(Özel) Ahlat taşı usta ellerde sanat eserine dönüşüyor
BİTLİS’İN AHLAT İLÇESİNDE ZORLU ŞARTLARDA ÇIKARILAN VE ATÖLYELERDE İŞLENEREK SANAT ESERİNE DÖNÜŞTÜRÜLEN AHLAT TAŞI, HEM ESTETİK AÇIDAN HEM DE SAĞLIK AÇISINDAN TERCİH EDİLİYOR.
Bitlis’in Ahlat ilçesinde zorlu şartlarda çıkarılan ve atölyelerde işlenerek sanat eserine dönüştürülen Ahlat taşı, hem estetik hem de sağlık açısından tercih ediliyor.
Nemrut Dağı eteklerinde bulunan taş ocaklarında işçiler günün ilk ışıklarıyla birlikte çalışmaya başlayarak, ellerindeki çivi ve manivela yardımıyla taş bloklarını çıkarıyor. İlçenin Kırklar Mahallesi ile Ovakışla beldesi arasında bulunan arazilerde yoğunlukla bulunan ve büyük kütleler halinde tamamen insan gücüyle çıkarılan Ahlat taşı, buradan kamyonlara yüklenerek işlenmek için atölyelere götürülüyor. Atölyelerde, duvar örmek için çeşitli ebatlarda kesilen taşlar, ayrıca siparişlere göre işlenip süslenerek Türkiye’nin birçok yerine gönderiliyor. Atölyelerdeki taş ustaları tarafından çivi ve kesici aletlerle motif ve süslemeler yapılarak sanat eserine dönüştürülen taşlar; özellikle cami, minare, çeşme, şömine, barbekü ve mezar gibi yapılarda kullanılıyor.
Ahlat taşının toprak altından çıkarılıp bina süslemelerinde kullanılmasına kadar süren zahmetli yolculuğu, bölgede çok sayıda kişiye istihdam da sağlıyor. Atölyede taşları işleyerek sanat eserine dönüştüren Savaş Tok, “Ahlat’ta ikamet ediyorum. Bu işe 6 yıl önce başladım. Ahlat taşı doğal bir taştır. Büyük kayalar halinde getiriliyor. Atölyeye alıyoruz kesilmiş olan taşı. Bunları aldığımız ölçüde ve istenilen siparişe göre hızarla kesiyoruz. Siparişimize göre ne motif istenmişse; Selçuklu motifiyse veya çiçek veya başka motiflerse ona göre işliyoruz. Taşları mezara çeviriyoruz, şömine yapıyoruz, barbekü yapıyoruz. Eski Selçuklu çeşmelerini de yapıyoruz. Ahlat’ta ve çevre il ve ilçelerde yaptığımız birçok örnekler var” dedi.
“Geçimimizi bu işte sağlıyoruz”
5 yıldır taş işlemeciliği yapan Mustafa Altıntaş da, “5 yıldır taş işlemeciliği yapıyoruz. Şu an bu taşlar Kırklar bölgesinde yerin altından çıkıyor. Oradan çıkarılan taşları getirip burada işliyoruz. Ondan sonra çeşme, minare, şömine, barbekü, mezar taşlarının işlemesini yapıyoruz. Yani istediğimiz deseni yapabiliyoruz. Geçimimizi bu işte sağlıyoruz” diye konuştu.
“Bu sanatı devam ettirmeye çalışacağız”
Nurettin Altıntaş ise 35 senedir bu işi sürdürdüğünü söyleyerek, “Taş ustalığı yapıyorum. Cami, minare, tarihi eserlerin tamiratını yapıyoruz. İnşallah devam edeceğiz. Tahminen bin yıldır bu iş devam ediyor. Bizler daha da ileriye götürmek istiyoruz. Ben ölürüm ama çocuklarım, torunlarım, komşularım, diğer vatandaşlar olsun bu mesleği büyütmeye ve devam ettirsinler” şeklinde konuştu.