’’Ses kısıklığı gırtlak (larenks) kanseri habercisi olabilir’’
KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI UZMANI DR. ÖĞR. ÜYESİ HAYATİ KALE, SES KISIKLIĞININ GIRTLAK (LARENKS) KANSERİ HABERCİSİ OLABİLECEĞİNİ SÖYLEDİ.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hayati Kale, ses kısıklığının gırtlak (larenks) kanseri habercisi olabileceğini söyledi.
Ses kısıklığı problemi sıklıkla karşılaşılan ve tedavi edilen rahatsızlıklar arasında gelir. Seste çatallanma ile tamamen sesin çıkmaması arasında semptomlar değişir. Medicana Bahçelievler Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hayati Kale gırtlak (larenks) kanseri hakkında bilgi verdi.
“Sigara ve nargile kullanımı hastalığı tetikler”
Ses kısıklığı probleminin en sık sebepleri arasında sesi kötü kullanmak, geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları ve alerji gibi sebeplerin yattığını aktaran Dr. Hayati Kale, “Ses tellerinde ödem aşamasında başvuran hastalar ilaç tedavisiyle yüksek oranda iyileşebilmekteyken, nodül, polip gibi aşamalarda tedavi ancak uzun süren ses terapileri veya cerrahi müdahaleler ile olabilmektedir. 2 haftadan daha uzun süren ses kısıklıklarında mutlaka daha geniş çaplı bir araştırma gerekir. Özellikle sigara, nargile gibi tütün ürünleri kullanımı olan; alkol alan hastalarda ses kısıklıklarının altında gırtlak kanseri olma ihtimali diğer hastalardan çok daha yüksektir. Ses kısıklığının yanında tütün, alkol kullanımı, ağızdan kan gelmesi, ses kısıklığının 2 haftadan daha uzun sürmesi, ağız veya genital bölgelerde papillomların olması, mide reflüsü olması, sebze meyve tüketiminin az olması gibi durumlar varsa gırtlak kanserinden şüphelenilmelidir” diye konuştu.
Erken teşhisin önemi
Gırtlak kanseri tanısının erken koyulması çok önemli olduğunu dile getiren Dr. Kale, “Erken evrede yakalanan hastaların çoğu; daha basit cerrahi işlemler veya ışın tedavisi ile sağlığına tekrar kavuşabilir. İleri evrelerde yakalanan hastalarda ise çok daha geniş çaplı cerrahi işlemler (gırtlağın tamamen alınması ve boğaza delik açılması; her iki boyun tarafındaki lenf nodlarının temizlenmesi vb.) gerekebilmektedir. Hatta bazen cerrahi işlemlerin yetersiz kaldığı ve tek seçeneğin kemo-radyoterapi olduğu, yaşam süresinin çok düşük olduğu evrelerde bu hastalık karşımıza çıkabilmektedir. Bütün bu riskler göz önüne alındığında ses kısıklığı olan hastaların kulak burun boğaz polikliniklerinde muayene olarak altta yatan sebebi öğrenmesi gerekir. Her ne kadar altta yatan sebep genellikle basit hastalıklar olsa da erken teşhis ve tedavi açısından sebebin araştırılması önemlidir’’ şeklinde konuştu.