Serkan Koçak: ’’Yazılım ve teknoloji anlamında çalışacak eleman bulamıyoruz’’
GÜNÜMÜZDE TEKNOLOJİ YA DA YAZILIM İHRAÇ ETMEK ÜLKELERİN ÖNEMLİ EKONOMİK GELİRLERİN BAŞINDA GELMEYE BAŞLADI. YAPILAN BİR YAZILIM YA DA UYGULAMA SAYESİNDE MİLYONLARCA HATTA MİLYARLARCA DOLAR GELİR SAĞLANABİLİNİYOR. PLUS CLOUDS MÜDÜRÜ SERKAN KOÇAK
Yazılım firması müdürü Serkan Koçak, ’’Özellikle yazılım ve teknoloji anlamında çalışacak eleman bulamıyoruz. Geliştirdiğimiz otomasyon teknolojileri var, ne yazık ki Brezilya ve İngiltere’den insan kiralamak durumunda kalıyoruz. Bunun en büyük sebebi Türkiye’deki yetişmiş mühendislerin yurtdışına gidiyor olmasıdır’’ dedi.
Günümüzde teknoloji ya da yazılım ihraç etmek ülkelerin önemli ekonomik gelirlerin başında gelmeye başladı. Yapılan bir yazılım ya da uygulama sayesinde milyonlarca hatta milyarlarca dolar gelir sağlanabiliniyor. Yerli teknoloji ve yazılım son yıllarda Türkiye’nin gündeminde fazla yer almaya başladı. Türkiye’de yerli yazılım ve uygulamalar yapılsa da istenilen seviyeye gelinmiş değil. Özellikle bu sektörde çalışacak eleman bulunmamaya başlandı. Yerli yazılım firması Plus Clouds Müdürü Serkan Koçak, Türkiye’de kullanılan yazılımların yabancı olduğunu, yabancı yazılımın maliyetlerinin fazla olduğunu ve bu sektörde çalışacak eleman bulamadıklarını söyledi. Ayrıca Koçak, önümüzdeki 4 sene içerisinde yaklaşık 500 milyon yeni uygulamanın hayatımıza gireceğini ve 2024 yılında 8 milyar yeni cihazın online olacağını belirtti.
’’Türkiye’de şirketler yazılıma ciddi anlamda yatırım yapmaya başladı’’
Ülkemizdeki yerli yazılımı değerlendiren Serkan Koçak, ’’Son dönemlerde dolar kurundaki artıştan dolayı ciddi yatırımların olduğunu görüyoruz. Yazılım, makinelere hayat veren teknolojidir, makineyi değerli hale getiren teknolojidir. Türkiye’de şirketler ciddi anlamda yatırım yapmaya başladı. Özellikle finans sektöründe çok fazla yatırım görüyoruz. İstediğimiz rakamlara gelmedi ama oranlara baktığımızda sektöre göre değişebiliyor. Bulut ve otomasyon teknolojilerinde yerli yazılım kullanım oranı ne yazık ki yüzde 10-20’lerde. Bu oranı arttırmak için ciddi anlamda şirketlerin yatırım yapması gerekiyor. Bizde şirket olarak bu oranları arttırmaya çalışıyoruz. Özellikle otomasyon ve bulut anlamında çok ciddi yatırımlar yapıyoruz ama istediğimiz seviyeye gelmedik’’ dedi.
’’Devlet kurumlarında ve şirketlerde ağırlıklı olarak yabancı yazılımların kullanıldığını görüyoruz’’ Türkiye’de kullanılan yazılım konusunda bilgi veren Koçak, ’’Dünyada 5 trilyon dolarlık IT (Bilişim Teknolojileri) pazarı var. Ne yazık ki Türkiye’de bu pazar 30 milyar dolar seviyelerinde, bunun artması gerekiyor. İhracat baktığımız zaman 1,3 milyar dolar. Türkiye kısmına baktığımız zaman devlet ve şirketlerde ağırlıklı olarak yabancı yazılımların kullanıldığını görüyoruz.Bunlar özellikle bulut ve otomasyon alanında. Bunun değişmesi gerekiyor. Çünkü ciddi ihracat potansiyeli var. İçeride yatırım yaptığımız zaman bunun ihracatını da yapar durumuna geleceğiz, aynı finans sektöründe olduğu gibi. Finans sektörü, kendi içinde ürettikleri yazılımları yurtdışında da pazarlıyor hale geldiler. Türkiye’deki devlet kurumlarında ne yazık ki istediğimiz oranlarda yerli yazılım kullanım rakamları yok. Ürettiğimiz otomasyon, veri merkezi yönetimi ve yerli bulut teknolojisi, devlet kurumları ve şirketler kullandığı kullanıldığı zaman 1 milyar doların üzerinde yıllık tasarruf sağlanabilir. Buradaki en büyük problem güven’’ şeklinde konuştu.
’’Yerli yazılıma geçildiği zaman yıllık IT harcamalarının yüzde 50-70 oranında düşeceğini görüyoruz’’
Koçak sözlerine şöyle devam etti: ’’Alışkanlıklarımızdan vazgeçemediğimiz için yabancı firmaların sunmuş olduğu yazılımları tercih ediyoruz. Burada en büyük rolü şirket sahipleri üstlenmeli. Çünkü IT yöneticisine baktığımız zaman risk almak istemiyor, bundan dolayı yabancı yazılımı tercih ediyorlar. Burada patronlara büyük iş düşüyor. Yerli yazılıma geçildiği zaman yıllık IT harcamalarının yüzde 50-70 oranında düşeceğini görüyoruz. Örneğin; yakın zamanda bir firmayı kendi şirketimize taşıdık. Yıllık 1.3 milyon liralık bulut harcamasını 300-350 bin TL civarına çektik. Bunu tüm Türkiye’ye, bizim gibi yerli firmalar tarafından yayıldığı zaman ortalama inanılmaz yükselecek. En son hesaplamalarımıza göre yıllık 1 milyar dolar tasarruf edebileceğimiz bir rakam ortaya çıkıyor. O yüzden şirket sahiplerine büyük rol düşüyor’’.
’’Özellikle yazılım ve teknoloji anlamında çalışacak eleman bulamıyoruz’’
Yazılım sektöründe çalışan açığının olduğuna dikkat çeken Koçak, ’’Türkiye yapılabilecek çok ciddi iş var. Özellikle yazılım ve teknoloji anlamında çalışacak eleman bulamıyoruz. Geliştirdiğimiz otomasyon teknolojileri var, ne yazık ki Brezilya ve İngiltere’den insan kiralamak durumunda kalıyoruz. Bunun en büyük sebebi Türkiye’deki yetişmiş mühendislerin yurtdışına gidiyor olmasıdır. Bunu engellemek için bir takım çalışmalar yapıyoruz. Örneğin; Antalya’da AR-GE merkezi kurduk. İstanbul gibi metropol kentten sıkılmış mühendislerin yurtdışına gitmemesi için Antalya’ya gelin diyoruz. Yazılım için bir ofise bağlık olmak zorunda değiller, istedikleri yerde (plajda ya da evde) çalışabilir. Antalya tatil yöresi olduğu için mühendisleri çalışmaya teşvik edebiliyor. Çalışan sayısı geçen sene göre yüzde 300 büyüdü, giderek artıyor’’ diye konuştu.
’’Antalya’da önümüzdeki yıl teknik lise kurmayı planlıyoruz’’
Eleman yetiştirmek için lise açacaklarını bildiren Koçak, ’’Yetişmiş eleman bulmak zor olduğu için Antalya’da önümüzdeki yıl teknik lise kurmayı planlıyoruz. Kendi elemanımızı kendimiz yetiştireceğiz. Sadece kendimiz için değil, bunu Türkiye için yapıyoruz. Diğer şirketler de buradan faydalanabilecekler. Buradan yetişecek elemanları direkt AR-GE merkezine alacağız. Amacımız, Antalya üzeriden yurtdışına yazılım ihracatı yapmak’’ ifadelerini kullandı.
Teknolojinin nereye doğru gittiğini anlatan Koçak, ’’Yazılım, makine hayat veren teknolojidir, bunu yaptığı zaman makinenin değeri artıyor. Örneğin; makine 10 TL ise yazılım sayesinde 30 TL’ye satılabilir. Yazılım üretmek için çok ciddi yatırımlara gerek yok, sadece insana yatırım yapmak yeterli. Ürettiğimiz otomasyon teknolojileriyle yönettiğimiz veri merkezleri veya firmaların veri merkezlerinde hiçbir insan çalışmıyor. Veri merkezlerinde insan hatası çok ciddi problemlere yol açabiliyor ve şirketleri batırabiliyor. Sadece insana bağlı kaldığımız zaman teknolojik anlamda büyüyemiyoruz. Günümüzde artık yapay zeka konuşuyor. Robotlar insanların işlerini alacak deniyor ama tam tersi durum söz konusu. İnsansız veri merkezini, otomasyon teknolojileriyle yönetiyoruz ama burada insana ihtiyaç yok değil, insanların aslında daha nitelikli şekilde işlerini yapmalarını sağlıyoruz. Aslında angarya işi makinelere ve yazılıma yaptırıyoruz. Yazılımın değeri arttıkça makineler verimli hale geliyor’’ açıklamasında bulundu.
’’Önümüzdeki 4 sene içerisinde yaklaşık 500 milyon yeni uygulama hayatımıza girecek’’
Önümüzdeki 4 sene içerisinde yaklaşık 500 milyon yeni uygulamanın hayatımıza gireceğini belirten Koçak, ’’Bu, son 40 yılda üretilmiş uygulama sayısına eş değer ve inanılmaz büyük bir pazar. Bu, gençler için büyü fırsat kapısı. Çünkü 2-3 kişini startup olarak başlayacağı bir şirket, yaklaşık 100 yıllık şirketin ürettiği değeri 1-2 yıl içinde üretebilirler ve rakip olabilirler. Bir uygulama, Türkiye’deki bütün turizm şirketlerinden çok daha fazla ciro yapabiliyor. Ya da bir uygulama Türkiye’deki bir perakende şirketinden çok daha fazla ciro yapabiliyor. Bu anlamda baktığımız zaman Türkiye’nin Gayrisafi Yurtiçi Hasılasını geçebilecek uygulamalar çıkartabiliriz. Bunun örneğini görüyoruz; dünyada 4’üncü bir firmada 1 trilyon dolar değere ulaştı. Özellikle uygulama sayıları çok artıyor. 2024 yılında 8 milyar yeni cihaz online olacak. Bunlar telefon ya da bilgisayar değil, buzdolabı, tost makinesi gibi cihazlar. Bunlar online olacak. Bunlar inanılmaz rakamlar ve bu hız hiçbir zaman değişmeyecek. Bundan dolayı şirketlerin bu alanlara ciddi yatırım yapmaları gerekiyor, en önemli unsur ise insan’’ dedi.