TÜKETİCİ KREDİLERİ BAŞINIZA BELA OLMASIN!
Değerli okurlar,
Tüketici Kredileri, 6025 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 22 ve 32. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Burada değinilecek olan, temel işlem şartları yanı sıra, kefalet ve bağlı krediler hususudur.
Öncelikle, Tüketici Kredisi Sözleşmesi’nin yazılı olarak, en az 12 punto karakterli bir metin ve açık anlaşılır olması zorunludur ancak yazılı yapılmamış olması, kredi veren tarafından tüketici aleyhine kullanılamaz.
Yasamız gereği, Tüketici Kredisi Sözleşmesi yapılmadan makul süre öncesinde sözleşme şartlarına ilişkin bilgilendirme notunun, cayma hakkını da içerecek şekilde, tüketiciye verilmesi zorunludur.
Tüketicinin yapılan kredi teklifini makul bulup, sözleşmeyi imzalamasını takiben 14 gün içinde, herhangi bir cezai şart ödemeksizin cayma hakkı vardır. Cayma hakkını kullandığını, kredi verene bu süre içinde yöneltmesi yeterlidir.
Cayma hakkını kullanan tüketicinin krediden faydalandığı hâllerde, tüketici, anaparayı ve kredinin kullanıldığı tarihten anaparanın geri ödendiği tarihe kadar olan sürede tahakkuk eden faizi en geç cayma bildirimini kredi verene göndermesinden sonra otuz gün içinde geri öder. Bu süre içinde ödeme yapılmaması hâlinde tüketici kredisinden cayılmamış sayılır. Faiz, akdî faiz oranına göre hesaplanır. Tüketiciden, hesaplanan akdî faiz ve bir kamu kurum veya kuruluşuna veya üçüncü kişilere ödenmiş olan masraflar dışında herhangi bir bedel talep edilemez.
Belirli süreli tüketici kredisi sözleşmelerinde faiz oranı sabit olarak belirlenir. Sözleşmenin kurulduğu tarihte belirlenen bu oran tüketici aleyhine değiştirilemez.
Tüketici kredisi sözleşmelerinde, akdî faiz, efektif yıllık faiz veya kredinin toplam maliyetinin yer almaması durumunda, kredi tutarı faizsiz olarak sözleşme süresinin sonuna kadar kullanılır. Efektif faiz oranı, olduğundan düşük gösterilmişse, kredinin toplam maliyetinin hesaplanmasında esas alınacak akdî faiz oranı, düşük gösterilen efektif faiz oranına uyacak şekilde yeniden belirlenir. Bu hâllerde ödeme planı, yapılan değişikliklere göre yeniden düzenlenir.
Belirsiz süreli kredi sözleşmelerinde faiz oranında değişiklik yapılması hâlinde, bu değişikliğin yürürlüğe girmesinden otuz gün önce, tüketiciye kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla yazılı olarak bildirilmesi zorunludur. Bu bildirimde, yeni faiz oranının yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ödemelerin tutarı, sayısı ile aralıklarının değişmesine ilişkin ayrıntılara yer verilir. Faiz oranının artırılması hâlinde, yeni faiz oranı geriye dönük olarak uygulanamaz. Tüketici, bildirim tarihinden itibaren en geç altmış gün içinde borcun tamamını ödediği ve kredi kullanmaya son verdiği takdirde faiz artışından etkilenmez.
Tüketici, vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksit ödemesinde bulunabilir veya kredi borcunun tamamını erken ödeyebilir. Bu hâllerde kredi veren, erken ödenen miktara göre gerekli tüm faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirim yapmakla yükümlüdür.
Belirli süreli kredi sözleşmelerinde tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, kredi veren, borcun tamamının ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi hâlinde kullanılabilir.
Kredi verenin bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur. Muaccel kılınan taksitlerin hesaplanmasında faiz, komisyon ve benzeri masraflar dikkate alınmaz.
Tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamaz. Tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi hâlinde, istediği sigorta şirketinden sağladığı teminat, kredi veren tarafından kabul edilmek zorundadır. Bu sigortanın kredi konusuyla, meblağ sigortalarında kalan borç tutarıyla ve vadesiyle uyumlu olması gerekir.
Kefalet
Tüketici Kredisi Sözleşmesi’ ne alınan şahsi teminatlar adi kefalet hükmündedir, yani asıl borçluya gidilip ondan tahsil edilemeyen kısım için kefile gidilebilir. Uygulamada sıkça gördüğümüz asıl borçlu ve kefile aynı anda gidilmesidir. Bu durumda kefil kendisi aleyhine yapılan işlemlere karşı yasal haklarını kullanabilir.
Ayrıca Tüketici Kredisi Sözleşmesi’ ne kefil olan kişinin kefaletinin geçerli olabilmesi için, Borçlar Kanunu’ nun 583 ve 584 maddelerinde belirtilen şartları da taşıması gerekir. Buna göre; kefilin kefalet sözleşmesi yazılı olmalı, kefilin sorumlu olacağı azami miktar ve kefalet tarihi kefilin kendi el yazısı ile yazmalıdır. Ve kefil evli ise eşinin rızası, sözleşmeden önce ya da sözleşme sırasında alınmış olmalıdır, bu şartları taşımayan kefalet geçersizdir, sonuç doğurmaz.
Bağlı Krediler
Bağlı kredi sözleşmesi; tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir.
Ekonomik birliğin varlığı;
a) Satıcı veya sağlayıcının tüketici için krediyi finanse ettiği,
b) Üçüncü bir tarafça finanse edilmesi durumunda, kredi verenin kredi sözleşmesinin imzalanması veya hazırlanması ile ilgili olarak satıcı veya sağlayıcının hizmetlerinden yararlandığı,
c) Belirli bir mal veya hizmetin verilmesinin kredi sözleşmesinde açıkça belirtildiği, durumlarından en az birinin varlığı hâlinde kabul edilir.
Tüketicinin mal veya hizmet tedarikine ilişkin sözleşmeden cayması ve buna ilişkin bildirimin cayma süresi içinde ayrıca kredi verene de yöneltilmesi hâlinde, bağlı kredi sözleşmesi de herhangi bir tazminat veya cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın sona erer.
Bağlı kredilerde, mal veya hizmet hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren, tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde müteselsilen sorumludur. Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur. Ancak, kredi verenin sorumluluğu; malın teslim veya hizmetin ifa edilmediği durumlarda satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen malın teslim veya hizmetin ifa edilme tarihinden, malın teslim veya hizmetin ifa edildiği durumlarda malın teslim veya hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren, kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıldır.
Önümüzdeki hafta konumuz “Konut Finansmanı Sözleşmeleri” olacaktır. Gayrımenkul alım işlemlerinde hak kaybının önüne geçmek adına biraz detaylı olarak üstünde durulması gereken bir konu.
Sağlıcakla kalın, yaptığınız her tüketici işleminin belgesini almayı ihmal etmeyin.
Aysel YILDIZ /Avukat-Uzlaştırmacı