Reklam
tvTürk

Sağlıklı ve gür saçlar için nasıl beslenmeliyiz

DERMATOLOJİ UZMANI DR. OĞUZ KÜÇÜKÇAKIR, SAÇLARIN CANSIZLAŞMASINA, KIRILMASINA VE NİHAYETİNDE DÖKÜLEREK SEYRELMESİNE BESLENME YANLIŞLIKLARIN SEBEP OLDUĞUNU SÖYLEDİ.

  • Diğer
  • 02 Mart 2019
  • 185 KEZ OKUNDU
Reklam

Dermatoloji Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, saçların cansızlaşmasına, kırılmasına ve nihayetinde dökülerek seyrelmesine beslenme yanlışlıkların sebep olduğunu söyledi.

Yapılan araştırmalarda günlük bin kalori ve altında uygulanan diyetlerde saç dökülmelerinin 1 ile 6 ay içerisinde başladığının gözlendiğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, diyetin normale döndürülmesiyle saç büyümesinin de normale döndüğü açıklanmıştır. Proteinden fakir beslenmek negatif nitrojen dengesine yol açarak saç dökülmesine yol açtığını belirten Küçükçakır, “Protein alımının arttırılmasıyla dökülme durmakta veya azalmaktadır. Günde bin kaloriden düşük diyetle beslenenlerde zamanla bazal metabolizma yavaşlamakta, bu da tiroid bezlerinin çalışmasını yavaşlatmakta ve sonucunda saç dökülmelerine sebep olmaktadır. Ayrıca uzun süreli açlık durumlarının erkeklik hormonunun yarı ömrünü uzatarak yıkım süresini uzattığı ve sonucunda erkek tipi kelliğe sebep olduğu bildirilmiştir.

Vücudumuzun sentezleyemediği ve diyetle almamız gereken omega-3, 6, 9 denilen esansiyel yağ asitlerinin eksikliği durumda 2-4 ay içinde saçlarda dökülme başlar. Omega-3 içeren besinlerin en çok bilinenleri somon balığı, torik balığı, uskumru balığı, palamut balığı, kabak çekirdeği, keten tohumu ve semiz otudur. Yine topikal omega-6 içeren ürünlerin uygulanmasının saçlı derideki kepeklenme ve kızarıklığı 3 haftada, saç değişikliklerini ise 3 ayda düzelttiği gözlenmiştir” dedi.

Demir eksikliği saç kaybı ile ilişkili en çok suçlanan faktörlerin başında gelmekte olduğunu ifade eden Küçükçakır, “Saç dökülmesi, demir eksikliğinin anemi gelişmeden önce görülen erken bulgularındandır. Demir eksikliğinde depo demir ve doku demirinde azalma anemi gelişiminden önce gözlenmektedir. Sağlıklı bir kıl büyümesinin sağlanabilmesi için depo demiri (ferritin) düzeyinin 40 mikrogram litre olması gerekmektedir. Başlıca demir içeren gıdalar kırmızı et, karaciğer, hindi, tavuk eti, ıspanak ve lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, ton balığı, sardunya, uskumru, mezgit,nohut ve kuru fasülye gibi kurubaklagiller, antep fıstığı, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, badem gibi kuruyemişler, kuru üzüm, kuru erik, kuru incir gibi kurutulmuş meyveler, yumurta ve pekmezdir” dedi.

Çinko minerali, saç köklerinin gelişmesinde önemli fonksiyonları olan çok sayıda enzimin sağlıklı işlev görmesini sağlayacağını belirten Küçükçakır, “Çinko eksikliğinde saç dökülmesi, saçların beyaz, seyrek, kısa ve kırılgan bir hal alması gözlenir. Karides, istiridye, balık, et, karaciğer, buğday tohumu, kabak çekirdeği, ayçiçeği çekirdeği, tüm tahıllar, ceviz, badem, yumurta, peynir ve süt çinko içeren yiyecekler arasındadır.

Bakır eksikliği özellikle uzun süreli sütten oluşan diyetlerde yetersiz alıma bağlı olarak veya kronik beslenme bozukluğu olanlarda veya bazı genetik hastalıklarda görülür. Saç köklerinin yetersiz gelişimine neden olarak birçok saç anomalisine ve saçların beyazlamasına neden olabilir. Bakır minerali, zeytin, fındık, ceviz, badem, üzüm, arpa, esmer ekmek, brokoli, pancar, pekmez, bal, portakal, pekmez, kuzu ciğeri, fasulye, bezelye gibi gıdalardan alınabilir” diye konuştu.

Saç köklerimizin sağlıklı büyümesi için gerekli diğer bir vitamin ise biotin olduğunu ifade eden Küçükçakır, “Eksikliğinde saçlarda seyrelme, kırılma ve dökülmeler başlar. Özellikle yumurta akının fazla tüketilmesinde ya da genetik kökenli bazı hastalıklarda biotin eksikliği gözlenmektedir. Biotin en sık yumurta sarısı, fındık, fıstık gibi kabuklu yemişlerde, baklagillerde bulunur. C vitamini eksikliğinde de özellikle kıllarda kıvrılmalar başlar ve tirbüşon kıl denilen saçın birçok bölgesinden bükülmeler başlar. Özellikle yaşlılarda, alkoliklerde, sigara içenlerde, kortizonlu ilaçların uzun süreli kullanımında ,taze sebze veya meyvelerin yetersiz tüketimine bağlı gelişir. Taze sebze ve meyveler C vitamini içeren besinler olarak gerekli C vitamini ihtiyacımızı karşılarlar. Limon, greyfurt, portakal, çilek, kivi, frenk üzümü, en çok C vitamini içeren meyveler arasındadır. Lahana, domates, kuşburnu, karnabahar, ıspanak, maydanoz, turp, patates, yeşil biber gibi sebzeler en fazla C vitamini içeren sebzeler olarak C vitamini kaynakları arasında yer alırlar” şeklinde konuştu.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ