Reklam
tvTürk

Onur Eşbah “Erken tanı hayat kurtarır”

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBİ ONKOLOJİ BİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. ONUR EŞBAH, “BESLENME ALIŞKANLIĞI VE FAZLA KİLO PEK ÇOK HASTALIK GİBİ MEME KANSERİ RİSKİNİ DE ARTIRMAKTADIR” DEDİ.

  • Diğer
  • 04 Ekim 2019
  • 185 KEZ OKUNDU
Reklam

DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Eşbah, “Beslenme alışkanlığı ve fazla kilo pek çok hastalık gibi meme kanseri riskini de artırmaktadır” dedi.

Meme Kanseri bilinçlendirme ve farkındalık ayı dolayısıyla meme kanseri hakkında önemli bilgiler paylaşan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Eşbah, erken tanının önemine vurgu yaparak kadınlara tarama testlerini gecikmeden yaptırmaları önerisinde bulundu.

Meme kanserinin, meme dokusu hücrelerinin kontrolsüz olarak çoğalması ile oluşan bir kanser türü olduğunu ifade eden Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Eşbah, her 8 kadından birisinin hayatı boyunca meme kanseri ile karşılaştığına dikkat çekti.

“Son zamanlarda 30’lu yaşlara kadar düştü”

Meme kanserinin kadınlarda, erkeklere göre daha sık görülse de her 100 meme kanseri tanılı hastanın 1’inin erkek olduğuna işaret eden Doç. Dr. Eşbah, “En sık görüldüğü grup 50-70 yaş arasıdır. Ancak son zamanlarda 30’lu yaşlara kadar düşmüştür. Meme kanseri tanılı her 5 kadından 2’si 25-50 yaşındadır. Yaş ve meme kanseri görülme riski arasında doğrusal bir ilişki vardır. 20 yaşın altında nadir görülür ve 30 yaş altındaki hastalar meme kanserli toplam vak’aların yüzde 2’sini oluşturur” şeklinde konuştu.

Meme kanserinin en sık ve en belirgin belirtisinin memede ele gelen kitle olduğunu dile getiren Eşbaş, “Meme dışında koltuk altında ele gelen kitle de meme kanserinin habercisi olabilir. Bunun dışında meme ucunda içeri çökme, meme ucundan kanlı veya kansız akıntı gelmesi, memenin büyümesi, kızarıklık veya meme derisinde portakal kabuğuna benzer görünüm oluşması da meme kanserinin belirtileri arasındadır. Meme kanseri bazen, kanserli hücrelerin başka organları etkilemesi durumunda o organlara yönelik şikayetlerle de kendini gösterebilir” ifadelerini kullandı.

“Kilo meme kanseri riskini de artırmakta”

Meme kanseri multifaktöriyel bir hastalık olduğunu anımsatan Doç. Dr. Eşbah, kanserden korunmak için bu faktörlerden bazılarına yönelik çeşitli önlemler alınabileceğine dikkat çekerek, “Örneğin beslenme alışkanlığı ve fazla kilo pek çok hastalığın olduğu gibi meme kanserinin de riskini artırmaktadır. Bu riski azaltmak için günlük yağ tüketimini azaltmak, alkol tüketimini sınırlandırmak, sigaradan uzak durmak, düzenli fiziksel aktivite yapmak etkili olabilir. Bunun yanında çocuk sahibi olmak ve emzirmek de meme kanseri riskini azaltmaktadır. Her 12 aylık emzirme dönemi için meme kanseri riski yaklaşık olarak yüzde 4 azalır” dedi.

“20 yaş üzerindeki kadınlar kendi kendine meme muayenesi yapmalı”

Korunmaya yönelik önlemler almak kadar erken tanı konması da meme kanseri için önemli olduğunun altını çizen öğretim üyesi, bu açıdan yapılan taramaların önemine vurgu yaptı. Bir kadının 20 yaşından itibaren memesini tanıması gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Eşbah, “20 yaş üzerindeki kadınların her ay düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapması, erken tanı için en önemli tarama yöntemlerinden biridir. Kendi kendine meme muayenesi; adet bitiminden 1 hafta sonra olacak şekilde yapılmalıdır. Menopoza giren, yumurtalık veya rahim ameliyatı olan kadınlar da her ayın belirli bir gününde düzenli kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Kendi kendine meme muayenesi ile birlikte 20-40 yaş aralığındaki kadınlarda 3 yılda bir, 40 yaş üzerinde ise her yıl hekim muayenesi ile muayene tamamlanmalıdır. Muayeneye ek olarak ülkemizde başta KETEM adıyla hizmet veren Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezleri olmak üzere sağlık kurumlarında uygulanan ulusal kanser tarama standartlarımıza göre; 40 yaşın üzerindeki tüm kadınlarda her iki yılda bir meme ultrasonografi ve mamografi ile görüntüleme yapılması önerilmektedir” diye konuştu.

“Erken tanı önemli”

Meme kanseri tedavisinde cerrahi, kemoterapi adı verilen ilaçla tedavi, radyoterapi (ışın tedavisi) ve hormon tedavileri hastanın ve hastalığın durumuna göre tek başına veya birkaçı birlikte kullanılarak yapıldığını kaydeden Doç. Dr. Eşbah, onkoloji literatürüne girmeyi başaran, bilimsel olarak meme kanserine yararı kanıtlanmış herhangi bir bitkisel ürünün olmadığının altını çizdi.

Erken teşhis konulan meme kanserinin tedavisinin daha kolay ve tedavi başarısının daha yüksek olduğunu ifade eden Eşbah açıklamasını “Bu vesileyle tüm kadınlarımıza taramalarını gecikmeden yaptırmalarını öneriyorum. Çünkü erken tanı hayat kurtarır” diyerek açıklamalarını tamamladı.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ