Pavel Ursu: “Sağlık okuryazarlığı gerekli önemi görmüyor”
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ, SAĞLIK BAKANLIĞI VE GAZİ ÜNİVERSİTESİ İŞ BİRLİĞİNDE ORGANİZE EDİLEN ‘SAĞLIK OKURYAZARLIĞI TEMELİNDE EVDE BAKIM VE SAĞLIK HİZMETLERİNE ÇOK PAYDAŞLI YAKLAŞIM BİLGİ, DENEYİM VE PAYLAŞIM ÇALIŞTAYI’ MERSİN’DE BAŞLADI. 2 GÜN SÜRECEK ÇALIŞTAYDA BİRÇOK KONU MASAYA YATIRILACAK.
Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı ve Gazi Üniversitesi iş birliğinde organize edilen ’Sağlık Okuryazarlığı Temelinde Evde Bakım ve Sağlık Hizmetlerine Çok Paydaşlı Yaklaşım Bilgi, Deneyim ve Paylaşım Çalıştayı’ Mersin’de başladı. 2 gün sürecek çalıştayda birçok konu masaya yatırılacak.
Mersin İl Sağlık Müdürlüğü ev sahipliğinde Silifke’de bir otelde başlayan çalıştaya, 81 ilden temsilciler katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan İl Sağlık Müdürü Sinan Bahçacı, çalıştaya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Evde sağlık ve bakım hizmetlerini 2010 yılından itibaren vermeye başladıklarını kaydeden Bahçacı, “Dünyanın değişik yerlerinde, değişik şekillerde bu hizmetler uygulanıyor. Türkiye’de 2010 yılında başlayan ve 9 yıldır çalışmaları devam eden ancak iller arasında bile uygulama farklılığı olan bir sistem. Daha önce Sağlık Bakanlığında halk sağlığı kurumunun kontrolündeydi. Şimdi yeni yapılanmamızla beraber Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğünde. Ancak mevzuat açısından yapılması gereken bazı değişikliklerin olduğunu düşünüyorum. Evde sağlıkta hizmet eden bir hekim olarak sahada çalışan arkadaşlarımızın yoğun bakımda, acil serviste, diyalizde ve benzeri birimlerde çalışanlar gibi özellikle, nitelikli bir hizmet olduğunu kabul ediyorum ve bunun bu seviyede düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu tür çalıştayların en önemli sonucu gündemde kalmak, tartışmaya açık olmak, eleştirilmek ama netice de en iyiye, en güzele hep beraber ulaşabilmektir” dedi.
“Sağlık okur yazarlığının gerekli önemi görmediğini görüyoruz”
Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisi Başkanı Pavel Ursu ise sağlık okuryazarlığının kişilerin sağlığının belirlenmesi ve geliştirilmesindeki sosyal, kominitif yeterlilikler olduğunu söyledi. Kişilerin bu yeterlilikleri kullanarak sağlıklarını koruyup, geliştirdiklerini vurgulayan Ursu, “Çevremizde sağlığı geliştirmek için çok çeşitli mesajların olduğunu görürüz. Bu mesajları dikkate alarak sağlığımızı geliştirebiliriz. Sağlık okuryazarlığı, çabuk ve iyi sonuçlar verme açısından sağlığın geliştirilmesindeki temel öğelerden bir tanesidir. Bazı insanlar çevresindeki bu sağlık bilgilerine değer vererek, bu yönde değişiklikler yaparken, bazı insanlar ise bunları dikkate almaz. Sağlıkta davranışların geliştirilmesinde sağlık okuryazarlığı önemli bir yere sahip. Çevremizde sağlığın geliştirilmesi konusunda birçok bilgi kaynakları var ama insanların bunu dikkate alıp, almamaları sonuçları etkiliyor. Dünya Sağlık Örgütü olarak sağlık okuryazarlığının gerekli önemi görmediğini görüyoruz. Sağlık okuryazarlığı, potansiyeli açısından sağlığın geliştirilmesinde çok önemli bir faktör” diye konuştu.
Sağlık okuryazarlığının sadece bir dönemde değil, hayatın bütününde yer alması gerektiğinin altını çizen Ursu, “Çevremizdeki sağlık mesajlarının insanlar tarafından nasıl uygulandığına yönelik akademisyenler tarafından bilimsel çalışmaların yapılması gerekiyor. Çevremizdeki sağlık mesajlarının pratiğe nasıl döküldüğü ve değişikliklerin politikalara nasıl aktarılabileceğini görmek için bilimsel çalışmalara ve akademisyenlere ihtiyacımız var. Sağlık okuryazarlığının Avrupa Birliği (AB) ve dünya seviyesinde ölçülmesi ve geliştirilmesi için belirli standartlar ve veri tabanları var. Türkiye’nin de bu standart ve veri tabanlarına uygun olarak veri üretmesi ve bu verilerden yararlanarak, sağlık politikalarını güncellemesi yararlı olacaktır. Sağlıkta Avrupa ve dünya seviyesinde sürdürülebilir bir gelişmenin sağlanabilmesi için bazı yollar var. Bunların olabilmesi ve istenilen ivmenin yakalanabilmesi için Dünya Sağlık Örgütü ile dünyadaki diğer gelişmelerin takip edilmesi gerekiyor. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki çevremizdeki bilgi kaynakları çok büyük ve fazla. Sağlık okuryazarlığı açısından da sosyal medya ve internet, bize çok fazla yeni gelişme sağlıyor ama bu bilgilerin hangileri doğru, hangileri yanlış? Bu konuşulması gereken büyük sorunlardan bir tanesi. Çalıştayın başarılı sonuçlar vereceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından çalıştay başladı. 2 gün sürecek çalıştayda birçok konu masaya yatırılacak.