(Özel) Yaşıtları gibi oynayamadı, oyuncak koleksiyoneri ve fotoğrafçısı oldu

Çocukluğunda geçirdiği alerjik rahatsızlığından dolayı dışarıda yaşıtları gibi oyun oynayamayan Ulaş Şentürk, şimdilerde ise bir oyuncak koleksiyoneri ve fotoğrafçısı. Biriktirdiği yüzlerce oyuncağıyla dünyayı dolaşan Şentürk, her oyuncağına ayrı bir hikaye yazarak adeta duygularını oyuncaklar ile ifade ediyor.

Oyuncak koleksiyoneri ve fotoğrafçısı Ulaş Şentürk, çocukluğunda geçirdiği Alerjik rinit (Alerjik nezle) rahatsızlığından dolayı yaşıtları gibi sokaklarda koşup oynayamadı. Sosyalleşmeye aracı olarak gördüğü çok sevdiği oyuncaklarına çocukluğundan itibaren sıkı sıkı sarılmaya başladı.

23 yıldır profesyonel olarak oyuncak biriktiren Şentürk, çocukluğundan beri peşinden gittiği oyuncak merakını fotoğrafçılıkla birleştirdi. Şimdi elindeki figürlerle dünyayı dolaşan Şentürk, figürlerin her birine her gün yeni bir hikaye oluşturuyor. Çektiği fotoğraflar ile oyuncakları kalıcı hale getirdiğini vurgulayan Şentürk, işi gereği yurt içine ve yurt dışına çıktığında yanında figürlerini de taşıyor. Şentürk, onlarla tatil yapıp, gezip yiyip içmeye başladıklarını ve bu şekilde Dünya turu yaptıklarını belirtti.

En eski arkadaşlarının oyuncaklar olduğu belirten Şentürk, çocukların keşfediciliğinin gelişimi için oyuncakların çok önemli bir figür olduğunu söyledi. Çocukluğundaki yalnızlık duygusunu oyuncaklarla geçirmeyi sağladığını söyleyen Şentürk,” En eski arkadaşlarım oyuncaklar. Vefalı bir insanım herhalde bugünde onlar beni yalnız bırakmıyorlar bir çok anıma eşlik ediyorlar. Daha da uzun süre böyle devam edecek diye düşünüyorum” dedi.

“Kendi çocukluğumdan kalma oyuncaklar var”

Kendini bildiğinden beri oyuncak topladığını söyleyen oyuncak koleksiyoneri Ulaş Şentürk “Oyuncak toplamayı neredeyse hiç bırakmadım, neredeyse kendimi bildim bileli oyuncak toparlıyorum. Teyzemden kalan oyuncaklar var. Kendi çocukluğumdan kalma oyuncaklar var. Neredeyse çok az bir kısmını bırakmışımdır. Bıraktıklarım eskimiş, kırılmış ya da birine verdiysem bir oyuncaktan vazgeçmişimdir. Onun dışında oyuncak bırakmışlığım yok” diye konuştu.

23 yıldır profesyonel oyuncak koleksiyoneri

23 yıldır profesyonel anlamda oyuncak biriktirmeye başladığını ifade eden Şentürk, “Profesyonel anlamda alt kültür çizgi film, hikaye, roman karakterleri toplama alışkanlığım 1996 yılında üniversitede başladı. Oyuncakları biriktirmeye kutulu olarak başladım. Koleksiyonumda belli bir konu yok. Çok farklı türden oyuncaklar var” dedi.

Oyuncak koleksiyoneri ve aynı zamanda fotoğrafçısı Şentürk, koleksiyonerliğe başlarken eskiden hoşuna giden ne varsa toplamaya çalıştığını son 5 senedir nerede nasıl fotoğraflayabilirim nasıl görüntüleyebilirim nasıl hikaye oluşturabilirim diye topladığı figürler olduğunu söyledi. Elinde 800’ün üzerinde figür olduğunu söyleyen Şentürk, bir kısmının kutulu fakat çoğunu fotoğraflamak için açtığını ifade etti. Fotoğraf çekmeye başladığı andan itibaren her figür için bir hikaye karakter oluşturduğunu söylüyor.

Oyuncaklar çocukların hayal dünyalarını geliştirmek için bir araç

Fiziksel anlamda oyuncak etkisini uzun süre kaybetmeyeceğini söyleyen Şentürk, “Hali hazırda 9 yaşındaki bir çocuk ile aynı zevki yaşıyoruz. Oyuncak çocukların bilgisayarları başından kalkıp kendi hayal dünyalarını geliştirmek için bir aracı oluyor. Her bir oyuncak ile hayal gücüne yeni kapılar açıyorsun. Başka boyutlara taşıyorlar. Hayal gücünü geliştirmek için ideal bir araç. Her yaş grubundan Dünya’nın farklı yerlerinden insanlarla aynı zevki paylaşmak ortak paydada buluşmak önemlidir” dedi. Şuan ki jenerasyonda aynı zevk ile oyuncak sevdiğini belirten Şentürk, “Bilgisayarın başından kalkıp kendi hayal Dünyalarını geliştirebilmeleri için bir araca ihtiyaçları var. Ben o ışığı görebiliyorum. Aynı zevki, aynı duyguyu görebiliyorum” diye konuştu.