(ÖZEL) AKOM’un önünde darbeci askerlerce vurulan 15 Temmuz Gazisi Musa İlhan, o geceyi anlattı
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ ESNASINDA KALBİNİN İKİ SANTİMETRE ALTINA İSABET EDEN KURŞUNLA GAZİ OLAN MUSA İLHAN, “VÜCUDUMDAKİ KURŞUNU 3 ŞEYLE EŞLEŞTİRİYORUM; VATAN, BAYRAK, NAMUS” DEDİ.
15 Temmuz Hain Darbe Girişimi esnasında kalbinin iki santimetre altına isabet eden kurşunla gazi olan Musa İlhan, “Vücudumdaki kurşunu 3 şeyle eşleştiriyorum; Vatan, bayrak, namus” diye konuştu.
15 Temmuz’da Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) bahçesinde darbeci askerlerin sıktığı kurşunla gazi olan 15 Temmuz Şehit Yakınları ve Gaziler Derneği Başkanı Musa İlhan, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümüne sayılı günler kala o gece yaşadıklarını anlattı.
“Başbakanımız Binali Yıldırım’ın açıklamasından sonra araçla AKOM’a geldim”
15 Temmuz akşamı dışarıda olduğunu ifade eden İlhan, “Saat 10 civarlarında seyir halinde iken araçta Başbakanımız Binali Yıldırım’ın ‘Bu bir kalkışmadır’ açıklamasından sonra hemen buraya bir, iki kilometre uzaklıkta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi var. Tabii orayı işgal etmişlerdi hain askerler. İlk önce oraya gittik. Oradaki askerleri çıkardıktan sonra AKOM’a geldim. Yani oradaki çıkarma işlemi aşağı yukarı yarım saat sürmüştü. Büyük bir arbede yaşanmıştı orada. Ondan sonra AKOM’a geldim. Buradan sonra da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne gidecektim. Niyetim öyleydi. Çatıdaki bir asker vardı. Onun yaptığı ateşle vurulmuşum. Tam ağaçların olduğu yere düşmüşüm. Oradan almışlar hastaneye götürmüşler” dedi.
Kendisine ilk müdahaleyi yapan vatandaşla tanışma fırsatı bulduğunu aktaran İlhan, “Bundan 3 gün önce bir mecliste arkadaşlar sohbet ederken 15 Temmuz’u anlatıyorlar. Demiş ki; ‘Ben orada bir arkadaş vardı AKOM’un bahçesinde vuruldu. Gittim kalbinin altına tampon yaptım ama Allah rahmet eylesin’ demiş. Öldü diye konuşmuş. Bir de nasıl biriydi, nasıl oldu falan derken bizim bir arkadaşımız ‘Aynı yerde çalışıyoruz’ demiş. O arkadaşı arıyordum ben yıllardır. Ve 3 gün önce çok tevafuk oldu. Görüştük ama telefonla görüştüm. Bana orada ilk müdahaleyi yapan tampon yapan beni kaldırıp arabaya yükleyenler o arkadaşmış. Allah razı olsun. Kendisi ile yüz yüze görüşmek nasip olmadı. Ama telefonda görüştük. İnşallah en kısa zamanda ziyaret edeceğim kendisini” dedi.
“İlk uyandığımda Cumhurbaşkanı yaşıyor mu diye sormuşum”
Olay sonrasında darbeci askerlerin ambulansın yaklaşmasına izin vermediklerini dile getiren İlhan, “Küçük bir binek arabayla beni Okmeydanı’nda özel bir hastaneye kaldırmışlar. Orada bir ön müdahale yapıldıktan sonra durumun riskli olduğu anlaşılınca Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk etmişler. Tabii orada yoğun bakım süreci yaşandı. Yoğun bakımdan ilk uyandığımda hemşire hanımın beyanı, memleketimizi sormuşum ne oldu diye. Cumhurbaşkanı yaşıyor mu diye sormuşum. Vurulduğumda bilmiyordum. Daha herhangi bir açıklaması yoktu. Sadece başbakanının açıklaması vardı. İlk uyandığımda Cumhurbaşkanımızı sormuşum. Cumhurbaşkanımız yaşıyor mu ya da bu darbe başarılı oldu mu olmadı mı diye sormuşum. Hemşire hanım herhangi bir sorun yok demişti. Cumhurbaşkanı televizyonda konuşuyordu. Radyolardan kendilerini dinliyorlardı. Tabii insan şöyle derler, bilinç altında yoğun bakıma nasıl girersen ya da narkoz etkisine nasıl girersen, uyandığında ilk aklına gelen o olurmuş. Bizim de bilincimizde Cumhurbaşkanımız vardı. Biz de Cumhurbaşkanımızı ve memleketimizi sormuşuz. Tamamen doğal” diye konuştu.
“Şükürler olsun, yani ahirete götürebileceğimiz nişanemiz var”
Sıkılan kurşunun kalbin iki santim altında kaldığını söyleyen İlhan, “G-3 mermisi. Şükürler olsun, yani ahirete götürebileceğimiz nişanemiz var. İster istemez hareket kısıtlılığı yapıyor. Geceleri yatarken üzerine yatamıyorsunuz. Verimli bir uyku alamıyorsunuz. Hamdolsun. Buna da şükürler olsun. Bir vatan için bin tane Musa feda olsun. Vatan bizim her şeyimiz. Biz, her zaman söylüyorum gittiğim konferanslarda, 2015’in Eylül ayında Rabbim bana haccı nasip etmişti. 37 yaşında hacca gitmiştim. İlk Kabe’yi gördüğümde şöyle bir dua etmiştim. Hocalarımız yanımızdaydı. Gözlerinizi kapatın Kabe’yi ilk gördüğünüzde dua edin. İlk duanız kabul olur diye söylenmişti. Ben şehadet istemiştim. Rabbim bize şehadeti nasip etmedi gaziliği nasip etti. Buna da şükürler olsun. Rabbim şehadetinde. Gururunu, bu dünyada ecrini ahirette nasip etsin inşallah” şeklinde konuştu.
“Benim için kurşun bayrak demek”
Vücudundaki kurşunla yaşayan Gazi Musa İlhan, “Vatan, demek kurşun demek. Yani kurşun vatan demek. Benim için kurşun bayrak demek. Kurşun namus demek. Yani bu vücudumdaki kurşunu 3 şeyle eşleştiriyorum; ‘Vatan, bayrak, namus’. Biz o gün vatanımıza sahip çıktık diye düşünüyorum. Biz o gün bayrağımıza sahip çıktık. Bizim o gün namusumuza sahip çıktığımızı düşünüyorum. Benim için kurşun bunu ifade ediyor. Şunu söyleyebiliriz aslında. 15 Temmuz Gecesi sokağa çıkanların, gururla anlatacakları, bir anıları çıkmayanların da geçerli ya da geçersiz bahanelerinin olduğunu düşünüyorum. Yani bu çok önemli. 15 Temmuz’da sokağa çıkanların, ya ekmek almak için çıkanlar ya da eline bayrak alıp çıkanlar var. Bunun içindeki nüans çok önemli” dedi.