DEVİR, JEOTERMAL SERACILIK DEVRİ!

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Bitki ve Hayvan Üretim Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Tolga Karaköy, Sivas’ın tarımsal üretimde kullanılabilecek jeotermal kaynaklara sahip olduğunu ancak bu kaynağın üretimde değerlendiremediğini söyledi.

Dünyada ve Türkiye’de jeotermal seracılık üretimde önemli bir pay elde ederken, Sivas’ta sahip olunan jeotermal kaynaklar henüz bu alanda değerlendirilemiyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Bitki ve Hayvan Üretim Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Tolga Karaköy, Sivas’ın tarımsal üretimde kullanılabilecek jeotermal kaynaklara sahip olduğunu belirterek, “Sivas’ta Sıcak Çermik bölgesinde zengin bir jeotermal kaynağımız var. Ama maalesef bu kaynağı üretimde değerlendiremiyoruz. Dünyada sıcak suyun olduğu her yerde ısının tarımsal üretimde kullanıldığını görüyoruz. Türkiye’de birçok bölgemizde de tarımsal üretimde jeotermal kaynaklardan faydalanıldığını görebiliyoruz. Sivas’ta maalesef bu gücü üretime dönüştüremedik” dedi.

Doç. Dr. Tolga Karaköy, jeotermal seracılık sektöründe yatırımcıların Sivas’a çekilebileceğini ifade ederek, “Sivas’ta jeotermal kaynaklardan yararlanılarak üretim yapılabileceğini göstermek için 2012 yılında bir sera kurduk. Isıtmalı koşullarda neler üretebileceğimizi göstermek istedik. Burada domates ürettik. 4 yıl boyunca domates üretimi gerçekleştirdik. Resmi prosedürlerin ortaya çıkarttığı engeller, bölge yatırımcılarının bu işi iyi bilmemesi nedeniyle henüz jeotermal kaynaklı seracılığı başlatabilmiş değiliz. Eminim ki yatırımcılar örnekleri ve karlılığı gördükçe Sivas’ta bu alanda yatırımlar yapacaklardır” diye konuştu.

“Ciddi bilgi kirliliği var”

Karaköy, sürdürülebilir jeotermal seracılık için yatırımcıların bu alanda uzman doğru kişilerle çalışmaları gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi.

“Kırsal kalkınma projeleri dahilinde yatırımcılar doğru insanları bulup onlarla iş yapmalılar. Gerçekten bu alanlarda tecrübesi olan, bilinçli, şuurlu, çiftçiyi ve üreticiyi yanlış yönlendirmeyecek, sürdürülebilirlik noktasında doğru insanlar ve uzmanlar ile çalışmaları gerekiyor. Bu alanda ciddi bir bilgi kirliliği var, bu kirliliğin giderilmesi gerekiyor. Özellikle sera ile ilgili çalışma yapmamış arkadaşların bilimsellikten çok uzak bir şekilde sektörde faaliyet göstermeye çalıştıklarını görüyoruz. Bu çok yanlış. Seracılık alanında çok ciddi teşvikler var. Bu teşvikleri alırken doğru kişilerle temasa geçerek seranın kurulmasından ürünlerin elde edilmesine kadar doğru ve konusunda uzman kişileri seçerek onlarla hareket etmelerini tavsiye ediyorum.”