“Millî Mücadele’nin 100. Yılı: Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya Geçişi ve Kongreler Sempozyumu” sona erdi
ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU BÜNYESİNDEKİ ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞINCA ERZURUM’DA “MİLLÎ MÜCADELE’NİN 100.YILI: MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN ANADOLU’YA GEÇİŞİ VE KONGRELER” BAŞLIKLI SEMPOZYUM DÜZENLENDİ. SEMPOZYUM 25-26 NİSAN TARİHLERİ ARASINDA ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ EV SAHİPLİĞİNDE, NENE HATUN KÜLTÜR VE GÖSTERİ MERKEZİ’NDE GERÇEKLEŞTİ.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığınca Erzurum’da “Millî Mücadele’nin 100. Yılı: Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya Geçişi ve Kongreler” başlıklı sempozyum sona erdi.
Sempozyum 25-26 Nisan tarihleri arasında Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü ev sahipliğinde, Nene Hatun Kültür ve Gösteri Merkezi’nde gerçekleşti. Sempozyumun açış konuşmaları, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Halûk Dursun, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan ve Atatürk Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selami Kılıç tarafından yapıldı.
“Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Platformunu kurduk”
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Halûk Dursun, “Bakanlık olarak bu senenin başında Millî Mücadele’nin 100. yılı dolayısıyla kültür açısından yeniden bir millî mücadele yapılması gerektiğine inandık ve bir platform kurduk: Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Platformu. Bu platformla, Anadolu’nun ortak tarihinden gelen ve millî birliğine inanan bütün kesimlerin bir düşünce ve birlik içerisinde, dışarıdan gelebilecek ve içeriden de yandaş ve taraftar bulacak olan kesimlere karşı uyarılması ve gençlerimizin bu konuda bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır” dedi. Kültür Bakanlığı olarak, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Erzurum’a çıkartma yapıldığını ifade eden Dursun, Erzurum’un ruhaniyetini kaybetmemiş beldelerden birisi olduğunu ifade etti.
“Erzurum’da millet iradesi hâkim olmuş”
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Devletin başkenti işgal edilmiş ve Mustafa Kemal Paşa oradan yola çıkarak Samsun, Amasya ve Erzurum’da kongreler tertip etmiş. Millet, Mustafa Kemal Paşa’nın etrafında kenetlenmiş ve yine Erzurum’da milletin iradesinin hâkim olması gerektiği mandanın da asla kabul edilemeyeceği ifade edilmiş. Trabzon, Diyarbakır, Muş, Bingöl, Ağrı, Bitlis’ten heyetler gelip burada toplanmış ve arkasından büyük bir mücadele verilerek yeni bir devlet kurulmuş. İşte bugün, bu mücadelenin 100. yılı dolayısıyla bir arada bulunuyoruz.”
“Erzurum medeniyetlerin beşiğidir”
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ise konuşmasında, Erzurum’un tarih boyunca stratejik ve jeopolitik öneme sahip olan bir şehir olduğunu dile getirdi. Çolaklı, “Milletlerin ve medeniyetlerin beşiği durumunda olan Erzurum, tarihindeki en önemli hadiseleri hiç şüphesiz aziz Türk milletinin, Mustafa Kemal Paşa liderliğinde var olma mücadelesi olan Türk İstiklâl Harbi sırasında yaşamıştır. Erzurum, Ermenilere verilmek istendiği bir dönemde üstlendiği misyonla yeniden bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne giden yolda son derece önemli bir rol oynamıştır” dedi.
“Tarih birleştirici görevini yerine getirsin”
Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, Millî Mücadele’nin temelini teşkil edecek pek çok önemli kararın alındığı Kongre’nin Erzurum’da yapılmasının bazı nedenleri olduğunu dile getirdi. Beyhan, bu nedenler arasında, Erzurum’un 1919 yılında yarım asırlık tarihî bir arka plana sahip olmasını ve Kâzım Karabekir Paşa’nın 15. Kolordusu ile Mustafa Kemal Paşa’nın emrinde Erzurum’da hazır bulunmasını saydı.
Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, “Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Paşa ile çöken bir tahtın vârisi olan Vahdettin arasındaki ilişki üzerine inşa edilen metinlerin, söylemlerin sebep olduğu tartışmalar günümüzde de devam etmektedir. O yıllarda Vahdettin üzerine oluşturulan algının makul ve kabul edilebilir bir tarafı vardı. Nihayetinde bir devir kapanıyordu, yeni bir devir açılıyordu. Ama bugün o günler geride kaldı. Üzerinden bir asırlık zaman geçti. Birliğe, kenetlenmeye en çok muhtaç olduğumuz şu günlerde bırakalım tarih birleştirici, kaynaştırıcı görevi yerine getirsin. Tarih toplumu birleştirir, millet olma duygusunu geliştirir ve pekiştirir. Ülkemize, milletimize hizmet eden ve emeği geçen tarihî şahsiyetlerin her biri bizim için bir değerdir, bizim için kıymetlidir. Zaferlerimizin, mağlubiyetlerimizin tamamı tarihimize aittir, bizimdir” ifadelerini kaydetti.
“Erzurumlular Paşa’sını bağrına bastı”
Atatürk Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selami Kılıç, “3 Temmuz 1919’da Erzurum’a gelen Mustafa Kemal Paşa, asker ve halk tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Erzurumlular Paşa’sını bağrına basmıştı. Tam 4 yıl devam eden, bir milletin yeniden doğuşunu tescil eden Türk İstiklal Savaşı’ndan 5 yıl sonra Ekim 1927’de Gazi Mustafa Kemal Paşa Büyük Nutuk’ta, yüce Türk milletine şükranlarını sunuyor ve bir şehre özellikle teşekkür ediyor. O şehir Türk milletinin yok olmadığını, ilelebet var olacağını teminat altına alan Erzurum şehriydi” dedi.
12 oturumda 44 sunum
Açış konuşmalarından sonra 3 ayrı salonda eş zamanlı düzenlenen bilimsel oturumlara geçildi. Toplam 12 oturumun yapıldığı sempozyumda 44 sunum gerçekleştirildi. 26 Nisan’da sona eren sempozyum Erzurum Atatürk Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri ile Erzurum protokolü tarafından ilgiyle izlendi.