Sebze ve meyveleri sirkeli suda yıkamaya dikkat
YAŞAR ÜNİVERSİTESİ UYGULAMALI BİLİMLER YÜKSEKOKULU GASTRONOMİ VE MUTFAK SANATLARI BÖLÜM BAŞKANI DOÇ. DR. SEDA GENÇ, “BAZI KİMYASALLAR SİRKELİ SUDA DAHA ETKİN HALE GELEREK TEHLİKEYE NEDEN OLUYOR” DEDİ.
Sebze ve meyveler, yetiştiği topraklardan türlü yollar kat ederek soframıza geliyor. Sebze ve meyve yıkamanın püf noktalarını anlatan Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Seda Genç, “Bazı kimyasallar sirkeli suda daha etkin hale gelerek tehlikeye neden oluyor” dedi.
Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Seda Genç, hemen hemen her gün mutlaka tükettiğimiz meyve ve sebzelerin sağlığımız açısından nasıl ve hangi yöntemle yıkanması gerektiğini anlattı. Genç, meyve sebze üretiminde kullanılan tarım ilaçlarındaki tehlikeye dikkat çekti. Sirkeli suda yıkamanın çok kullanılan bir yöntem olduğunu belirten ve “Bazı kimyasallar sirkeli suda daha etkin hale gelerek tehlikeye neden oluyor” diyen Genç, sebze ve meyvelerin bol su ile tercihen de yemek sodası eklenen su ile yıkanmasını önerdi.
“İnsan sağlığını tehdit ediyor”
Tarımsal ürün verimliliğini artırmak için günümüzde pestisit adı verilen kimyasal içerikli zirai mücadele ilaçlarının yaygın bir şekilde kullanıldığını belirten Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Seda Genç, ancak bu kimyasal ilaçların meyve ve sebzeler aracılığıyla insanlara geçerek insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Doç. Dr. Seda Genç, pestisitlerin sinir sisteminden solunum sistemine kadar birçok olumsuz etkiye neden olduğu, kanser ve dolaşım sistemi hastalıklarının oluşma riskini artırdıklarının bilindiğini hatırlatarak, “Bu nedenle, taze meyve ve sebzelerden pestisit kalıntılarını uzaklaştırmak büyük önem taşımakta” diye konuştu.
Sirkeli su ile temizlemek etkili mi?
Sebze ve meyveleri temizlemek için sirkeli su ile yıkamanın çok uzun zamandır kullanılan bir yöntem olduğunu ifade eden Doç. Dr. Genç, şöyle konuştu:
“Yıkama suyuna sirke ilave etmenin temel amacı, asidik bir yıkama ortamı oluşturarak yetersiz yıkama ihtimaline karşılık gıda üzerinde bulunabilen muhtemel zararlı biyolojik etkenlerin uzaklaştırılmasıdır. Ancak, günümüzde yaygın olarak kullanılan pestisitlerin pek çoğunun aktif maddesi asidik koşullarda daha kararlı hale gelmektedir. Bu da yetersiz bir yıkama nedeniyle bu tür ilaçlar gıdadan uzaklaştırılamayıp vücuda alınırsa olası zararlı etkilerinin çok daha uzun süreler boyunca sürdürmelerini sağlanması demektir. Hangi sebze ve meyvede hangi pestisitin kullanıldığı bilinmediği için sirkeli suyla yıkanmamaları gerekir. Sebze ve meyveleri tamamen tarım ilacından arındırmak mümkün olmasa da duru suyla yıkayıp özellikle yeşillikleri suda bekletmek, en doğru temizleme şeklidir.”
“Yemek sodası eklenmiş su kullanabilirsiniz”
Sebze ve meyveleri sirkeli suyla yıkamak yerine bol su ile yıkamanın tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Seda Genç, “Bunun yanında pestisitlerin içerdiği aktif zehirli bileşiklerinin alkali sularda çok daha hızlı bozulduklarının bilinmesi nedeniyle yıkama suyunun içine yemek sodası eklenmesi de önerilmekte. Ancak sodalı su ile yıkamanın her ne kadar pestisitlerin parçalanmasını hızlandırdığı ve olumlu bir etkisi olduğu kabul edilse de bu ilaçların zararlı etkilerini tamamen ortadan kaldırdığını söylemek mümkün değil” dedi.
“Ilık suda bekletip bol su ile durulamak en uygun yöntem”
Doç. Dr. Genç, zirai ilaçların zararlı etkilerinden korunmak için kullanılabilecek diğer bir etkin yöntemin de insan sağlığını tehdit etmeyen zirai mücadele yöntemleri kullanılarak yetiştirilen, tercihen organik, iyi üretim uygulamaları sertifikalı sebze ve meyvelerin tüketilmesi olduğunu kaydetti. Genç, şunları söyledi:
“Ancak, günümüz koşullarında organik belgeli ürünleri bulabilmek veya satın alabilmek her zaman mümkün olmayabilir. Böyle bir durumda sebze ve meyveleri sirkeli su ile yıkamak yerine, ılık suda bekletip sonrasında bol su ile durulamanın en uygun yöntem olduğu görülmekte. Bunun yanında, bilinçli tüketiciler olarak zararlı kimyasallar içermeyen, sürdürülebilir ve iyi tarım uygulamaları ile yetiştirilmiş güvenilir ürünleri talep etmek kısa vadede olmasa da orta vadede bu ürünlerin uygun koşullarda pazarda bulunabilir olmasının yolunu açacaktır.”