Tüp bebek tedavisinde dikkat edilmesi gerekenler
KADIN HASTALIKLARI DOĞUM VE TÜP BEBEK UZMANI PROF. DR. BÜLENT BERKER, TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR KONUSUNDA UYARDI.
Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Bülent Berker, tüp bebek tedavisinde dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda uyardı.
Genelde Tüp Bebek Tedavisi ile doğan bebeklerin normal şekilde doğan çocuklar kadar sağlıklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bülent Berker, “Bazı durumlarda ise Mikroenjeksiyon uygulaması yapılmakta ve Sperm sayısının oldukça az veya hiç olmadığı vakaların tedavisi yapılmaktadır. Bu tür durumlarda çiftin doğan çocuğa geçecek bir problem ihtimaline karşı genetik incelemeye alınması gerekir” dedi.
Prof. Dr. Bülent Berker, iki tür gebelikte de eşit derecede risk bulunduğunu belirterek, “Bu süre ortalama 15 ila 25 gün çerçevesindedir. Söz konusu süre ilaç kullanımından transfer işlemine dek geçen zamana tekabül eder. Ayrıca klinik ve doktorların uygulamalarına göre bu sürede farklılıklar olabileceği unutulmamalıdır. Tedavilerde kullanılan ilaçların yol açtığı tek sorun, bazı hastalarda karşılaşılan “Yumurtalıkların Aşırı Uyarılması Sendromu” olarak bilinmektedir. Bunun dışında kanser, erken menopoz, kilo alınması gibi etkiler görülmemektedir” diye konuştu.
İlaç kullanımı nedeniyle Enjeksiyon uygulanan bölgede ağrı ile kızarıklık, Kasıklarda ağrı, gerginlik ve yorgunluk türünden yan etkilerle karşılaşılabildiğini anlatan Prof. Dr. Bülent Berker, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca yumurtalıkları baskılama uygulamalarının ardından Vajen’de kuruluk, baş ağrısı, sıcak basması ve ruh hali değişikliği gibi yan etkiler yaşanabilmektedir. Bu sorunlar geçici bir süre ile gerçekleşmekte ve yumurta gelişimi ilaçlarının kullanılmasıyla son bulmaktadır. Tüp bebek tedavilerinde en önemli risk olarak “çoğul gebelik” görülmektedir. İkiz, üçüz, dördüz bebeklerle sonuçlarla gebelik elde edilme ihtimali mevcuttur. Bu sonuçlar embriyo sayısının çoğalmasından kaynaklanmaktadır. Bu tür durumlar erken doğum ihtimalini yükseltmekte, gerçekleşmesi halinde ise doğum ve sonraki yaşantıda problemlerle karşı karşıya kalınmasına yol açabilmektedir.”
Tedavi uygulanan hastalardan yüzde 1 ila 2’lik bir grupta “Yumurtalıkların aşırı uyarılması” sorunu ile karşılaşıldığını ifade eden Prof. Dr. Bülent Berker, “Bu durum karın ağrısı, karın şişliği, nefes darlığı, idrarın yapılamaması, bulantı ve kusma gibi sıkıntılar meydana getirebilmektedir. Bazı durumlarda ise sorunlar hafif bir şekilde atlatılır. Ender olarak görülse de, yumurta toplama uygulamalarında damar yaralanması sonucu batında iç kanama görülebilir. Yine aynı uygulamanın ardından “pelvik enfeksiyon” sorunu yaşanabilmektedir. Tedavi sırasında meydan gelen sorunlar, tedavinin bitmesine sebep olabilmektedir. Yumurta toplam işlemi, sakinleştirici ve ağrı kesiciler verilerek ya da genel anestezi altında yapıldığından ötürü hasta şiddetli ağrı sorunu yaşamamaktadır. Hastaların geneli açısından son derece kolay geçen bir uygulamadır” dedi.
Prof. Dr. Bülent Berker, ağrı benzeri bir şikayet olmaması halinde hastanın ertesi gün rutin yaşantısına dönebildiğini belirterek, yaşadığı şehir dışındaki bir merkezde transfer işlemi yapılan hastaların bir gün sonra evlerine dönmek üzere yola çıkabildiğini dile getirdi.