Okul ve kreşlerdeki virüslere dikkat!
OKULLARIN AÇILMASIYLA BİRLİKTE ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN SALGIN HASTALIKLARA İLİŞKİN UYARILARDA BULUNAN ÖZEL FUAR HASTANESİ ÇOCUK HASTALIKLARI UZMANI DR. LALE CAMCI, KREŞ VE OKULLARDA SOĞUK ALGINLIĞI NEDENİYLE BULAŞAN VİRÜSLERİN DAHA DA KOLAYLAŞTIĞINA DİKKAT ÇEKTİ.
Okulların açılmasıyla birlikte çocuklarda görülen salgın hastalıklara ilişkin uyarılarda bulunan Özel Fuar Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Lale Camcı, kreş ve okullarda soğuk algınlığı nedeniyle bulaşan virüslerin daha da kolaylaştığına dikkat çekti.
Soğuk algınlığının bebekler ve çocuklar arasında en çok rastlanan rahatsızlıklardan biri olduğunu belirten Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Lale Camcı, okul ve kreşlerde soğuk algınlığı gibi bulaşıcı hastalıklara karşı uyardı. Camcı, “Soğuk algınlığı genelde el teması ve hava yolu ile geçer. Kreş ve okul gibi toplu yaşam ortamlarında bulaşma kolaylaşır. Okul öncesi çocuklar yılda 5-7 kez soğuk algınlığı geçirirken, zamanla sayı azalır ve erişkin yaş grubunda yılda 2-3 kez olur. Soğuk algınlığının belirtileri; boğaz ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, halsizlik, ateş, kuru bir öksürük ve iştah kaybıdır. Hastalık genelde 3-10 gün sürer. Soğuk algınlığına yakalanmamak için hastalık belirtileri olan kişilerle temas edilmemeli, hasta olan kimselerin öksürürken ve hapşırırken ağız ve burunlarını kapatmaları, burun temizliğinden sonra sık sık ellerini yıkamaları, kalabalık yerlerden uzak durmaları gerekmektedir. Hastalığın kesin bir tedavisi yoktur. İstirahat ve bol sıvı gıda alması önemlidir. Bebeğin burun temizliğinin yapılması, eğer sert kabuklar ile tıkalı ise önce serum fizyolojik damlatıp yumuşatılması gereklidir. Bebeğin ateşi yoksa sıcak tutulması ve ortamın havasındaki nemin arttırılması faydalıdır. Bebeğinizin bulunduğu ortamda sigara içmeyin ve odasını düzenli olarak havalandırın. Bebeğinizi sık sık emzirin. Sıvı gıdaların bol miktarda verilmesi ateş ve burun salgıları ile kaybedilen sıvıyı yerine koyacağından önemlidir. Bebeklerinizin huzursuzluğu ve ateşi için ateş düşürücü (parasetamol) kullanabilirsiniz ancak soğuk algınlığı ve öksürük ilaçlarını doktor kontrolü olmadan kullanmak doğru değildir. Bu tür ilaçların potansiyel ciddi yan etkileri nedeniyle 2 yaş altındaki çocuklarda kullanılmaması gerekir. Soğuk algınlığının spesifik bir tedavisi yoktur, bu tür ilaçlar sadece şikayetleri azaltmaya yöneliktir. Antibiyotikler de başka bir mikrobik durum ortaya çıkmadıkça soğuk algınlığında bir fayda sağlamaz” diye konuştu.
Soğuk algınlığı belirtileri hakkında da bilgi verem Camcı, “Bazen soğuk algınlığı şeklinde başlayan belirtiler; sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit ve zatürre gibi hastalıkların gelişmesi üzerine ağırlaşabilir. Çocuğunuzun boğaz ağrısının şiddetlenmesi ve uzun sürmesi, öksürükle birlikte koyu balgam gelmesi veya öksürüğün 10 günden uzun sürmesi, ateşin 38,5 C üzerinde birkaç gün devam etmesi, hırıltılı ve hızlı soluması, yutma güçlüğü, beslenememe, kulak ağrısı, uyuklama, dudak çevresinde morarma veya genel durumun kötüleşmesi gibi belirtilerden herhangi birinin görülmesi halinde hemen doktorunuza ya da bir sağlık kuruluşuna getirmeniz gerekmektedir” dedi.
Çocuklarda sık hastalanma nedenleri?
Çocuklarda sık hastalanma nedenlerini de sıralayan Dr. Camcı, şu ifadelere yer verdi:
“Anne babalar çocuğunun hiç hasta olmasını istemez. Oysaki çocukluk çağında bazı hastalıklar geçirilebilir, fakat bazı çocuklar daha sık hastalanır. Bunun sebepleri nelerdir? Anne sütü en önemli etkenlerdendir. Bebeğimizin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesi, sonra 2-2,5 yaşa kadar emzirilmesi pek çok hastalıktan koruyacaktır. Erken doğum, sezeryan ile doğum, bebeğin anne karnında enfeksiyon ile karşılaşması, anne babanın sigara kullanımı, kalabalık ortamlarda yaşama, biberon, emzik kullanımı, yatarak besleme, erken kreş-yuvaya gitme, beslenme bozuklukları (demir ve vitamin eksikliği),alerjik bünye, geniz eti ve bademcik büyüklüğü, mide reflüsü, bazı kalp hastalıkları çocuklarda sık hastalanmanın sebeplerindendir. Yenidoğan döneminden itibaren sık ve ağır enfeksiyon geçiren, bu nedenli hastaneye yatırılan çocuklarda doğumsal yada kalıtımsal bağışıklık yetmezliklerinin de araştırılması gerekir. Sık ve gereksiz ilaç, antibiyotik kullanımı, bağışıklığımızı zayıflatıp, antibiyotik direnci oluşturarak çocuğumuzun daha çabuk hasta olmasına ve daha zor iyileşmesine neden olacaktır. Bu nedenle çocuğumuzu bir çocuk hekimine takip ettirip, altta yatan risklerin araştırılması ve gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Bağışıklığı destekleyen maddeler içeren ürünler ancak doktor tavsiyesine göre kullanılabilir.”