Öykü Günleri dolu dolu geçti
DEMİR ÖZLÜ VE EŞİ ULA ÖZLÜ DUYGU DOLU ANLAR YAŞADI.
İzmir’de, Konak Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 17’ncisi düzenlenen Öykü Günleri iki gün süreyle İzmirlileri edebiyatla buluşturdu.
Konak Belediyesi Eşrefpaşa Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde açılışı yapılan etkinliğin onur konuğu hukukçu, deneme, roman ve öykü yazarı Demir Özlü olurken, bu yıl da birçok yazar ve eleştirmen katıldı. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş da etkinliği izleyenler arasında yer aldı. Demir Özlü’ye eşi Ulla Özlü’de eşlik etti.
İzmirli edebiyatçı Yunus Bekir Yurdakul’un sunumunu üstlendiği Öykü Günleri’nin bu yıl ki teması ise ‘Edebiyatın Gelecek Zamanı’ olarak ele alındı. Bu yılın ‘Dünya Öykü Günü Bildirisi’ni kaleme alan yazar Özcan Karabulut hava muhalefeti nedeniyle Ankara’dan gelemediği için bildiriyi onun yerine Batıgün Sarıkaya seslendirdi. Öykü üzerine derin ve anlamlı bir metin kaleme alan Karabulut, bildirinin sonunda Öykü Günleri’nin fikir babası olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Dünya Öykü Günü öyküye çok yakıştı” diyerek herkesi öykü okumaya davet etti.
10 yıl önce kaybettiğimiz, Demir Özlü’nün de arkadaşı ve kız kardeşinin eşi olan veteriner, öykücü, yazar ve gazeteci Orhan Duru da‘Dünden Yarına Uzanan Orhan Duru Öyküsü’ isimli söyleşiyle anıldı. Günün ilk oturumda yazar Ferhat Özkan, Murat Yalçın Duru’nun yazar yönünü irdelerken Orhan Duru’nun eşi (Demir Özlü’nün kız kardeşi) Sezer Özlü Duru da Orhan Duru’nun daha özel yönlerini konuklara aktardı. 50’li yılların yazarları arasında yer alan Orhan Duru’nun edebiyat alanında ‘Bilim-Kurgu’ sözcüğünü Türk Dil Kurumu’na kazandırdığını ve bu türde pek çok öyküsü bulunduğunu dile getirdi. Orhan Duru’nun öykücü olarak anılmasının doğru olmadığını, Duru’nun yazar olarak ele alınması gerektiğini ve çok iyi bir entelektüel olduğunu belirten Ferhat Özkan, Duru’nun bilim-kurguyu; ‘Gerçekçilikle sınırlandırılmış gerçeklik’ olarak tanımladığını dile getirdi.
“Edebiyatında mizaha çok yer veren bir yazardı”
Murat Yalçın ise Orhan Duru’nun eserlerine bakıldığında manilerden, tekerlemelerden, ortaoyunlarından, Hacivat ile Karagöz’den etkilenerek çok iyi laf dolandırıcılığı yaptığının görülebileceğini söyledi. Orhan Duru’nun eşi, Demir Özlü’nün kardeşi yazar-çevirmen Sezer Özlü Duru da eşi Orhan Duru’nun ölümünün üzerinden 10 yıl geçtiğini belirterek kız kardeşi Tezer Özlü sayesinde eşi Orhan Duru ile tanışıp evlendiklerini belirterek, “Orhan Duru’nun ilgi alanı o kadar geniş ki; edebiyat, coğrafya, astronomi, tıp, kimya, sinema, bilim-kurgu. Aslında bilim adamı olacakken gazeteci oldu” diyerek Bülent Ecevit sayesinde nasıl gazeteci olduğunu dile getirdi. Yapay zekanın yaratacağı işsizlik sorununa Orhan Duru’nun çok önce edebiyatında yer verdiğini de hatırlatan Sezer Özlü Duru, “Eserlerinde eşitsizliği, yoksulluğu, devlet mekanizmasının yanlış işleyişini anlatan ve bunun yanı sıra edebiyatında mizaha çok yer veren bir yazardı” dedi.
‘Kendinden sonra Soluk alan kelimelerin yazarı, Demir Özlü’ söyleşisinde ise Feridun Andaç, Hülya Soyşekerci Özlem Kılınçarslan Sözbilir yöneticiliğinde Demir Özlü’nün edebiyatı mercek altına alındı. 80 döneminde vatandaşlıktan çıkarılan ve gittiği Stokholm’den dönmeyen Demir Özlü’nün, bu dönemde diline sığındığı, özgürlüğe çok değer verdiği ve asıl meselesinin özgürlüğümüz olduğu dile getirildi. Çocukluğunda İzmir’in Ödemiş İlçesi’nde yaşayan Demir Özlü’nün İzmir’i öykülerinde çok güzel betimlediği, Kentler Kadınlar Yazarlar kitabında İzmir’i ‘Özgürlüğün Simgesi’ olarak tanımladığı dile getirildi.
Türk edebiyatında kentlerin ruhunu en iyi anlatan yazar olduğu ve 50 kuşağı yazarı olarak itirazları olan, dünyayı anlatmaya özen gösteren, hayal ile hakikati birleştiren, entelektüel bir yazar olduğu söylendi. Demir Özlü özelinde 50’li yılların edebiyatı ve özellikleri de dile getirildi. ‘Dostlarının Sözleriyle Demir Özlü’ oturumunda ise yazar Murat Katoğlu, Prof. Dr. Özdemir Nutku ve Avukat dostu Turgut Kazan ise Özlü’nün arkadaş yönünü dile getirerek anılarını paylaştılar. Günün sonunda Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Demir Özlü’ye günün anısına plaket ve çiçek sunarak, “Bir hukuk mücadelesinin içinden geldiniz. Size saygı duyuyoruz. İyi ki geldiniz, bizimle oldunuz” dedi. Özlü de İzmir’de olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, Pekdaş’a teşekkür etti. Özlü, günün sonunda okurlarına kitaplarını da imzaladı.
Edebiyatseverler ilgi gösterdi
Öykü Günleri ikinci gününde de edebiyatseverlerin ilgisi altında gerçekleştirildi. Hüseyin Deniz Özcan, Ozan Başdaner ‘Modern Yaşamın Sınırında Bir Figür: Flaneur’, Faruk Duman, Hakan Çörekçioğlu ve Türker Armaner ‘Edebiyatın Düş Ülkesi: Ütopya, Distopya’, Gül Ersoy, Mevsim Yenice, Mustafa Çevikdoğan ve Serhat Çelikel ‘Öykünün Şimdiki Zamanı’, Nermin Sarıkaya ve Nilüfer Marım da ‘Son Okur Nasıl Okur’ söyleşisiyle ikinci günün söyleşilerini gerçekleştirdi. Dolu dolu geçen ve iki gün süren 17. Öykü Günleri hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle son buldu. 2018 yılının Onur Konuğu ise usta edebiyatçı ve yılların öykü emekçisi Cemil Kavukçu’ydu.