Rusya, Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla zor günler yaşadı. Ekonomisi alt üst oldu, halk sefaletle mücadele etti. Ordunun silahları bile yağmalandı.

Türkiye onlara, can simidi oldu. On binlerce Rus, ekmek parasını Türkiye’de aradı. Hatta  ‘Nataşa’ sektörü bile oluştu ülkemizde.

2 bin yılında, Putin adında biri Rusya’nın başına geçti.

Karizmatikti… Kararlıydı… Hırslıydı…

Yenilgiyi asla  kabullenmezdi… Zeki ve güçlü bir liderdi…

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu özellikleriyle ön plana çıktı. Herkes tarafından böyle tanımlandı.

Ülkede her şey kısa sürede değismeye başladı.

Önce ekonomiyi toparladı sonra da Rusya, dünyada yeniden söz sahibi oldu…

Halkın güveni geri geldi. Putin liderliğini baskıcı rejimle daha da güçlendirdi. Yıllar geçti ama bu tablo değişmedi taki günümüze gelene kadar.

Bugünlerde n Putin, zor durumda… Çünkü halk, yönetimden memnun değil. Sosyal ağlarda  ve internet medyasında eleştiri yağmuru var Putin’e karşı.

Ulusal basın ise sessiz. Zira, tamamı Putin’in kontrolünde… 

Peki ne oldu da Putin, hedef tahtasına dönüştü?

İlk sebep; Putin’in  kısa adı OPEC olan, Petrol  İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı, ile girdiği sadece bir ay süren  petrol savaşı.

Halka göre,  OPEC ülkeleri ve ABD, hiç bir silah kullanmadan Rus ekonomisini alt üst etti. Kazanan Suudi Arabistan ve yüksek maliyetle petrol üreten ABD oldu.

Bu durum, Rusya’da 20 yıllık kazanımlarının yok olmasının yanı sıra, ülkenin ve liderlerinin rezil olması hayal kırıklığı yarattı halk üzerinde.

İkinci sebep ise; Putin’in corona virüs mücadelesinde yetersiz kalması. Petrol savaşıyla aynı döneme gelen   Corona Virüs salgını, her şeyi daha da kötüleştirdi.

Salgın, Putin  ve rejimin kusurlarını ortaya çıkardı. Halk ve basın, ülke yönetiminden duyduğu  rahatsızlığı zaten ufaktan ufaktan dile getirmeye başlamıştı.

“Ülkedeki, rüşvet, yolsuzluk, keyfi kararlar, tekelleşme ve mafya ile yönetim ilişkileri ileri boyutta.

Sanayi ve teknolojide gelişme sağlanamadı, otoritenin ağırlığı  giderek arttı. Putin’in Suriye üzerinden yaptığı  güç gösterisi de sona erdi  petrol savaşıyla.”

İlk  başta salgına  karşı  fazla önlem alınmadı,  gerçeklerin üstü örtüldü Rusya’da. Sonra kabusa dönüştü. Vaka ve ölü sayısı giderek arttı. Ülkede adeta sıkı yönetim ilan edildi. Üretim durdu. İşsiz sayısı tavan yaptı. Açıklanan yardım paketi ise bardağı taşıran son damla oldu.

Karizmatik Putin, halkın gözünde şimdi; Kararsız,

Yetersiz,

Bencil ve

Zayıf bir adama dönüştü.

Putin’in asıl hedefi  2036’ya kadar görevde kalmaktı. Bunun için, anayasa değişikliğini yaptı. 12 Nisan’da yapılması planlanan Halk Oylaması, salgın yüzünden erteledi.

Şu an  2024’e kadar ülkenin başında. Buna şimdilik tepki yok. Ama daha sonrası için denilen ise;

 ‘Putin asla olmamalı.  Şimdiden ayrılacağını açıklamalı. Yoksa ülke felakete sürüklenecek, ayaklanma olacak’

Rusya’da  halk, baskıya rağmen şimdilik bunları konuşup yazabiliyor. Bütün bunlara karşı, Putin’in tavrı ise merak  konusu.

Putin, halkın sessiz çığlığına kulak verip gerekeni yapacak mı, yoksa bildiğini mi okuyacak?

Olacakları zaman gösterecek…

Yüksel Değercan