Reklam
tvTürk

Suriyeli kadın 2 üniversite bitirdi, üçüncüye başladı

SURİYE’DE SÜREN İÇ SAVAŞTAN KAÇARAK 7 YIL ÖNCE TÜRKİYE’YE GELEN 23 YAŞINDAKİ ROBA ALİSLAM ABOUSALEH ADLI GENÇ KADIN, ÖNCE TÜRKÇE’Yİ ÖĞRENİP LİSEYİ BİTİRDİ SONRA, GİRDİĞİ SINAVDA ÜNİVERSİTEYİ KAZANDI ANCAK MADDİ DURUMU İYİ OLMADIĞI İÇİN TÜRKÇE ÖĞRETEREK PARA KAZANIP İKİ ÜNİVERSİTEYİ BÖLÜM BİRİNCİSİ OLARAK BİTİRİP ŞİMDİ 3. ÜNİVERSİTEYİ OKUYOR.

  • Diğer
  • 28 Ağustos 2019
  • 158 KEZ OKUNDU
Reklam

Suriye’de süren iç savaştan kaçarak 7 yıl önce Türkiye’ye gelen 23 yaşındaki Roba Alislam Abousaleh adlı genç kadın, önce Türkçeyi öğrenip liseyi bitirdi sonra, girdiği sınavda üniversiteyi kazandı ancak maddi durumu iyi olmadığı için Türkçe öğreterek para kazanıp iki üniversiteyi bölüm birincisi olarak bitirdi, şimdi 3. üniversiteyi okuyor.

Suriye’de yaklaşık 10 yıl önce başlayan iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan ailenin 6 çocuğundan birisi olan 23 yaşındaki Roba Alislam Abousaleh Mersin’de okula giderek hem Türkçe öğrendi hem de lise öğrenimini tamamladı. Daha sonra Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı’na (YÖS) giren Roba Alislam Abousaleh, Çukurova Üniversitesi Diş Protez Teknolojisini Bölümünü kazandı. Ailesiyle birlikte savaştan kaçtığı ve Türkiye’ye sadece ceplerinde 10 bin lira para ile geldikleri için okurken çalışması gereken genç kadın Türkçeyi çok iyi öğrendiği için özel dershanelerde Türkçe öğretmenliği yapmaya başladı. Kendi gibi mültecilere Türkçe öğreterek kazandığı parayla okul harçlığını çıkardı. Genç kadın bu bölümü birinci olarak bitirirken aynı zamanda açıktan okuduğu ilahiyat fakültesinden de yüksek onur belgesi alarak mezun oldu. Genç kadın bununla da yetinmeyerek Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesine sınavla dikey geçiş yaptı. Şu an 3. sınıf öğrencisi olarak okula devam eden genç kadın Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi uzaktan eğitimi de kazandı.

Roba Alislam Abousaleh, Türkiye’ye nasıl geldiğini ve kazandığı başarıları şöyle anlattı:

“23 yaşındayım 2012 yılında Suriye’den, Türkiye’ye geldim. Annem, babam ve 6 kardeş olarak buraya geldik üzerimizde 10 bin lira vardı sadece. Burada Suriyeliler için bir okul açıldı oraya kayıt yaptırdım ve 11 sınıfı okudum. Daha sonra imam hatip okuluna kayıt olarak 12. sınıfı okudum, buradaki arkadaşlarım ve öğretmenlerim Türkçe konusunda bana çok yardımcı oldular. 12. sınıfı bitirdikten sonra yabancı öğrenci sınavına girdim çok şükür 88 puan alarak takdir aldım. Çukurova Üniversitesi Diş Protez Teknolojileri Bölümünü kazandım. Diş protez teknolojileri bölümü 2’nci sınıfı okurken eşimle tanıştık onun da desteğiyle ilahiyat fakültesine kayıt yaptırdım. Diş Protez Teknolojileri Bölümünden 1’inci olarak mezun oldum. İlahiyat Fakültesini de yüksek onur belgesi alarak bitirdim.”

Okurken ailesinin durumu olmadığı için harçlığını çıkarabilmek için çalıştığını belirten Abousaleh, “Suriyeli yetişkinlere ve çocuklara Türkçe öğretmenliği yaptım. Mezun olduktan sonra Mersin’e döndüm orada da öğretmenlik yaptım ve 7 yıldır da öğretmenlik yapıyorum. Atatürk Üniversitesinde, uzaktan ilahiyat lisansını tamamlamak için kaydım var aynı zamanda Çukurova Üniversitesinde ilahiyat fakültesi 3’üncü sınıfta kaydım var. Ben Kur’an kursu öğretmenliği yapmayı istiyorum, Arapça bildiğim için aynı zamanda hafız olduğum için yani Türklere bir katkım olsun istedim” diye konuştu

En büyük hayalinin Recep Tayyip Erdoğan ile tanışmak olduğunu anlatan genç kadın, “Erdoğan ile konuşmak istiyorum. Türkiye’ye geldiğimden beri yaptıklarımı, yaşadıklarımı ve onu utandırmadığımızı anlatmak istiyorum. O bize Türkiye kapısını açtı burada bizi kabul etti. Ben onu hiç utandırmak istemedim tabi ki utandıranlar olmuştur ama biz onlardan değiliz yani 5 parmağın beşi bir değil” dedi.

Ülkelerinden başlarında Erdoğan gibi birisi olmadığı için kaçmak zorunda kaldıklarını anlatan genç kadın, “Keşke bizim de böyle bir başkanımız olsaydı da ülkemizi bırakmak zorunda kalmasaydık. Bizim başkanımız kötü olduğu için ülkemizi bıraktık. Başkanımız iyi olsaydı yani Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkesine yaptığını yapmış olsaydı ve bize yaptıklarını yapmış olsaydı inanın hiç kimse ülkesini bırakıp gitmez. Orada bizim kendi vatandaşımız bize zulüm yaptı, İsrail ya da düşmanlar tarafından yapılmış olsa başka bir ülkeye asla gitmezdik. Benim kardeşim bana zulüm yapıyorsa ya onu öldürmek zorunda kalacağım ya da o beni öldürmek zorunda kalacak. Ben kardeşlerimi öldürmek istemediğim için herkes oradan çıkmak istedi. Biz buraya sığındık sırf canımızı ve çocuklarımızı korumak, hayatımızı devam ettirmek için daha sonra inşallah savaş biterse ülkemize döneceğiz” şeklinde konuştu.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ