Siirt’te Hocalı katliamında ölenler anıldı
SİİRT ÜLKÜ OCAKLARI, AZERBAYCAN’IN DAĞLIK KARABAĞ BÖLGESİNDEKİ HOCALI KASABASINDA YAŞANAN VE AZERİ SİVİLLERİN ERMENİSTAN’A BAĞLI KUVVETLER TARAFINDAN TOPLU ŞEKİLDE ÖLDÜRÜLMESİNİN 27’İNCİ YILDÖNÜMÜNÜ BASIN AÇIKLAMASINDA BULUNDU.
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından katledilen 613 sivil, katliamın 27’inci yılında Siirt Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen basın açıklaması ile anıldı.
Güres Caddesi’nde düzenlenen anma etkinliğinde konuşan Ülkü Ocakları Siirt İl Başkanı Deniz Siper, Siirt Ülkü Ocakları ve Siirt Üniversitesi Vatan Sevdalıları Topluluğu olarak geçmişi unutmamak ve unutturmamak için toplandıklarını söyledi. Siper, “İnsanlık tarihinin sözde en medeni devirlerinin yaşandığı bir çağda Hocalı’da bütün dünyanın görmezden geldiği bir katliam yaşandı. 20. asrı Türk’e acı, ızdırap ve dert olarak hatırlatacak zulümlere bir yenisi daha eklendi. Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’nin soykırım tanımına birebir uyan derin bir acıydı yaşananlar. Çocuk, kadın fark etmeden gerçekleştirilen soykırımda 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere 613 kardeşimiz katledildi. 487 kişi ağır yaralandı. Bin 275 kişi ise rehin alındı ve 150 kişi olaylar esnasında kayboldu. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği görülmüştü. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı katliamını Dağlık Karabağ’ın işgalinden bu yana gerçekleşen en kapsamlı sivil katliamı olarak nitelendirmiştir. Ama ne acıdır ki Avrupa başta olmak üzere tüm dünya bu soykırıma gözlerini kapatmıştır. 600 yıl boyunca dünyada ayak bastığı her karış toprağa adaleti, insanlığı, hukuku götüren, birçok gayrimüslim halkın kendilerini de yönetmesi için çağrıda bulunduğu ecdadımızı soykırım ile suçlamak için yarışa giren emperyalizmin gölgeleri, yaşanan bu acılar karşısında ise adeta kör olmuş, sağır kesilmişlerdir. Türk’ün ve Müslümanın olduğu her yere akbaba gibi üşüşülmekte, kanlar su gibi akıtılmakta, bebekler öldürülmekte, kadınlar tecavüzlere uğramaktadır. Son günlerde Mısır’da yaşanan ve bizleri de derinden üzen idamları da bugün burada karınca misali safımızı göstermek adına lanetliyoruz. Elbette isterdik ki Türk ve İslam coğrafyasındaki tüm kardeşlerimizin akıtılan kanlarına bizzat derman olalım. Unutulmamalıdır ki nerede olursa olsun kanı akıtılan kardeşlerimizin acısı bizim acımızdır. Elimizden hiçbir şeyin gelmediği anda bile İbrahim peygamberin ateşine, o ateşi söndüremeyeceğini bile bile su taşıyan karınca misali susmayacağız ve haykırmaya devam edeceğiz” dedi.
Açıklamanın ardından grup sessizce dağıldı.