Reklam
tvTürk

Muhiddin Gülal: “Bu şirketlerin sahiplerini en ağır şekilde cezalandıracağız ama şirketleri cezalandırmayacağız”

TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU (TMSF) BAŞKANI MUHİDDİN GÜLAL, TMSF YÖNETİMİNDEKİ ŞİRKETLERİN SAHİPLERİNİN EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILACAĞINI, ŞİRKETLERİN CEZALANDIRILMAYACAĞINI SÖYLEYEREK, “TMSF’NİN YÖNETTİĞİ ŞİRKETLERDE İRTİFA KAYBI SÖZ KONUSU DEĞİL” DEDİ.

  • Ekonomi
  • 20 Mart 2019
  • 163 KEZ OKUNDU

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal, TMSF yönetimindeki şirketlerin sahiplerinin en ağır şekilde cezalandırılacağını, şirketlerin cezalandırılmayacağını söyleyerek, “TMSF’nin yönettiği şirketlerde irtifa kaybı söz konusu değil” dedi.

TMSF Başkanı Muhiddin Gülal, TMSF kayyumluğunda yönetilen Koza Altın İşletmeleri’nin Himmetdede’de bulunan tesisini gezdi. Burada ilgililerden bilgiler alan Gülal, basın mensuplarına çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

15 Temmuz’dan sonra FETÖ aidiyeti ve iltisakı tespit edilen şahıslara ait şirketlerin mahkemece TMSF kayyumluğunda yönetilmesine karar verildiğini kaydeden Gülal, “Bu bağlamda an itibariyle TMSF kayyumluğunda yönetilen 928 şirketimiz var. Bu şirketlerin 31.12.2018 tarihi itibariyle öz kaynakları 21.2 milyar TL, Ciroları toplam 31.6 milyar TL, aktif olarak 57.8 milyar TL büyüklükleri var. Bu şirketlerde an itibariyle 44 bin 282 kişi çalışıyor. Biz TMSF kayyumluğuna devredildiği günden itibaren bu şirketlere milli servet gözüyle bakıyoruz. Bu şirketlerin sahiplerinin hukuk kuralları çerçevesinde en ağır şekilde cezalandıracağız ama şirketleri cezalandıramayız. İşte bu bakış açısıyla bu şirketlere vaziyet ediyoruz. Birikimli ve donanımlı kayyum heyetleri oluşturarak bu şirketlerimizi yönetmek istiyoruz. Devraldığımızdan bugüne kadar bu şirketlerimiz aktif olarak yüzde 29 seviyesinde büyüdü” ifadelerini kullandı.

Koza Grubu 2018’de 1.1 milyar TL net kar etti

Koza Grubu’nun da TMSF kayyumluğunda yönetilen önemli gruplardan biri olduğunu kaydeden Muhiddin Gülal, “Türkiye’de çıkarılan altının 3’de 1’ini çıkarıyor olması dolayısıyla da ekonomik değeri yüksek ve stratejik öneme haiz bir gruptur. Türkiye’de yılda 27.2 ton altın çıkarılıyor. Bunun 2018 rakamı itibariyle 8.2 tonunu Koza Grubu çıkardı. Hemen hemen yüzde 30’a tekabül eden kısmını bu grup çıkarıyor. Koza Grubu bünyesinde 11 şirketi barındırıyor ve 4 sektörde ağırlıklı olarak faaliyet var. Grubun lokomotif sektörü madenciliktir. Gıda, inşaat ve sivil havacılık yürüten bir şirketimiz var. Şuan Koza Grubu tarafından işletilen 5 aktif altın maden şirketimiz var. Bu 5 sahada Koza altın çıkarmaya gayret ediyor. 2017 yılında yaklaşık 6.3 ton altın çıkaran Koza Grubu, 2018 yılında yüzde 28’lik bir artışla üretim miktarını 8.4 tona çıkarmıştır. Bu manada inşallah 2019 hedefini 330 bin ons olarak belirledi. Buda 10 tona tekabül ediyor. 2019 yılı içerisinde 10 ton altın çıkarmayı hedefliyoruz. 2017 yılında yaklaşık 1 milyar TL olan grubun cirosu, 2018 yılında yüzde 61 artışla 1.6 milyar TL’ye yükselmiştir. Bu şekliyle de holdingin konsolide faaliyet karı 2017 yılında 483 milyon TL iken, 2018 yılında yüzde 115 artışla 1 milyar 39 milyon TL’ye yükselmiştir. Holdingin veri öncesi karı 2017 yılında 606 milyon TL iken, 2018 yılında yüzde 104 seviyesinde artarak 1.2 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Holdingin konsolide net karı 2017 yılında 460 milyon TL iken 2018 yılında yüzde 105 artış ile 942 milyon TL bu grup net kar elde etmiştir. Holdingin toplam ödenen beyana dayalı vergi tutarı 2014 yılında 151 milyon TL iken, 2018 yılında yüzde 112 artarak 321 milyon TL seviyesine çıkmıştır. Holdingin 2017 yılında 2.34 milyon TL olan nakit bakiyesi bugün 2.78 milyar TL’ye çıkmıştır ve bu grubun bankalara hiçbir borcu yoktur. Holdingin istihdam sayısı 2017 yılında 2 bin 165 iken, 2018 yılında 215 kişi artırarak 2 bin 280 kişiye ulaşmıştır. 2017’de 6 milyar TL olan aktif büyüklüğü, yüzde 22’lik artışla 2018 yılında 7.4 milyar TL’lik bir rakama ulaşmıştır. 2017’de bu şirketimiz 531 milyon TL net kar elde etmişken, bu oran yüzde 220 artışla 2018’de 1.1 milyar TL’ye ulaşmıştır” şeklinde konuştu.

TMSF olarak yönetilen şirketlere milli servet gözüyle baktıklarının altını çizen Gülal, “Biz TMSF olarak bu şirketlere milli servet gözüyle bakıyoruz. Dolayısıyla bu şirketlerde bir irtifa kaybı olmasını istemiyoruz. TMSF kayyumluğunda yönetilen şirketlerde de hemen hemen irtifa kaybı söz konusu değil. Aksine bu şirketler büyümeye, istihdam ve katma değer oluşturmaya devam ediyorlar” dedi.

Gülal, konuşmasının ardından basın mensuplarıyla tesisleri gezdi ve altının çıkarılma hikayesini inceledi.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ