Samsun Memur-Sen’den ’Barış Pınarı Harekatı’na tam destek
SAMSUN EĞİTİM-BİR-SEN 1 NOLU ŞUBE BAŞKANI VE MEMUR-SEN SAMSUN İL TEMSİLCİSİ HAMDİ YILDIZ, SURİYE’NİN KUZEYİNE YAPILMASI PLANLANAN “BARIŞ PINARI” HAREKATINI DESTEKLEDİKLERİNİ AÇIKLADI
Samsun Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı ve Memur-Sen Samsun İl Temsilcisi Hamdi Yıldız, Suriye’nin kuzeyine yapılması planlanan “Barış Pınarı Harekatı”nı desteklediklerini açıkladı.
Başkan Yıldız yaptığı açıklamasında, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları ile emperyalizmin oluşturmak istediği terör koridoruna engel olunduğunu hatırlatarak, “Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları ile emperyalizmin oluşturmak istediği terör koridorunun önünü kesen devletimiz, Fırat’ın doğusuna yönelik bu harekatla, emperyalizmin taşeronluğunu yapan PKK/PYD terör örgütünü süpürerek bölgeyi asıl sahiplerine teslim etmeyi amaçlamaktadır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarında olduğu gibi devletimiz, Barış Pınarı Harekatı’nı da uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanarak gerçekleştirmektedir. Suriye ile 911 km sınırı olan Türkiye’nin, hemen güneyinde emperyalizmin stratejileri doğrultusunda hareket ederek huzur ve güven ortamına musallat olan taşeron terör örgütleriyle mücadelesi uluslararası hukuktan kaynaklanan en tabii hakkıdır” dedi.
“Yalana dayalı açıklamaların hiçbir hükmü yok”
Suriye’ye sınırı olmayıp bölgede cirit atmaya devam eden terör örgütlerine yardımı sürdüren devletlerin açıklamalarının hükmü olmadığını ifade eden Hamdi Yıldız, “On bin kilometre öteden gelerek sözde kendi güvenliği için bölgeleri ateşe verenlerin ve ona karşı sessiz kalanların, yine onların taşeronlarının oluşturdukları güvenlik sorununu bertaraf etmek için harekete geçen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı, gerek içerideki lejyonerlerin gerekse dışarıdaki emperyalizmin aparatçığı konumundaki yapıların söylemlerinin hiçbir kıymeti ve önemi yoktur. Öte yandan; emperyalist ülkelerin, rejimin ve terör örgütlerinin ürettikleri şiddet dalgası sonucu yurtlarını terk etmek zorunda kalan milyonlarca insanın yaşadığı trajedi karşısında üç maymunu oynayanların, Türkiye’nin mülteci sorununa ilişkin getirdiği önerileri, içi boş cümlelerle, yaptıkları açıklamalarla savuşturduklarına da hep birlikte şahit olduk. Bu yüzden; 4 milyonu aşkın mülteciyi ülkesinde barındıran Türkiye’nin, bu konuda ürettiği çözümü, sahada uygulama girişiminin ilk ayağı olan terörü süpürmek ve şiddeti durdurmak için başlattığı operasyona yönelik yapılan ve her neresinden bakarsanız bakın kaynağı dezenformasyon olan ve yalana dayalı açıklamaların hiç bir hükmü yoktur” ifadelerini kullandı.
“Trump hadsizlik yapıyor”
Yıldız, ABD Başkanı’nın ekonomik tehditlerle operasyona sınır çizmeye çalışmasının kabul edilemez olduğunu ifade ederek, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yetkilileri her zemin ve şartta ’Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız’ açıklaması yapmaktadır. Fakat, hiçbir değeri tanımadan insanları katleden, şehirleri yerle bir ederek Suriyeyi insansızlaştıran stratejilerin emperyalist mimarlarının ve gerçekleştirdiği her sınır dışı operasyonla birlikte Türkiye’yi ’işgalci’ diyerek karalayanların sözleri her defasında boşa düşmektedir. Kaldı ki, milletimizin de devletimizin de hafızasında Suriye Arap’ıyla, Kürt’üyle, Türkmen’iyle, Nusayri’si, Sünni’siyle kardeşlerimizin yurdudur. Bu noktada ABD Başkanı Trump’ın, köksüz ve histerik bir söylemle Türkiye’yi ekonomi ile tehdit ederek harekatın sınırlarını çizme çabası ancak ve ancak hadsizlik olarak değerlendirilebilir. Dünyanın birçok bölgesini ateşe vermiş ABD’nin başkanı, ‘Türkiye, benim büyük ve emsalsiz bilgeliğimle sınırları aşmak olarak değerlendirdiğim bir şey yaparsa, Türk ekonomisini yıkıp ve yok edeceğim (daha önce yaptım)’ diyerek ancak ve ancak nevzuhur bir anlayışın yetersizliğini ortaya koymuştur. Zira, Türkiye Cumhuriyeti, her ne şartta olursa olsun savaşta ve barışta tarihin derinliklerinden tevarüs ettirdiği geleneğe bağlı kalmayı azmetmiş bir devlettir. Onun için her gittikleri yerde bozgunculuk çıkaranların, terör örgütleriyle iş tutanların, hatta terör örgütlerine binlerce tır silah ve mühimmat yardımı yapanların tehditleri de boş hükmündedir. Bütün bunlardan hareketle; büyük Memur-Sen ailesi olarak emperyalizmin taşeron terör örgütlerinin eliyle toza dönüştürmek istediği toprakların, yeniden sahipleriyle buluşması için devletimiz tarafından gerçekleştirilecek ’Barış Pınarı Harekatı’nın yanında durduğumuzu belirtmek isteriz” diyerek açıklamasını tamamladı.