Prof. Dr. Bocutoğlu: “Faizleri düşürme politikamız son derece yerindedir”
AVRASYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI VE İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. ERSAN BOCUTOĞLU, MERKEZ BANKASI TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN FAİZ İNDİRİMİ HAMLESİNİN SON DERECE YERİME BİR HAMLE OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
Avrasya Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilen faiz indirimi hamlesinin son derece yerinde bir hamle olduğunu söyledi.
Avrasya Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürmek amacıyla faiz indirimi yaptığını belirtti. Bu indirimin oldukça yerinde bir hamle olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bocutoğlu, “Faiz ile enflasyon arasındaki ilişkiler ele alındığında ilim dünyası şunları tartışmaktadır; acaba enflasyon mu faize yol açıyor, faiz mi enflasyona yol açıyor? Bu konuda görüş bildirenler yarı yarıya ikiye bölünmüş durumda. Yarısı diyor ki; enflasyona yol açan faizdir, yarısı da faize yol açan enflasyondur. Türkiye Cumhuriyeti hükumeti, enflasyona yol açan ana faktörün faiz olduğunu kabul ederek, enflasyon düşürüldüğü zaman faizin de düşürüleceğini düşündüğü için özellikle faizi aşağıya çekme yönünde bir eyleme girişmiş oldu. Bu eylem yerinde midir? Bir iktisatçı olarak şunu söyleyebilirim ki; bu eylem yerindedir. Çünkü enflasyonun sebepleri ikiye indirilmektedir. Birisi kalem fazlalığı yani üretim yetersizliğinden meydana gelen enflasyon, ikincisi de üretim maliyetlerinin artışından meydana gelen enflasyon. Türkiye’de bir mal kıtlığı çok şükür yoktur. Sadece bir maliyet kalemi olarak faizlerin yükselmesi üretim maliyetlerini artırmakta ve enflasyona yol açmaktadır. Dolayısıyla şuan da almış olduğumuz enflasyonu düşürmek üzere faizleri düşürme politikamız son derece yerindedir ve işleyecektir. Bu düşmenin sistematik olarak devam edeceğini ve 2020 yılının bahar ayına geldiğimiz de çok önemli ve olumlu gelişmeler olduğunu göreceğimizi düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin petrol ve doğal gaz açığı olmasa herhangi bir enerji açığı olmayacaktır”
Doğu Akdeniz’de gerçekleştirilen enerji arama çalışmalarına da değinen Prof. Dr. Bocutoğlu, Türkiye üzerinde zaman zaman manipülasyonlar yapıldığını kaydetti. Manipülasyonların döviz kuru üzerinden yapıldığını dile getiren Prof. Dr. Bocutoğlu, “Çünkü, Türkiye ekonomisinin zayıf noktalarından biri ödemeler bilançosu açığıdır. Bu da doğal gaz ve petrolden kaynaklanmaktadır. Eğer Türkiye’nin petrol ve doğal gaz açığı olmasa herhangi bir enerji açığı olmayacaktır. Bu açığı kapatmak için Türkiye borçlanmak durumunda bulunduğundan ve borçlanma da döviz kurları üzerinden yapıldığından manipülasyonlar döviz kuru üzerinden yapılmaktadır. İnşallah Türkiye Doğu Akdeniz’deki bu enerji arama faaliyetlerinden başarıyla çıkacaktır ve 50 milyar dolarlık bir döviz gelirine sahip olduğunda Doğu Akdeniz’deki kaynaklardan ödemeler bilançosu açığımız ortadan kalkacak, dünya üzerinde hiçbir ülke döviz üzerinden Türkiye’ye manipülasyon yapamayacaktır” ifadelerini kullandı.