Reklam
tvTürk
SON DAKİKA

“Soykırımdan Hocalı’ya”

HOCALI SOYKIRIMI’NIN 27. YILINDA AZERBAYCAN DEVLET HABER AJANSI (AZERTAC) TÜRKİYE BÜRO BAŞKANI DR. SABİR ŞAHTAHTI’NIN YAZMIŞ OLDUĞU “SOYKIRIMDAN HOCALI’YA” İSİMLİ KİTABINDA ERMENİ SALDIRGANLIĞINI BELGELERİ İLE ANLATIRKEN, DİĞER YANDAN İKİ ÜLKENİN BUNDAN İYİ KOMŞULUK İLİŞKİLERİ İÇİNDE YAŞAYABİLECEKLERİNİ BELİRTİYOR.

Reklam

Hocalı Soykırımı’nın 27. yılında Azerbaycan Devlet Haber Ajansı (AZERTAC) Türkiye Büro Başkanı Dr. Sabir Şahtahtı’nın yazmış olduğu “Soykırımdan Hocalı’ya” isimli kitabında Ermeni saldırganlığını belgeleri ile anlatırken, diğer yandan iki ülkenin bundan iyi komşuluk ilişkileri içinde yaşayabileceklerini belirtiyor.

AZERTAC Türkiye Büro Başkanı Dr. Sabir Şahtahtı, “Soykırımdan Hocalı’ya” isimli kitabını okuyucularıyla buluşturdu. Şahtahtı, kitabında, “Karabağ’ı işgal etmiş olan Ermeniler, kesin olarak işgal ettikleri topraklarımızdan çekilmeli ve Türkiye’ye karşı sözde soykırım iddialarından vazgeçerek, bu yalanlarına son vermelidir” ifadelerini kullanıyor.

Sabir Şahtahtı eserinde özetle şöyle devam ediyor:

“Türklerin ve özellikle Azerbaycanlıların takviminde yer alan facia ile dolu günler, diğer milletlerin tarihlerinde çektikleri acılara kıyasla çok daha fazladır. 1905-1907 yıllarında yaşamış olduğumuz soykırıma varan acılar, daha sonra 1917 Çarlık Rusyası’nın ve 1918 yılının mart ayında halkımız üzerine yönelik Rus ve Ermeni saldırıları büyük felaketlerle sonlanmıştır. Bir günde yalnız Bakü’de 17 bin soydaşımız katledilmiş, dayanılmaz acılar yaşanmıştır. 1920 yılının Nisan işgali,1937 yılının Stalin tutuklamaları, 1948-1953’lerin sürgün olayları ve 1990 yılının 20 Ocak faciasının ağrılarını unutmak çok zordur. 1992 yılının Şubat ayının 26 sabahı Ermenilerin gerçekleştirdiği Hocalı Soykırımı, unutulması zor insani cinayetlerdir.

Hocalı katliamı, tüm modern dünyanın gözleri önünde planlı olarak yapılmış bir soykırımdır. Dört yıl kuşatma altında bulundurulan Karabağ ve Hocalı, son iki yıl sürekli bombalanmış, silahsız yerli Türk halkı bir sabah acımasızca Rus motorize birlikleri eşliğinde iki bin Ermeni canisinin tecavüzüne uğramıştır. O gün daha doğmamış, anasının karnındaki yavrucaktan, kadın kız ihtiyar, yaşına başına cinsiyetine bakılmadan bine yakın insan katledilmiş, yaralananların bir kısmı donarak ölmüş, diri diri çeşitli organları kesilmiş, yakılmış, akla hayale gelmeyecek işkenceler uygulanmış, bir kısmı tutuklanmış ve toplan 2 bin 500 yüz kişi canından olmuştur. Bir milyon insanımız evinden barkından, ata yurdundan koparılmış ve dünyanın en büyük tehcirlerinden biri yaşanmıştır. Halkımız sefalete uğratılmıştır. Maddi ve manevi kaybımız çok büyüktür. Altı bin yıllık Azerbaycan Türk yurdu, toplama Ermeni canilerince işgal edilmiş, tarihi eserlerimiz ahırlara çevrilmiştir.

Bu Ermeni vahşeti, Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları Kuruluşları, Uluslararası Sivil Toplum Örgütleri, Türk Devletleri ve İslam Konferansı kuruluşları tarafından zamanında tepki gösterilseydi, günümüzdeki ve özellikle orta Doğudaki terör olayları bu kadar çok ileri gitmezdi. Süper güçlerin çifte politikalar da teröre destek vermektedir.”

“Hocalı’ya Adalet”

Hocalı soykırımının vahşetini dünyaya anlatabilmek için 2008 yılında Haydar Aliyev Vakfı Başkan Yardımcısı Leyla Aliyeva’nın girişimleri ile “Hocalı’ya Adalet” bilgilendirme kampanyası bu soykırımı dünya kamu oyuna anlatabilmek, işgal edilen toprakları geri almak, sürgündeki bir milyon Azerbaycan halkını Ata yurduna gönderebilmek amacı ile çalışmalarını sürdürmektedir. Bahsedilen kitap, “Hocalı’ya Adalet” bilgilendirme kampanyasının kuruluşunun 10. yılına ithaf ediliyor.

Sabir Şahtahtı da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Prof. Dr. Ali Hasanov’un ön sözünü yazdığı, resmi belgeler ve kanıtlar doğrultusunda, “Soykırımdan Hocalı’ya” kitabının anlamına paralel olarak “Azerbaycan halkının tekrar Hocalı’ya dönmesi hepimiz için mutluluk getirecektir” diyor.

Şahtahtı, “Ermenistan samimi bir şekilde suçunu kabul ederek, uluslararası hukuka uygun olarak işgal ettiği topraklarımızı iade etmelidir. Bu gerçekleştiği takdirde iki ülke iyi komşuluk ilişkileri içinde birbirine destek olarak yaşamlarını sürdürebileceklerdir. Yoksa bu yaranın kanaması durmayacaktır” ifadelerini kullanıyor.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ