Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan;
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI MEHMET CAHİT TURHAN, 900 YIL ÖNCE HAÇLILARIN, 100 YIL ÖNCE DE EMPERYALİSTLER NE YAPMAK İSTEDİLERSE, BİRTAKIM GÜÇLERİN BUGÜN DE AYNISINI YAPMAK İSTEDİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, 900 yıl önce Haçlıların, 100 yıl önce de emperyalistler ne yapmak istedilerse, birtakım güçlerin bugün de aynısını yapmak istediğine dikkat çekti. Bakan Turhan, geçmişten bugüne hüküm sürülen geniş coğrafyada, medeniyetle özdeşleşen şehirler olduğunu Bağdat, Şam, Halep ve Filistin gibi şehirlerin ölümle, zulümle, kanla, gözyaşıyla anılır hale geldiğini söyledi.
Kastamonu Belediyesi ve AK Parti Belediye Başkanı Adayı Tahsin Babaş’ın Atatürk Spor Salonunda gerçekleştirilen ‘Proje Tanıtım’ toplantısına katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, adı geçen şehirlerde sadece insanlar ölmediğini, binlerce yıllık medeniyet birikim şehirlerin de heba olduğuna dikkati çekerek, “Oysa medeniyeti mekandan, kültürü coğrafyadan ayırmak mümkün değildir. Bakınız Avrupa, Birinci Dünya Savaşı’ndan 20 yıl sonra, çok daha ağır geçen İkinci Dünya Savaşını yaşadı. Avrupa’da taş üstünde taş kalmadı. Ama kısa sürede derlenip toparlandılar. Oysa bizim geniş coğrafyamız, hala Osmanlı’nın yıkılmasıyla sonuçlanan Birinci Dünya Savaşı’nın sancılarını çekiyor. Cetvelle sınırları belirlenen ülkeler, bir türlü dirliği, düzeni sağlayamıyor. Tüm bunlar tesadüf olabilir mi! Coğrafyamızın zorluğu kadar güzellikleri, zenginlikleri de var. Dünyanın gözü kulağı bu coğrafyada. Şehrimize, ülkemize, bölgemize, coğrafyamıza, medeniyetimize, kaderimize sahip çıkmak zorundayız. Bu geniş coğrafyada yaşayan insanların, hudutlar ayırsa da gönülleri bir. Hepsinin gözü kulağı Türkiye’de, sizlerde. Türkiye, bu medeniyetin son kalesi, son umudu. Meseleye böyle yaklaşmak gerekir. Böyle yaklaştığınız takdirde bölgede yaşananların hiçbirinin tesadüf olmadığını daha iyi anlayacaksınız. O nedenle çok uyanık olmamız lazım. At izi, it izine karışmış ve her şeyin çivisi çıkmış durumda. Hakkı hukuku olan değil, gücü olan her şeyi belirlemek istiyor. Maalesef bu güç sahipleri, bu emperyalistler her şeye ve her coğrafyaya hükmetmek istiyor. Geçmişten bugüne hüküm sürülen geniş coğrafyada, medeniyetle özdeşleşen şehirler Bağdat, Şam, Halep ve Filistin gibi şehirler ölümle, zulümle, kanla, gözyaşıyla anılır hale geldi”
“900 yıl önce Haçlıların, 100 yıl önce de emperyalistlerin ne yapmak istedilerse, birtakım güçler bugün de aynısını yapmak istiyor”
900 yıl önce Haçlıların, 100 yıl önce de emperyalistlerin ne yapmak istedilerse, birtakım güçler bugün de aynısını yapmak istiyor” diyen Bakan Turhan, “Bunların tamamı aynı topun kumaşı. Düzenlerinin dışında bir düzen kurucu, oyunlarının dışında bir oyun kurucu, çıkarlarının dışında bir hakimiyet alanı görmek istemiyorlar. Buna karşın biz, başından beri millet olarak da Hükümet olarak da buna “hayır” diyoruz” diye konuştu.
“Ya istiklal ya ölüm” milletimizin varoluş şiarıdır” diyen Bakan Turhan, “Hükümet olarak gücümüzü işte bu asil milletten yani sizlerden alıyoruz. Sizlerden aldığımız yüksek irade ve güçle; bir yandan küresel kuşatma girişimlerini tarumar ederken, diğer yandan darbelerle, muhtıralarla, terör örgütleriyle, ekonomik tehditlerle topyekûn mücadele ediyoruz. Aynı zamanda ülkemizi bir baştan bir başa imar edip, şaha kaldırıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece bugünlere değil, nesillerin yüzünü ağartacak yüzlerce eser bıraktıklarını ve yapmaya da devam ettiklerini ifade eden Bakan Turhan, “Bu dava, bugün bu noktaya geldiyse, yerel seçimlerdeki başarısı yüzündendir. Bunu asla unutmamız gerekiyor. Belediye seçimleri, siyasette basılan zemindir. Siyaset tavanda değil, tabanda yani zeminde maya tutar. Bugüne kadar korkmadan ilerlediysek, bunun içindir. Yani bastığımız zemin sağlam olduğu içindir” ifadelerini kullandı.
Dünyanın ve bölgenin gidişatının, millet olarak da devlet olarak da çok daha güçlü olmalarını zorunlu kıldığını söyleyen Bakan Turhan, şöyle konuştu: “Uluslararası sistem çatırdıyor. Bölgemizde emperyalistler kol geziyor. Ticaret savaşları dur durak bilmiyor. O nedenle hükümet olarak yere çok daha sağlam basmak zorundayız. 31 Mart’taki seçimlere bu zaviyeden bakmak gerekiyor. Ülkemiz büyüdükçe, güçlendikçe, bölgesinde daha fazla söz ve iddia sahibi oldukça, her seçim, sıradan seçim olmanın ötesinde anlamlar taşır oluyor. 31 Mart’ta yapacağımız seçimde kuşkusuz böyle”
31 Mart’ta istikbalinin seçimini yapacaklarını belirten Bakan Turhan, şunları kaydetti: “Yani geleceğimizin, evlatlarımızın, torunlarımızın seçimini yapacağız 31 Mart’ta. Çünkü bir tarafta milletinin, devletinin bekasını her şeyin önünde tutan Cumhur İttifakı var. Diğer tarafta, oynanan küresel oyunlara aracılık eden zillet-illet ittifakı ve taşeronları. Bu millet, tarihinin hiçbir döneminde hayır getirmeyende (şerde) ittifak etmemiştir. Bu millet tarihinin hiçbir döneminde taşeronlara pabuç bırakmamıştır. Bu millet, tarihinin hiçbir döneminde yıkım ekibinin yanında yer almamıştır. Allah’ın izniyle almayacak da. Milletimizin en önemli özelliklerinden biri yanlışta ittifak etmemesidir. Çünkü necip bir milletiz”
Öteden beri siyasal mühendislik oyunlarıyla milletin önüne birtakım tercihler sunulduğunu ancak milletin her defasında gönlünden geçene yöneldiğini aktaran Bakan Turhan, “Bütün mesele milletin gönlünde yer etmektir. Rahmetli Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan bu şekilde ortaya çıkmış ve milletimizin gönlünde derin yer edinmişlerdir. Aynı durum Sayın Cumhurbaşkanımız için de geçerlidir” dedi.
“Bakanlık olarak Kastamonu’nun 3 milyar 881 milyon TL harcadık”
Bakanlık olarak Kastamonu’nun 3 milyar 881 milyon TL harcadıklarını anlatan Bakan Turhan, “Helalı hoş olsun. Pek çok noktada devam eden çalışmalarımız da var. Onlar da tamamlandığında Kastamonu’nun ulaşım sorunu kalmamış olacak. Biz, ölümden başka her şeyin çaresi olduğuna iman etmiş kimseleriz. Allah güç verdikçe, sizler arkamızda durdukça, çözemeyeceğimiz hiçbir sorun olamaz. Yeter ki en değerli hazinemiz olan birliğimize, beraberliğimize halel gelmesin. İnşallah birlik ve beraberliğimizi daima koruyacak, ülkemiz ve milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz. Yüreklerimiz aynı heyecanla atacak, büyük Türkiye ideali için hep birlikte ilerleyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi bir olacak, iri olacak, diri olacağız. Projelerin şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum”
Bakan Turhan’ın konuşmasının ardından Uğur Işılak sahne aldı.