(Özel haber) Yalçın Karadeniz: “Bu camia, bu borcun sebebini ve müsebbibini ortaya çıkarmalı”
BEŞİKTAŞ DİVAN KURULU ESKİ BAŞKANI YALÇIN KARADENİZ, SEÇİM ÖNCESİNDE ÇARPICI AÇIKLAMALAR YAPTI. SEÇİME GİRMESİNE HERHANGİ BİR MANİ OLMAYAN KARADENİZ, “GEREKLİ İMZA SAYISINA SAHİBİM AMA ADAY DEĞİLİM. 431 MİLYON TL İLE BENİM DEVRETTİĞİM BORÇ, BUGÜN 4.4 MİLYAR TL’YE ÇIKTI. BU CAMİA BU BORCUN SEBEBİNİ VE MÜSEBBİBİNİ ORTAYA ÇIKARMALIDIR” İFADELERİNİ KULLANDI.
Beşiktaş Divan Kurulu eski Başkanı Yalçın Karadeniz, seçim öncesinde çarpıcı açıklamalar yaptı. Seçime girmesine herhangi bir mani olmayan Karadeniz, “Gerekli imza sayısına sahibim ama aday değilim. 431 milyon TL ile benim devrettiğim borç, bugün 4.4 milyar TL’ye çıktı. Bu camia bu borcun sebebini ve müsebbibini ortaya çıkarmalıdır” dedi.
Beşiktaş Divan Kurulu eski Başkanı Yalçın Karadeniz, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Kulübün kendisini ihraç etmek için verdiği disiplin cezası üzerine dava açan ve davalarının devam ettiğini söyleyen Karadeniz, “Şu anda biten bir mahkeme yok. Mahkeme yalnızca benim seçime girebileceğimin kararını verdi. 250 imzaya da sahibim ve aday olabilirim. Ancak olmayacağım. 3 ay içinde 350 milyon ödeyebilecek bir babayiğit var mı? Beşiktaş’ın mali sorunları çok önemli. Ben camiayı zora sokacak bir şey yapmam. 700 personel 5 aydır maaş almıyor. Bu personel seçimin ardından kapına gelip, ‘5 aydır evimize ekmek götüremiyoruz’ dediği zaman, ‘Bana değil, Fikret Orman’a gidin’ mi diyeceksiniz? Başkan adayı olacakların bunları göz önüne almaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“İsmi geçenlerin aday olacağını düşünmüyorum”
Kendisinin daha önce 4 dönem divan başkanlığı yaptığını ve yönetimlerde de yer aldığını dile getiren Yalçın Karadeniz, “Öncelikle şunu sormam lazım; Ben bu işi yapabilecek miyim, yoksa Beşiktaş’ı maceraya mı sürükleyeceğim? Yönetimlerde finansı sağlayacak 3-4 kişi olur. Diğerleri idari konuları takip eder. Ben finans kaynaklarımla konuştum. Onların bana çıkarttığı tablo vahim bir tablo. Benim bu ekonomiyi düzeltme şansım yok. Bu tablo karşısında, başkanlık için diğer ismi geçenlerin de aday olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.
“Hürser Tekinoktay’ın imza sayısını bu camia tamamlamalıdır”
İsmi geçen adaylardan yalnızca Hürser Tekinoktay’ın adaylığını açıkladığını sözlerine ekleyen Karadeniz, “Kendisiyle mali konularla ilgili konuşmadım ama aday olduğuna göre mutlaka bunu sağlayacaktır. Öğrendim ki imza sayısı biraz eksikmiş. Bu camianın kendisine bu şansı vermesi lazım. Bana da ihtiyaç varsa, giderim ve kendi adıma Hürser beye imzamı veririm. Çünkü Hürser Tekinoktay dışında, ‘Varım’ diyen olmadı. Diğerleri 250 imzasını topladı ama niye girmiyorlar buna. Ben buldum imza sayısını ama katılmıyorum çünkü ekonomik durumu çözemem. Perşembe günü son tarih. Ekonomik durumu çözebilen varsa aday olsun” şeklinde konuştu.
“Ben sadece raporumu hazırlamıştım”
4. kez kazandığı divan kurulu başkanlığından kendi isteğiyle ayrılmadığını söyleyen Yalçın Karadeniz, “Yalandan bir gerekçe yaptılar. ‘Bize hakaret ediyor’ dediler. Denetleme Kurulu, Divan Kurulu’na 3 aylık idari ve mali hareketlerini verir. Ben o raporu aldığımda bana bildirilen borç ile benim hesaplamam arasında önemli bir fark vardı. ‘Bana farklı bilanço mu veriyorsunuz’ demiştim. ‘Biz eleminasyon yaptık’ dediler. Feyyaz Tuncel’in Denetim Kurulu Başkanlığı’nda oldu bu durum. Aradaki farkın çok büyük olduğunu söyledim ve diğer firmalardaki fazlaları kaydırdıklarını söylediler bana. Ben de; ‘Ben yakaladıktan sonra niye söylüyorsunuz da daha önce yazmıyorsunuz. Zarar eden firmanın neresinde fazlası var da oraya kaydırıyorsunuz’ dedim. Divan Kurulu’nun görevi, 30-A maddesine göre dönemsel olarak Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu’nun raporlarını incelemek ve görüş bildirmektir. Bu çerçevede ben raporumu hazırlıyorum ve üyelere okutturuyorum. Bu söylediklerimi Denetleme Kurulu ve Yönetim Kurulu varken okuttum. O dönemde kimse buna cevap veremedi. Sonrasında Feyyaz Tuncel, ‘Borcu açıklamak sadece benim yetkimdedir’ açıklamasını yaptı. Ben zaten Beşiktaş Kulübü’nün borcunu açıklamıyorum ki. Ben bana verilen rapordaki bilanço rakamlarını analiz edip görüş bildiriyorum. Benim görüşüm borcun onun dediği gibi olmadığı şeklindeydi. Bunun üzerine; ‘Bize hakaret ediyor’ diyerek disipline sevk ettiler. ‘Mızrak çuvala sığmıyor’ dedim o zaman. Niye şu anda Divan Kurulu Başkanı çıkıp da konuşmuyor. Şu anda Beşiktaş’ın borcu 4.4 milyar TL. Bunu kim ödeyecek, nasıl ödeyecek?” açıklamasını yaptı.
“Yangın var dediler, cehenneme soktular”
2012 Fikret Orman’ın başkanlığı kendisinden devraldığını sözlerine ekleyen Yalçın Karadeniz, “Fikret Orman bu kulübü 431 milyon TL borçla devraldı. Bu paranın içinde Yıldırım Demirören ve Serdal Adalı’nın alacağı da dahildir. O dönem çıktı; ‘Yangın var, elimizi uzattık. 500 icra dosyası var, kulüp mahvoldu’ dedi, hepimiz sustuk. Kendisine; ‘Şimdi ne oldu da yangın varken, bizi cehenneme ittin’ demeli. Bunun hesabını soran var mı? ‘Yapanın yanına kar kalmamalı’ zihniyetini yerleştirmek gerekir. Bugün aday olanlardan favori gösterilen isimler adaylıklarını açıklamadı. Haklılar açıklamamakla. Bir tek Hürser Tekinoktay çekinmeden adaylığını açıklıyor. Kendisinin eksik imzalarını da bu camia tamamlamalıdır” dedi.
“Kimse hesap vermeden gitmemeli”
Beşiktaş’ın artan borcunu hatırlatarak konuşmasını sürdüren Yalçın Karadeniz, “Bu camia, bu büyük rakamlara gelen borcun sebebini ve müsebbibini ortaya çıkarmalı. Yağmur yağdı denildiği zaman; ‘Bana ördek dediniz’ diyerek gitmek olmaz. Hesabını vermeden kimse gitmemeli. Beşiktaş’ın şu anda Türkiye’de borcunu ödeyebilecek bir zengin yok, böyle bir enayi de yok. 800 milyon Dolar’ı kim verebilir? Hangi zengin bunu verebilecek. Kulüp gitti. 4 sene önce ben bunları söyledim. Deniz bitiyor dedim. Bu gidiş Beşiktaş’ı en zor ekonomik durumlara düşürür dedim. Ben kahin miyim? Görünüyor zaten bu. Ben bunları söyledim diye beni ihraç etmek istiyorlar, mahkemelerde sürünüyorum. Davayı kazanıyorum, gidip itiraz ediyorlar. Beşiktaş Kulübü’nde göreve gelen insanlar sadece fotoğraf çektirip isim yapmaya gelmeyecek buraya. Fikret Orman görevi benden devraldı. ‘Yangına girdik, kimse aday olmadı ben oldum’ dedi. Önceki dönemin borçlarını uluslararası gözetim şirketlerine denetlettirip, ’Suçları varsa mahkemeye vereceğim, bunlara sebep olanlara dava açacağım’ dedi ama dava açmadığı gibi sorunun ne olduğunu da söylemedi. Suçluysa gerekliliğini yap, suçsuzsa da gereğini yap ve bunu açıkla. Bir de denetleme yapılması için 200 bin Dolar kulüpten ödeme yapıldı. Rapor da ortaya çıkmadı. Bu raporu sadece kendisi biliyor. Sadece kendisi bilecekse kulübün 200 bin Dolar’ını niye harcadın? Şimdi de; ‘Ben gidiyorum’ diyor. Bu camia, ‘sen bu kulübü 431 milyon TL borçla aldın ama sen bu borcu nasıl bu hale getirdin’ diye hesap sormalı. Yarın bir gün uyandığımızda bir Dubaili’nin kulübü aldığını gördüğümüz zaman kimse şaşırmasın” ifadelerine yer verdi.