(Özel) Ölmek üzere olan kirpiyi kurtarmak için kilometrelerce yol geldi
KOCAELİ’DE BULUNAN ÇAĞIRGAN KÖYÜNDE YAŞAYAN VATANDAŞ, ARAZİSİNDE BULDUĞU KİRPİNİN ÖLMEK ÜZERE OLDUĞUNU FARK EDİNCE SEFERBER OLDU.
Kocaeli’de bulunan Çağırgan köyünde yaşayan vatandaş, arazisinde bulduğu kirpinin ölmek üzere olduğunu fark edince seferber oldu. Kirpiyle birlikte minibüse atlayıp kilometrelerce yol kat eden ve İstanbul’a kadar gelen vatandaş, yaşam savaşı veren talihsiz kirpiyi önceden tanıdığı veteriner hekime teslim etti. Veteriner Hekim Nilay Tezsay tarafından ilk müdahalesi yapılan kirpinin sağlık durumu önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
Kocaeli’ne bağlı Çağırgan köyünde yaşayan Ömer Faruk Kırçın isimli vatandaş, gündüz vakti yerde hareketsiz şekilde gördüğü kirpiyi görünce hayvan için seferber oldu. Kirpilerin normal şartlarda gündüz saatlerinde dışarıda görülmediğini bildiği için bir terslik olduğunu fark eden vatandaş, hemen kirpiye çay tabağıyla su verdi. Sevimli kirpinin yiyecek yemesi için de büyük çaba sarf eden Kırçın, durumun ciddi olduğunu fark edince önceden tanıdığı Veteriner Hekim Nilay Tezsay ile temasa geçti. Kirpiyi güvenli bir sepete koyarak minibüse atlayan Kırçın, Tezsay’ın İstanbul Kadıköy’deki veteriner kliniğine geldi. Talihsiz kirpiyi kurtarmak için bir şehirden diğerine yolculuk etmekten çekinmeyen Ömer Faruk Kırçın, kirpiyi büyük bir özenle uzman ellere teslim etti.
Sevimli kirpinin durumu hakkında Kırçın’dan bilgi alan Veteriner Hekim Nilay Tezsay, ciddi derecede susuzluk ve yüksek oranda enfeksiyon nedeniyle hayati tehlike yaşayan hayvana ilk etapta serum ve antibiyotik verdi. Hastalanan hayvanlar için kullanılan güçlü bir mamayı da kirpinin yiyebilmesi için önüne koyan Tezsay, enjeksiyonların devam edebilmesi ve güçlü şekilde beslenebilmesi için kirpinin en az 1 hafta süreyle gözetim altında kalması gerektiğini belirtti. Tedavisinin ilk anlarından itibaren yiyecek kokusuna reaksiyon göstermeye başlayan kirpinin sağlık durumu ilerleyen günlerde netlik kazanacak.
“Hasta olmasa gündüz dolaşmazdı”
Yaşam savaşı veren kirpiyi uzman ellere yetiştirerek büyük duyarlılık gösteren Ömer Faruk Kırçın, “Ben İzmit’in bir köyündeyim, 4-5 dönüm bir yerim var. Orada kedilerim, köpeklerim var. Dün ikindi vakti bir baktım, kirpi kenarda yanlama yatıyor. Bildiğim kadarıyla kirpiler gündüz dolaşmaz. Eğer dolaşıyorsa veya bir kenarda yatmışsa kesin hastadır dedim. Aldım, büyük bir yoğurt kovasının içine koydum. Su verdim, suyunu şıpır şıpır içti. Biraz taze açma, poğaça vardı; ondan verdim. Onu da kıpır kıpır kemirdi. Tabi veterinere de getirmemiz lazım. Bunlardan da anlayan benim tek tanıdığım Nilay Hanım var. Ben hasta olduğunu anladım. Çünkü hasta olmasa gündüz dolaşmaz kirpiler, mutlaka saklanır. Sadece kedilere köpeklere değil, bu tür değişik bir hayvan denk gelince de elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“Kirpiler artık şehir hayvanı”
Kirpiye ilk müdahaleyi yapan Veteriner Hekim Nilay Tezsay ise “Derisinde su azalmış. Uzun süre su bulamamış. Çok sıcaktı biliyorsunuz. Çok sıcak bir yaz geçirmeye devam edeceğiz. Gözleri de kapalı. Genel enfeksiyon olunca gözleri de kapanıyor. Genel enfeksiyondan dolayı idrar dışkı karışıklığı var. Antibiyotiğini uyguladık ve ona çok lezzetli bir mama vereceğiz. Özellikle yaz aylarında bu hayvanlar yiyecek bulamayabiliyorlar. Kış uykusundan uyanan bir birey için yiyecek bulmak çok zor. Kirpiler artık şehir hayvanı diyebiliriz. Karga, martı, güvercin gibi kirpiler de artık sitelerimizde çok sık varlar. O yüzden hastalanabiliyorlar. Bunun en belirgin durumu şu, gün ışığında kirpi görmeyiz. Genelde hava kararırken ya da sabah erken saatlerde görürüz normal şartlarda. Ama o kadar hastalanmış ki artık dün saat 4 – 5 sıralarında görülmüş” dedi.
“Yaban hayvanı diye ölüme terk edilemezler”
Uyguladığı tedaviyle ilgili de bilgi veren Veteriner Hekim Tezsay, “Antibiyotikle genel enfeksiyonunu gidermeye çalışacağız. Bir kurtulma şansı var. Gözleri de kapanmış enfeksiyondan dolayı. Vücutta o kadar çok enfeksiyon var ki gözleri kapanıyor, daha sonra böbrekleri iflas edebiliyor. Bunu tamamlamamız gerekiyor ve iyi şekilde besleyeceğiz. Bunun prosedürü de, ilk yardım sürecinde 1 hafta kadar tutmamız gerekiyor. Bütün hayvanlar şehir içinde su bulamıyorlar. O yüzden ilk hastalandıran şey susuzluk. Su kabı mutlaka sığ olmalı. Derin su kaplarına bu hayvanlar burunlarını sokamıyorlar. İnsan olarak yapabileceğimiz en güzel şey bu. İstiyoruz ki bakanlık ve belediyeler bu tarz ilkyardım merkezleri yapsınlar, gönüllüler beslesin. Beslemeyi herkes yapabilir, eğer doğru besin varsa ellerinde yapabilirler. Ekmek asla vermiyoruz. Bunun altını çizmek istiyorum. Kirpilere süt verilmez. Çünkü laktozu sindiremezler ve ishal yapar. Bu ufaklık kendini daha iyi hissediyor ve kokulara gidiyor. Özellikle bu mama çok lezzetli ve biraz yemesini bekliyorum. Daha da iyiye gidecek. Bence düzelme şansı gayet yüksek. İnşallah düzelir. Gözleri açıldığı zaman muhtemelen un kurtlarını da kıtır kıtır yiyecek. Vatandaşlara sesleniyoruz, lütfen duyarlı olalım, en yakın kliniklerle birlikte çözmeye çalışın. Her vakayı biz çözemeyiz. Onların sağlığı da değerli. Yaban hayvanı diye ölüme terk edilemezler” dedi.
Öte yandan kurtardığı yavru bir ebabili de gösteren Tezsay, “Bu çatıdan düşen bir yavru. Bunlar da böcekçiller. Anne babaları gökyüzündeki sinekleri yiyorlar. Hatta bu sayede sinekler bizi yemiyor. Peki biz neler yapabiliriz, mesela ben Antalya’dan un kurtları getirtiyorum. Tabii ki bunlar pahalı şeyler, kilosu 50 TL ile 120 TL arasında değişiyor. O yüzden birisi bir hayvan getirdiği en azından gıda desteği vermelerini istiyorum” şeklinde konuştu.