Ülker “Sıfır Kayıp” hedefiyle 2018’de 16,5 milyon lira tasarruf etti
METE BUYURGAN, “ŞİRKETİMİZİ İLERİYE TAŞIRKEN, HEDEFLERİMİZ ARASINDA GELECEK NESİLLERE YAŞANABİLİR BİR DÜNYA BIRAKMAK İÇİN GIDA SEKTÖRÜNÜN SÜRDÜRÜLEBİLİR DÖNÜŞÜMÜNE ÖNCÜLÜK ETMEK DE BULUNUYOR. BU NEDENLE KURULDUĞUMUZ İLK GÜNDEN BU YANA İSRAFSIZ ŞİRKET PRENSİBİYLE HAREKET EDİYOR, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ALANINDA DA LİDER BİR ŞİRKET OLMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ” DEDİ.
Yıldız Holding Sürdürülebilirlik Platformu şirketleri arasında yer alan Ülker’in, 2018 Sürdürülebilirlik Raporu yayınlandı. 2018’de yapılan iyileştirme ve verimlilik çalışmalarıyla 16,5 milyon lira tasarruf gerçekleştiren Ülker, 2024 sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında 2014’ten beri karbon salım artışı olmadan büyüyor.
Kurulduğu günden bu yana ‘israfsız şirket modeli’ prensibiyle üretimini sürdüren Ülker, 2018 yılına ait ilerlemeleri açıkladığı 4. Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Operasyonel mükemmellik çalışmalarıyla hem maddi kayıpla mücadele eden hem de süreçlerini sürekli yalınlaştırarak çalışanlarının ve tedarikçilerinin daha az kaynakla katma değerli işler üretmesini sağlayan Ülker’de 2018 yılında 16,5 milyon lira tasarruf gerçekleştirildi. 2019 yılında da 10 milyon liralık tasarruf öngörülen iyileştirme çalışmaları da sıfır kayıp hedefi doğrultusunda ilerliyor.
2018 yılında atıklarının yüzde 90’ını geri dönüştüren şirket, 2014’e göre birim üretim başına su kullanımını yüzde 30 azaltarak şimdiden 2024 hedefine ulaştı. Bu rakam 3 milyon nüfuslu bir ilin günlük su tüketimine eş değer. İyileştirme ve verimlilik çalışmalarıyla kullandığı enerji miktarını azaltmayı hedefleyen Ülker bu doğrultuda 2018 yılında 9 bin hanenin 1 yıllık elektrik tüketimine eşit toplam 14.2 bin MWh enerji tasarrufu sağladı. Bu aynı zamanda 2,4 milyon lira maddi tasarruf anlamına geliyor.
Ülker’in 2018 Sürdürülebilirlik Raporu’yla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ülker-Türkiye, Orta Asya ve Balkanlar Bölgesi Başkanı Mete Buyurgan, “Şirketimizi ileriye taşırken, hedeflerimiz arasında gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için gıda sektörünün sürdürülebilir dönüşümüne öncülük etmek de bulunuyor. Bu nedenle kurulduğumuz ilk günden bu yana israfsız şirket prensibiyle hareket ediyor, sürdürülebilirlik alanında da lider bir şirket olmak için çalışıyoruz” dedi.
Buyurgan sözlerine şöyle devam etti:
“Kuruluşumuzun 80. yılına denk gelen 2024 için belirlediğimiz çevre, değer zinciri, inovasyon, çalışanlar, toplumsal sorumluluk, liderlik alanlarını kapsayan sürdürülebilirlik hedeflerimize adım adım yaklaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Finansal açıdan 2018 yılında da başarılı performansımızı sürdürerek 554 bin ton satış hacmine, 5.9 milyar lira ciroya ve 779 milyon lira esas faaliyet karına ulaştık. Değer zincirimizin vazgeçilmez halkalarının tamamına dokunarak; topraktan çiftçiye, çalışanlardan müşterilere uzanan yelpazede tüm paydaşlarımızla beraber gelişmek ve büyümek bizim için önemli. Sektörel ve uluslararası girişimlerde farklı paydaş gruplarıyla beraber çalışıyor, birlikte ve sistemli çalışmanın öneminin farkındayız. Sürdürülebilirlik çalışmalarının ancak şirket ve tüm çalışanlar tarafından benimsendiğinde başarılı olacağını inanıyoruz. Hedeflerimize ulaşmak için belirlediğimiz yol haritası doğrultusunda çalışanlarımızın ve yöneticilerimizin katkılarıyla yolculuğumuza devam ediyoruz.”
Gebze fabrikasına Yeşil Bina Sertifikası
Karbon salım artışı olmadan büyüme stratejisini açıklayan şirket olarak belirlenen hedefle uyumlu şekilde 2014 yılından beri büyürken toplam salımların aynı seviyede tutulduğunu dile getiren Buyurgan, Gebze Fabrikas’ında gerçekleştirilen sürdürülebilirlik uygulamalarıyla da Türkiye’de kendi sektöründe BREEAM “Yeşil Bina Sertifikası” kazanan ilk gıda üreticisi olduklarına vurgu yaptı.
Doğal kaynakları korumanın yanı sıra sürdürülebilirlik hedefleri, tedarik zinciri politikası ve mahsul alımında yerli üreticileri tercih ederek Türk çiftçisinin daha verimli üretim yapmasını desteklemeye çalıştıklarını hatırlatan Buyurgan şu bilgileri aktardı:
“Yıllardır buğday ihtiyacımızın yüzde 80’ini yerli üreticimizden tedarik ediyoruz. Buğday alımımızla, çiftçiler, nakliye, tahmil tahliye ve depolama işçileri, kooperatif ve dernekler olmak üzere 500 binden fazla aileye katkı sağlıyoruz. Gıda Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı tarım araştırma enstitüleriyle buğday ve yulaf özelinde çalışmalar yapıyoruz. Buğday hem ülkemiz hem de bizim için önemli bir ham madde. Konya Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırmalar Enstitüsüyle bisküvilik ideal buğday üretimi için ıslah çalışmaları yaptık. Bu çalışmalar sonunda ’Ali Ağa’ adını verdiğimiz yüksek verimli, kuraklığa dayanıklı bir buğday türü geliştirdik ve yaygınlaşması için çalışıyoruz. Yıllık 4 bin ton yulaf ihtiyacımızın tamamını çiftçilerimizle yaptığımız sözleşmeli ekimden karşılıyoruz. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün Kahraman isimli yulaf çeşidini geliştirme projesine destek olduk. Ülker Bisküvi, tarım alanlarında üretkenliğin ve biyoçeşitliliğin korunması için uluslararası bir vakıf ile birlikte Sürdürülebilir Fındık Tarımı Projesi’ni gerçekleştirdik.”