“Toprak fetihle kazanılır o fethi unutarak da kaybedilir.”
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. BEDİA KOÇAKOĞLU
-Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu, ” Antalya’nın fethini kutlamak sadece Antalya’nın tarihine sahip çıkmak anlamına gelmez. Aynı zamanda geleceğini de sahiplenmek demektir. Sayın valimizin aşka sebep şehirlerinden biri de Antalya’dır diye tahmin ediyorum. Zira şehrin ruhunu diriltme adına, fetih düşüncesine öncülük eden kendisidir. Ardından Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Menderes Türel Beyefendinin samimiyetle sahip çıktığı bu tarih şuuru, üçüncü yılına ulaştı” dedi.
Bir şehrin fethini kutlamak neden önemlidir?
Bir şehrin fethini anmanın, o şehrin ruhunu diriltmek demek olduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu, onu yaşar hale getirmek, nefes üflemek, taşı, toprağı dillendirmek demek olduğunu hatırlattı.
Babasının Alanyalı, annesinin ise Manavgatlı olduğunu, dedesinin kendisi iki yaşındayken vefat ettiğini ve hiç tanımadığını hatırlatan Koçakoğlu kendisi için dedesinin Manavgat’taki küçük bir mezarlıkta, uzaklara gölgesi düşen bir söğüdün yakınındaki mezardan ibaret iken yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ta ki bir gün anneannem üzerine çuvallar yığdığı, kilidi kırılmış o eski ceviz sandığını açana kadar. Dedemin madalyalarını çıkardı sandıktan. “Bir başpehlivandı, sırtını yere getiren olmadıydı bu toprakta. Bir de sararmış fotoğraf. Dedemin güçlü kolları rakibini kavramış, yere sermek üzere. İşte o an, söğüdün dalları kısaldı, mezar genişledi, genişledi ve dedem koskocaman bir ruh olup doldurdu bütün coğrafyayı. O günden sonra Manavgat’tan her geçişimde dedemin ruhunun içinden geçtim ben. ” dedi.
“Toprak fetihle kazanılır o fethi unutarak da kaybedilir.”
Antalya için de 5 Mart’ı hatırlatmanın her gün Mevlevihane’nin önünden geçen yaşlı amcaya, o gün kubbelerin selam vermesi demek olduğunu söyleyen Koçakoğlu ” Her gün işine yetişmek için acele eden esnafa, o gün Üç Kapılar’ın “işin gücün rastgelsin” diye seslenmesidir. Antalyalı tarihini bilince, Kesik Minare tamamlanır, Alanya’da Kızıl Kule denizle selamlaşır, Tarihi Saat Kulesi Antalya’da zamanı sevdaya kurar. Kısacası; bir şehri fethetmek önemlidir. Onu imar etmek daha önemlidir. Ondan daha da önemlisi o şehrin insanının gönlünü abat etmektir. Lakin en önemlisi şehrin tarihini torunlarımıza anlatmaktır. Zira toprak fetihle kazanılır; o fethi unutarak da kaybedilir. Unutuş en ağır kaybediştir. O yüzden bu toprakları sonsuza kadar Türk yurdu olarak korumanın en anlamlı yoludur hatırlamak ve hatırlatmaktır” diye konuştu.
Vali Karaloğlu ve Başkan Türel’in emeği çok büyük
Antalya’nın, 5 Mart 1207 yılında Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından fethedildiğini ve fethin üzerinden tam 812 sene geçtiğini hatırlatan Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu, Ancak bu bilinci 810’uncu yılda yakalayabildiklerini söyledi. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Bir şehri sevmek aşka sebep aramaktır” sözünü hatırlatan Koçakoğlu: Sayın valimizin aşka sebep şehirlerinden biri de Antalya’dır diye tahmin ediyorum. Zira şehrin ruhunu diriltme adına, fetih düşüncesine öncülük eden kendisidir. Ardından Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Menderes Türel Beyefendinin samimiyetle sahip çıktığı bu tarih şuuru, üçüncü yılına ulaştı.” dedi.
Kutlamaların henüz ikinci yılında 70.000 Antalyalının etkinliklere iştirak ettiğini hatırlatan Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu, bunun önemli bir katılım olduğunu ve iki sebebi bulunduğunu söyledi. “Bunlardan ilki Antalya halkının ruhunda ezelden var olan tarih şuuru” diyen Koçakoğlu, ” Siz sadece o ceviz sandığın üzerindeki çuvalları atıp kapağını kaldırın yeter. Evlad ü iyalden vatan uğruna geçen bir ecdadın torunları için sandıktan yayılan naftalin kokusu bile idraki harekete geçirir bu topraklarda. İkincisi de Sayın Başkan’ın ruhunda gizli. Sevgili anneciğim “önden giden gönlün olursa; arkandan gelenlerin has olur” derdi. Sayın Başkanımız Türel’in bir kardeşlik ve medeniyet şehri olan Antalya’nın kalbine samimiyetle sahip çıktığı için bu tarih ruhunu, gönlünde duyan çok oldu diye düşünüyorum. Ya da şöyle ifade etmek daha doğru olacak; bir başkan ne zaman şehrin kalbine yürür, işte o zaman şehir de ona yönelir. Bu karşılıklı bir aşktır”
Antalya’nın fethini kutlamanın sadece Antalya’nın tarihine sahip çıkmak anlamına gelmediğini, aynı zamanda geleceğini de sahiplenmek demek olduğunun altını çizen Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu Nazım Hikmetin; “Dörtnala gelip Uzak Asya’dan, Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan, bu memleket, bizim” sözlerini hatırlattı. Bu memleketi var eden kültür yaşatılırsa toprağın da toprağı vatan kılan insanın da var olacağını söyleyen Doç. Dr. Bedia Koçakoğlu: “Bu sebeple 812 yıl evvel kapılarını adalete, şefkate, asalete, merhamete, mazluma uzanan ele açan bu nazenin şehrin fethini kutlamak onu, geleceğe bırakmanın en değerli adımlarından biri.
Ak pürçekli anama, beylerbeyi dedeme, Korkut derler atama, aç doyuran, çıplak donatan ecdada rahmet olsun. Bu şehre nezaketle, hürmetle sevda yükleyen Antalyalılar fethimizin 812. yılı kutlu olsun.” diye konuştu.
Hazırlıklar devam ediyor
1-5 Mart tarihleri arasında kutlanacak olan Antalya’nın fethinin 812. yılı etkinlikleri için hazırlıklar devam ediyor. Beş gün sürecek olan fetih kutlamalarının bu yılki teması “Antalya’da Türk-İslam Medeniyetinin İzleri” olarak belirlendi. Kutlamalar çerçevesinde Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve Prof. Dr. Mehmet Çelik konferans verecek. Bu yıl da Akdeniz Üniversitesinin ev sahipliğinde ikincisini yaparak gelenekselleştirilen Uluslararası Antalya Kongresi yerli ve yabancı akademisyenlere ev sahipliği yapacak. İlk kez sergilenecek olan Selçuklu sikkeleri, “Türkiye’de İslami Nümismatik Çalışmalarına” dair düzenlenecek olan paneller, fotoğraf, pul, Selçuklu eserleri sergileri, dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan Antalya Olgunlaşma Enstitüsü Anadolu Replikaları Araştırma Tahlil Üretim Atölyesi gibi çeşitli açılışlar tarihi şehirle buluşturacak. 3 Mart Pazar günü Runatolia koşusu ile devam edecek olan kutlamalar Sahil Antalya Yaşam Parkındaki halk yürüyüşü ve etkinliklerle sürecek. Mehter, kılıç kalkan, okçuluk gösterilerine SOLO TÜRK ve Uğur Işılak’ın konseri eşlik edecek. Bir de özellikle gençlerimize fetih ruhunu aktarabilme ve bir farkındalık oluşturabilme adına kısa bir fetih belgeseli hazırlandı. Bu gösterim Antalya merkez ve bütün ilçe okullarında 1-5 Mart haftasında öğrencilere izlettirilecek.