Solomon Adaları tarihin en kötü felaketiyle karşı karşıya
BÜYÜK OKYANUS’UN GÜNEYİNDE BULUNAN SOLOMON ADALARI TARİHİNİN EN BÜYÜK PETROL SIZINTISIYLA KARŞI KARŞIYA. 4 HAFTA ÖNCE 700 TON PETROL TAŞIYAN HONG KONG BAYRAKLI TANKER MV SOLOMONS TRADER, YAKINDAKİ BİR MADENDEN BOKSİT YÜKLERKEN KASIRGA NEDENİYLE DEMİRİNDEN KURTULUNCA KONGOBAİNİU KAYALIKLARINDA KARAYA OTURMUŞTU. 225 METRE UZUNLUĞUNDAKİ TANKER 1 HAFTA BAŞIBOŞ BİR ŞEKİLDE SULARDA DOLAŞTIKTAN SONRA MERCANLARIN GEMİNİN YAN KISMINDA BİR YARIK AÇMASIYLA MERCANLA KAPLI KANGAVA KOYUNA 80 TON PETROL SIZDI.
Büyük Okyanus’un güneyinde bulunan Solomon Adaları tarihinin en büyük petrol sızıntısıyla karşı karşıya. Dünya Mirası listesindeki mercan cenneti petrol sızıntısı nedeniyle tehlike altında.
Büyük Okyanus’un güneyinde, Papua Yeni Gine’nin doğusundaki adalar devleti olan Solomon Adaları’na bağlı Rennell adası halkı tarihinin en büyük petrol sızıntısı ile mücadele ediyor. 4 hafta önce 700 ton petrol taşıyan devasa Hong Kong bayraklı tanker MV Solomons Trader, yakındaki bir madenden boksit yüklerken kasırga nedeniyle demirinden kurtulunca Kongobainiu kayalıklarında karaya oturmuştu. 225 metre uzunluğundaki tanker 1 hafta başıboş bir şekilde sularda dolaştıktan sonra mercanların geminin yan kısmında bir yarık açmasıyla mercanla kaplı Kangava koyuna 80 ton petrol sızdırdı. 6 kilometre boyunca yayılan sızıntı yüzünden denizler kirlendi ve balıklar öldü.
Suyun yüzeyini kaplayan simsiyah yağlı katran örtü bölgede meydana gelen gelgit nedeniyle kumsalı da kaplamış durumda. Durumdan şikayet eden ada halkı, tepkilerini “Ne yüzebiliyoruz, ne yiyebiliyoruz” sözleriyle ifade etti. Kıyı köyleri Matanga, Vangu, Lavangu ve Kangava petrol sızıntısından en çok etkilenen yerler arasında. Ada halkı çocuklara balık tutmanın ve yüzmenin yasaklandığını söyledi. Balık avlayarak yiyeceklerini sağlayan ada halkı alışveriş için şimdi başkent Honiara’ya gitmek zorunda.
Yetkililer felaketle başa çıkmaya çalışıyor ve sızıntının adanın Doğu Rennel olarak bilinen, dünyadaki en büyük mercan atollerine ev sahipliği yaptığı için 1988 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilen ve 2013 yılında ise Tehlike Altındaki Dünya Mirasları listesine dahil edilen güney kısmına ulaşmasını önlemede çaresiz kalıyor.
