Reklam
tvTürk

(Özel) Bir dedenin yaşadığı büyük acı: “Hiranur’un yaşadığına sevinemedik”

HİRANUR’UN DEDESİ FETULLAH AKÇİL, “AİLE OLARAK BİZ SEVİNÇ İÇERİSİNDE OLMADIK. İKİSİ DE BENİM TORUNUM” DEDİ.

  • Diğer
  • 05 Temmuz 2019
  • 166 KEZ OKUNDU
Reklam

MERSİN (İHA) – İstanbul Beşiktaş’ta 9 Haziran’da 3’ü çocuk 4 kişinin öldüğü trafik kazasından günler sonra öldüğü zannedilen 9 yaşındaki Hirahur’un yaşadığı, yaşadığı zannedilen 9 yaşındaki Gülnur’un ise öldüğünün anlaşıldığı olayın şokunu aileler henüz atlatamadı. Dede Fetullah Akçil, “Aile olarak biz sevinç içerisinde olmadık. İkisi de benim torunum” dedi.

Beşiktaş’ta 9 Haziran tarihinde TEM otoyolunda makas atan trafik magandalarının neden olduğu kazada 3’ü çocuk 4 kişi ölmüş, 10 kişi yaralanmıştı. Kazada anne Seyhan Özçelik ile çocukları Hiranur (9), Musap (8) ve Nurullah Eray’ın oğlu Yusuf Eray’ın (8) öldüğü açıklanırken, Nurullah Eray’ın kızı Gülnur’un (9) ise ağır yaralı olarak tedavi gördüğü belirtilmişti. Cenazeler Muş ve Bitlis’te toprağa verilmiş ancak kazadan 15 gün sonra akıllara durgunluk veren bir olay yaşanmış ve ağır yaralı olarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yoğun bakımda tedavi gören ve yüzü sargı bezleriyle sarılı olan küçük kızın Gülnur değil, ailenin öldü diye toprağa verdiklerini düşündükleri Hiranur olduğu ortaya çıkmıştı.

“Yeğenim şoka girdi”

Yaşanan bu akıl almaz karışıklık sonucunda akraba olan aileler büyük bir şok yaşarken, Hiranur’un Mersin’de yaşayan dedesi Fetullah Akçil yaşadıkları acıyı ve şoku İHA’ya anlattı. Kazada kızı Seyhan Özçelik ile torunu Musap’ı kaybeden Akçil, öldüğünü düşündükleri diğer torunu Hiranur’un yaşadığının ortaya çıkmasına ne sevinebildiklerini ne de üzülebildiklerini söyledi. Kazada bir kızını ve ablasının torunu ile birlikte 3 torununu kaybettiklerini belirten Akçil, ancak kazadan günler sonra öldü diyerek toprağa verdikleri torunu Hiranur’un yaşadığını ve yoğun bakımda tedavi gördüğünü öğrendiklerini anlattı. Bu karışıklığın adli tıpta yaşandığını dile getiren Akçil, “Gülnur da ablamın torunu. Dolayısıyla ikisi de benim torunum sayılır. Biz Gülnur’un hastanede olduğunu düşünüyorduk. Doktor, 15 gün sonra izin verdi ve yeğenime ‘Kızını ziyaret edebilirsin’ dedi. Yeğenim, gitti ve ‘Kızım nasılsın’ diye sorunca ‘Dayı ben senin kızın değilim. Ben Hiranur’um’ dedi. Kazada bir çocuğu vefat etmişti, orada çocuk yıkıldı. Düşünün bir baba kızını sağ biliyor, yeğenim şoka girdi tabii. Öbür taraftan öldü diye defnettiğimiz Hiranur hastanede yoğun bakımda şu anda. Diğer yaralıların da tedavileri sürüyor” diye konuştu.

“Aile olarak biz sevinç içerisinde olmadık, ikisi de benim torunum”

Hiranur’un yaşadığını öğrendiklerinde bir sevinç yaşayamadıklarını anlatan Akçil, şunları söyledi:

“Aile olarak biz sevinç içerisinde olmadık, çünkü ikisi de benim torunum sayılır. Biri ablamın torunu, biri benim torunum. Benim için ikisi de aynı duygu. Ama tabii bu sefer Gülnur’un babası yeğenim yıkıldı. ‘Kızım yaşıyor’ derken, kızını defnettiğimizi öğrendi, şokta şu anda. Kazada benim bir torunum daha vefat etmişti. Hiranur, en büyükleri. Biz teselliyi şuradan aldık; 1 yaşında bir torunum daha var, Hiranur da 9 yaşında. Tesellimiz bu kız kardeşine bakar düşüncesindeyiz. Şu anda Hiranur halen yoğun bakımda ama makineden çıkardılar. Ayaklarında kırıklar, kafatasında çatlaklar var, kaburgalarında kırıklar ve iç kanaması var. Doktor, kendine tam olarak gelmeden ameliyata alamayacağını söyledi. Şu anda beklemedeyiz.”

“Bunlar şehir teröristleri, biz devletimiz için onca şehit verdik ama bu yaşadığımız acıyı hiç yaşamadık”

Kazaya neden olan sürücünün hala yakalanamamasından duyduğu üzüntüyü ve tepkiyi dile getiren Akçil, “Düşünebiliyor musunuz adamlar 4-5 tane sabıkadan aranırken, İstanbul sokaklarında rahatlıkla araba kiralayıp bu hareketleri yapabiliyorlar. Aslında bunlar şehir teröristleridir. Biz 30-40 yıldır Muş’ta devlet taraftarı olarak devletimize çok şehit verdik. Öz evladımı da şehit verdim, yeğenimi de, dayımı da, dayımın çocuklarını da şehit verdim. PKK ile mücadele ettik bugüne kadar. Ama inanın ki bu yaşadığımız acıyı hiç yaşamadık. Çünkü karşımızda devletimizin birlik ve bütünlüğünü bölmeye çalışan bir örgüt var. Tabii ki biz de devletimizin varlığı için canımızı feda edeceğiz. Ama uyuşturucu satıcıları, hırsızlık, gasp suçlarını işleyen insan kazamıza sebep oldu. Bu insan halen sokaklarda dolaşıyorsa, bu üzüntümüzün devamıdır” ifadelerini kullandı.

“Bu insanın bir an önce yakalanmasını istiyoruz”

Sürücünün bir an önce yakalanıp en ağır cezaya çarptırılmasını isteyen Akçil, “Sürücü halen firar. Ben de araştırdım babasının ikameti Tarsus’ta, annesinin ikameti Antalya’da görünüyor. Bu kişiyi Mersin’de de tanıyanlar var. Devletimiz büyük bir güce sahip. Devletimizin bu kişiyi halen yakalamaması, 4 kişinin ölümüne, 8 kişinin yaralanmasına sebebiyet veren şahıs nasıl yakalanmıyor? Biz bu konuda çok huzursuzuz, yatamıyoruz. Beklentimiz, bir an önce bu şahsın yakalanıp ağır bir cezaya çarptırılması. Ayrıca, bu tip insanlara bir düzenleme getirilsin. Cezaevine giriyor, 2 yıl kalıyor salıveriliyor. Bu adam ‘bana kar kaldı’ diyor. Peki, 4 kişinin ölümü cezasız mı kalacak, 2-3 yıla mı mahkum olacak? Bu taammüden adam öldürmedir. TBMM’nin bu konuda bir yasal düzenlemeye el atmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ