Haftalardır beklediğimiz, sonucunu merak ettiğimiz maç öncesinde Anadolu Efes, uzun zamandır ilk defa EuroLeague sahnesinde Fenerbahçe Beko’ya kendi evinde yenilgisini tattırmak için sahaya çıktı. Moerman ve Dunston gibi pota altı devlerinden yoksun sahaya çıkan Efes’e karşı Fenerbahçe Beko’da Vesely dışında önemli bir eksik yoktu.

Hücuma dayalı bireysel oyunlarla oynayan Efes’e karşı savunmaya ve set hücumlarına ağırlık veren Fenerbahçe Beko’nun mücadelesi tüm otoriteler tarafından haftanın karşılaşması seçildi. Çekişmeli geçmesi beklenen karşılaşmanın ilk ve ikinci periyodunda üstünlük sürekli el değiştirdi. İlk çeyrekte son haftaların en formda ismi Larkin’in başına Fenerbahçe Beko neredeyse 2 bekçi koydu ve Onun savunulmasının imkansız olmadığını gösterdi. Larkin’den istediği verimi alamayan Ataman, sahaya Hırvat guard Kronuslav Simon’u sürdü. Simon ve Singleton’ın yüzdeli dış atışlarına Fenerbahçe Beko ilk çeyrekte Melih Mahmutoğlu ve Datome ile ikinci çeyrekte ise Ali Muhammed ile karşılık verdi. Pota altında da Lauvragne ve Ahmet Düverioğlu ile etkili olan Fenerbahçe’ye karşı son 3 haftada performansı ile adeta herkesi büyüleyen Sertaç Şanlı karşılık verdi. İkinci çeyreğin ortalarında Fenerbahçe Beko, farkı bir ara açtıysa da rakibinin erken faul problemine girmesini iyi kullanan Efes, farkı eritmeyi başardı ve ilk yarı berabere sona erdi.

İkinci yarıda ise kartlar yeniden dağıtıldı ve Efes bu sefer ilk yarının aksine teraziye ağır basan taraftaydı. Dış atışlarla dirilen Shane Larkin ve Kronuslav Simon’un asistleri üçüncü çeyrekte farkı açmayı başaran Efes oyunuyla hem Fenerbahçe Beko’nun eşsiz taraftarlarını hem de sert savunmasını susturmayı başardı. Hücumda Fenerbahçe Beko’yu bireysel oyunlara zorlayan Anadolu Efes, Nando De Colo’nun da düşük yüzdede kalmasıyla oyunu iyice ele aldı ve üçüncü çeyreği 10 sayı önde 59-49 önde bitirdi. Hücumda Efes’in oldukça dominant olduğu üçüncü çeyreğin ardından karar periyodunda Sertaç’ın haraketli bacaklarına karşı pota altında etkisiz kalan Fenerbahçe Beko, oyundan iyice düştü ve son periyodun ortalarında fark 20 sayı civarlarına kadar çıktı. Son beş dakikada Fenerbahçe Beko’da geçen haftanın MVP’si Yunan guard Kostas Sloukas farkını ortaya koymaya başladı ve bulduğu üstüste üçlüklerle son iki dakikaya girerken takımı adına farkı tek hanelere çekmeyi başardı. Bu dakikadan itibaren küçük çaplı bir kriz yaşayan Anadolu Efes’in imdadına aldığı molayla Ergin Ataman yetişti. Beaubous’nun ritmini bulamamasından ötürü ilk yarının Sertaç ile birlikte kahramanlarından olan Simon’u tekrar sahaya süren Efes, krizden Simon’un önderliğinde çıkmayı başardı ve son 30 saniyede farkı yeniden çift hanelere taşıdı ve maçı; Anadolu Efes 81-73 kazanmayı başardı.

Maçın sonrasında Ataman’ın da bahsettiği gibi farkı pota altında Efes’in hareketli bacaklara sahip pivotları yarattı. Fenerbahçe Beko’nun neredeyse kusursuza yakın oynadığı maçta Fenerbahçe Beko değil hangi takım olursa olsun Efes’in karşısında durmak gerçekten çok güç.

Bu yönüyle Efes’le ne kadar gurur duysak az. Geçen sezonki başarısının tesadüf olmadığını Efes, oynadığı oyunla tek başına liderliği hak ettiğini herkese gösteriyor. Anadolu Efes’in bu maçtaki nperformansına değinecek olursak Sertaç Şanlı’ya yine ayrı bir parantez açmakta fayda var. Dunston’ın yokluğunu çok iyi değerlendiren Sertaç, bu takımın sürpriz yumurtası. Hergün oyununu daha da geliştiren genç pivot, dış atışlarla da sunduğu katkı ile geleceği için NBA’e göz kırpıyor. Bunun dışında her gün bench’ten gelen başka bir oyuncudan katkı alan Efes, her gün savunulması daha zor bir takım haline geliyor. Öyle ki Larkin’i de tutsanız Micic’in asistlerini de engelleseniz takımda birisi o sorumluluğu üstleniyor ve takımı sırtlıyor. Tıpkı geçen hafta Beaubous ve bu maçta Simon’da olduğu gibi. Umarız ki Efes, bu form grafiğini korur ve bu sezonun sonunda da finalde görürüz…

Dr. Akın TAŞ