(Özel) 6 yaşındaki çocuğun böbreğinden 2 santimlik taş çıktı
KOCAELİ’NDE GİTTİĞİ HASTANEDE BÖBREĞİNDE 2 SANTİM BÜYÜKLÜNDE TAŞ OLDUĞU TESPİT EDİLEN 6 YAŞINDAKİ ÇOCUK GEÇİRDİĞİ OPERASYONLA HAYATINI TEHDİT EDEN TAŞTAN ÖZEL BİR LAZER TEKNİĞİ İLE KURTULUP BİR GÜN İÇİNDE SAĞLIĞINA KAVUŞTU.
Kocaeli’nde gittiği hastanede böbreğinde 2 santim büyüklünde taş olduğu tespit edilen 6 yaşındaki çocuk geçirdiği operasyonla hayatını tehdit eden taştan özel bir lazer tekniği ile kurtulup bir gün içinde sağlığına kavuştu.
Karın ağrısı şikayetiyle hastaneye giden 6 yaşındaki Ferhangül’ün böbreklerinde 2 santim büyüklüğünde taş olduğu tespit edildi. Hastanede yapılan kontrollerde 6 yaşındaki çocuğun sol böbreğinin 2. dereceden şiş olduğu ve böbrek kanalını tıkayan 2 santimlik bir taşın olduğu tespit edildi. İlaç tedavisine başlayan 6 yaşındaki Ferhangül’ün şikayetleri azalmayınca aile VM Medical Park Kocaeli Hastanesi’nin yolunu tuttu. Hastanede yapılan kontrollerde küçük çocuğun bilgisayarlı tomografisinde böbrekteki şişliğin devam ettiği ve böbrekte yoğun içerikli iltihabin geliştiğini gözlendi.
“Başarılı bir operasyon gerçekleştirdik”
Böbrekte oluşan intihabın hayati tehlike oluşturabileceğinin fark edilmesi üzerine küçük çocuk ameliyata alındı. Yapılan operasyonla Ferhangül’ün böbreğinde oluşan 2 santim büyüklüğündeki taş, ‘ultra-mini perkütan’ yöntemi ile kısa sürede temizlendi. Başarılı bir şekilde geçen ameliyat sonrasında 6 yaşındaki Ferhangül, 1 günde taburcu edildi. Ekibi ile birlikte operasyonu gerçekleştiren VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Üroloji Hekimi Doç. Dr. Yaşar Bozkurt, Ferhangül’ün sağlık durumu hakkında bilgi aktararak, “Çekilen bilgisayarlı tomografisinde böbrekteki şişliğin devam ettiği ve böbrekte yoğun içerikli iltihabın geliştiğini gözlemledik. İltihap kurutucu kullanmasına rağmen minik hastamızın böbrek iltihabi ‘sepsis’ dediğimiz ve hayati tehdit eden iltihaba dönüşebilirdi. Bu durumun önüne geçmek ve minik Ferhangül’ün hem taşını temizlemek hem de hayatını kurtarmak için ultra- mini peruktan yöntemi ile başarılı bir operasyon gerçekleştirdik” dedi.
Kapalı böbrek taşı ameliyatlarında taşın iki farklı yoldan alındığını belirten Bozkurt, “Bu yollardan birincisi idrarın geçtiği kanallar kullanılarak böbreğin içine ulaşmak ve taşa müdahale etmektir. Fakat hastamız için bu yol uygun değildi çünkü enfeksiyonu olan hastamız sepsise girebilirdi. İkinci yol ise hastanın sırt bölgesinden böbreğin içerisine doğru bir tünel oluşturulması yoludur ki buna ‘tüp yöntemi’ diyoruz. Bu tünel içerisinden gönderilen kameralı aletlerle böbreğin içindeki taşları görüyor, bir bütün halinde veya kırarak aynı yoldan dışarı çıkartıyoruz. Bu yöntemde yaklaşık 1 santimlik düğme büyüklüğünde aletler kullanılır” diye konuştu.
“Hem iltihabı temizlendi hem de taşı çıkarıldı”
6 yaşındaki hastalarında kullandıkları tüp yönteminin diğer yöntemlere göre çok faydalı olduğunu belirten Doç. Dr. Bozkurt, “Kalın cihazlarla yapılan operasyonlar özellikle böyle minik hastalarımızda kanama, ağrı ve böbreğe zarar verme açısından risk taşımaktadır. Operasyonu aynı yöntemin çok çok ince aletlerle yapılan türü olan ‘ultra-mini yöntem’ ile gerçekleştirdik. Bu yöntemle başarılı bir şekilde hem hastanın böbreğinde biriken tüm iltihabi dokuları temizledik hem de taşını lazer ile kırıp dışarı aldık. Ameliyat esnasında neredeyse hiç kanamamız olmadı. Hastamızın ameliyat sonrası hiç ağrısı olmadığı için ağrı kesici bile yapılmadı ve hastada neredeyse hiç yara izi de yok. Bugün de taburcu etmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.
“Ağrı çok şiddetli değilse çocuk kendini ifade edemeyebilir”
Böbrek taşı hakkında da önemli bilgiler veren Bozkurt, “Böbrek taşları genelde şiddetli ağrı ile kendini gösterir. Fakat her zaman ağrı olmayabilir. Özellikle ağrı çok şiddetli değilse çocuk kendini ifade edemeyebilir ve sessiz taşlar böbrek yetmezliğine sebebiyet verebilir. Özellikle ailesinde taş bulunanlar ve daha önce taş düşürenler düzenli sağlık kontrolleri ile sessiz böbrek taşlarının olup olmadığını kontrol ettirmelidirler. Tanıda en zararsız yöntem ultrasonografidir. Ultrasonografi özellikle gebelerde, çocuklarda ve radyasyona maruz kalmak istemeyen hastalarda kullanılan ilk yöntemdir. Fakat Tanıda en çok ilaçsız bilgisayarlı tomografi yöntemi kullanılır. Tomografi sayesinde hem en küçük taşlar görülebilmekte hem de yapılacak ameliyat ya da müdahaleyi planlayabilmek için 3 boyutlu görüntüler elde edilebilmektedir” ifadelerini kullandı.