar.”
Uz. Dr. Gülender, altı aydan küçük bebeklere, yumurta alerjisi olanlara, yüksek ateşi olan erişkinlere bu aşının yapılmaması gerektiğini kaydetti.
“Antibiyotiklerin etkisi yok”
Grip tedavisinde antibiyotiklerin yerinin olmadığını belirten Uz. Dr. Evrim Gülderen şunları kaydetti:
“Antiviral ilaçlar, hastanın şikayetleri başladıktan sonraki 48 saat içinde hatta ilk 24 saat içinde kullanılırsa etkili olabilmekte, antiviral ilaçların yanında; ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlar, burun akıntısını ve tıkanıklığını giderici ilaçların kullanılması, yatak istirahati, bol sıvı alınması, hasta odasının sık sık havalandırılması grip tedavisinin temel taşlarıdır. Eller sık sık yıkanmalıdır. Komplikasyon gelişen vakalar yatarak tedavi edilmelidir. Antibiyotikler, grip virüsüne karşı etkili olmadığı için kullanılmamalıdır. Grip vakalarında hastalık seyri 10 günden fazla sürenler, daha komplike bir hastalığa yakalanma riski oluştuğu zaman uzman hekim tavsiyesi ile tedaviye antibiyotik dahil edilebilmektedir.”
Bu önerilere kulak verin
Uz. Dr. Evrim Gülderen, gribe karşı korunmak için şu önerilerde bulundu:
“Korunmada en etkin yol aşılanmadır. Bulaşmayı önlemek için öksürme, aksırma sırasında ağız ve burun kağıt mendille kapatılmalı, mendil çöpe atılmalıdır. Grip olan kişiler başkaları ile yakın temastan kaçınmalı, hastalık döneminde işe ve okula gitmemelidir. Grip olanların maske takması (cerrahi maske, standart maske) bulaşmanın önlenmesinde yardımcı olacaktır. Ellerin sık sık su ve sabunla yıkanması hastalıktan korunmaya yardımcı olur.”