Yerel seçim çalışmalarının başladığı günlerden bu yana yazmak istediğim bu yazı ancak bugüne kısmet olabildi!

Ülkem insanlarının bir çok farklı özellikleri yanında, dünya genelinde lider olma özellikleri de öne çıkanlardandır. Bu nedenle küçük kahve meclislerinde dahi lider, reis, başkan bulmak hiç te zor değildir. Bu özelliğimiz önemli ölçüde avantaj olarak görülse de başkaca farklı özelliklerimiz nedeni ile çok öne çıkamamaktadır. Fakat söylemem o ki, bir liderin diğerleri arasından sıyrılıp ortaya çıkması bizim toplumumuzda oldukça zordur. Hani, fıkrada anlatılır ya, her ülke ve millet için ayrı ayrı tasarlanmış cehennem mekanlarının kapısında insanların kaçmaması için bekçiler varken, Türkler için olanın kapısında hiçbir güvenlik olmadığını gören kişinin sorusuna verilen muhteşem cevap aslında herşeyin özeti gibi; “bizim bekçi koymamıza gerek yok çünkü orada Türkler var, birbirlerinin çıkmasını engellerler”

Lider olarak meydanlara çıkmanın bu kadar zor olduğu güzelim ülkemde insanlarımızın bu hizmet aşkına hayran olmamak elde değil! Halihazırda yaşadığım mahallede yapılan seçim çalışmalarındaki en önemli gözlemim şudur ki, bizim mahallenin yarısı muhtar adayı! Tam yedi adet muhtar adayı yarışıyor. Biraz düşündüm ve bilmediğim tarafları olabileceğine inanarak adaylara sormaya başladım ama cevaplar daha da dehşete düşürdü. Adaylardan bir tanesi doktor, evet yanlış okumadınız muhtar olmak isteyen doktor. Çevrenize bir parça odaklanarak bakmanız durumunda siz de görebilirsiniz ki, memleketine hizmet aşkı ile yanan çok fazla insan var.

İlgimi çeken ve özellikle merak ettiğim konulardan bir tanesi de hizmet aşkı ile yanan muhtar veya belediye başkanı adaylarının, bu seçim hazırlık döneminde yaptığı harcamalar. Öyle ki 2000-2500TL muhtar maaşı ile bu seçim döneminde yaptıkları tanıtım harcamalarını geri almaları çok mümkün görünmüyor. Basit bir hesap ile 5 yıllık bir süre için seçilmiş bir muhtar toplamda devletten 120.000TL maaş alacakken, seçim döneminde en düşük bütçeli bir tanıtım kampanyasında dahi 50.000TL ile 150.000TL arası harcama yapıldığı belirtiliyor. Eğer muhtarlıktan belediye tarafına geçerseniz bu durum biraz daha vahim bir hal alıyor. Örneğin bir ilçe için belediye başkan adayı iseniz ne kadar harcama yapmanız gerekir? Tamamen kendi imkanlarım ve tahminlerim ile (yanlış olabilir) 200.000TL ile 3.000.000TL arasında bir harcama gerektiğini düşünüyorum. Buradan yola çıkarak hiçbir reel hesaplama yöntemi beni bu konuda neden aday olunur sorusunun cevabına götürmüyor.

Eğri oturup, doğruları söylemeye başlayalım; siyaset tek başına hizmet demek değildir. Siyaset aynı zamanda kişisel ego tatminidir, siyaset aynı zamanda tanınma, bilinme, takdir görme, hürmet edilme, baş üstünde tutulma, yönetme gibi duyguların tatminidir ama en önemlisi bunlar için rant yönetimidir. Bir miktar araştırma yaptığımda böyle bir tanımın daha önce kullanıldığını göremedim ve bu nedenle “rant yönetimi” terimini ülkemizin güzide politikacılarına hediye ediyorum.

Ülkemin hizmet aşkı ile tutuşan seçimden seçime ortaya çıkan bu insanlara ihtiyacı var. Onlar olmasaydı ne yapardık? İyiki varsınız, size hayran olmamak elde değil!

Dostluk ve saygılarımla…

Sinan BEDİR

27.03.2019 – tvTurk