Merdiven Art Space, iki farklı sergiyle yeni sezonu açıyor
MERDİVEN ART SPACE, YENİ SEZONUNU İKİ FARKLI SERGİYLE AÇIYOR. MEKANDA AHMET ÖĞÜT’ÜN SOLO PROJESİ ‘THE MİSSİNG T İLE WİNTER İS COMİNG BAŞLIĞI ALTINDA İDDİALI BİR GRUP SEÇKİSİNİ İZLEYİCİLERLE BULUŞTURACAK.
Merdiven Art Space, yeni sezonunu iki farklı sergiyle açıyor. Mekanda Ahmet Öğüt’ün solo projesi ’The Missing T ile Winter is Coming başlığı altında iddialı bir grup seçkisini izleyicilerle buluşturacak.
Merdiven Art Space, yeni sezonunu iki farklı sergiyle açıyor. Galeri mekânında Ahmet Öğüt’ün solo projesini ağırlayacak olan Merdiven, hemen yanı başındaki #mebusan25 isimli bağımsız binada ise Winter is Coming başlığı altında iddialı bir grup seçkisini izleyicilerle buluşturacak. 16’ncı İstanbul Bienali paralel etkinlikleri arasında yer alan sergiler, yerel çağdaş üretimin önde gelen sanatçılarını bir araya getirecek. Kavramsal sanatçı Ahmet Öğüt’ün yapıtla aynı adı taşıyan ’The Missing T’ başlıklı sergisi, 5 Ekim’e kadar Merdiven Art Space’te izleyiciye sunulacak.
Yapılan bilgilendirmede Öğüt; videodan fotoğrafa, çizimden basılı medyaya uzanan çok yönlü pratiğinden bir parçayı Merdiven Art Space için özel olarak kurguladı. Mekâna özgü bir enstalasyon niteliğindeki sergi, dünyaca ünlü bir tatil destinasyonunun zihinlerdeki parıltısını kazıyınca ortaya çıkan sosyo-politik olguları odağına taşıdı. Turkuaz denizi ve bembeyaz kumsalıyla hafızalarda yer eden Karayipler’in Tulum şehrine Maya’ların Obsidyen taşından ilham alarak farklı bir mercekten bakan sanatçı; yerel halkın huzurdan uzak gündemine ışık tutacak.
Dünyanın farklı kıtalarında benzer kaderi paylaşan, imajı cilalanmış kentleri çok uzağımızda aramamaya bir davet sunan iş; izleyiciyi, süslü maskenin altındaki gerçekleri düşündürmeye itecek. Kişisel güvenlik ve temel haklarını talep etmek adına protesto düzenleyen polis memurlarının Meksika’daki yasadışı şebekelerle işbirliği yapan yönetimle ters düşmesi sonucu yaşadıkları zorlukları yansıtan video, gerçek kişiler ile yapılan röportajlar sayesinde tereddüte yer vermeyecek bir mağduriyetin ve aynı zamanda otoritenin kimde olduğuna dair kafa karışıklığının tasvirini yapıyor. Turistlerin gözünden deniz, kum, güneş etrafında ideal bir tatil opsiyonu olarak tanıtılan kentte; yerel vatandaşın maruz kaldığı ihmal ve suistimal; Ahmet Öğüt’ün kendine özgü sembolik ve hicivli üslubuyla galeri alanını ’sözde’ bir kumsala dönüştürdüğü yerleştirmesinde, sıra dışı yollarla mekâna taşınacak.
Bir pop-up projesi: Winter is coming
Ayrıca bir diğer sergi de Merdiven Art Space imzalı bir pop-up projesi olarak kurgulanan Winter is Coming, giderek güçleşen mekân temin ve kullanım zorluklarına alternatif bir bakışla metruk bir binanın dönüştürülmesi sonucu hayata geçirildi. Kentsel dönüşümün sıradaki adayı olarak yıkılacağı günü bekleyen, #mebusan25; yakın geçmişin mimari ve bürokratik tüm izlerini bünyesinde barındıran post-modernist kimliğiyle sanatçıları kucaklıyor.
Popüler kültürün en ikonik mottolarından birine dönüşen Winter is Coming göndermesinin, son olarak siyasi bir figürün dilinde farklı bir bağlama oturuşundan ilham alan sanatçı Halil Altındere, Şener Yılmaz Aslan, Osman Bozkurt, Fulya Çetin, Mehmet Dere, Erdal Duman, Leyla Emadi, Fırat Engin, Didem Erbaş, Berat Işık, Ferhat Özgür ve Kerim Zapsu; iktidar, çöküş, kontrol bağımlılığı ve kaybı gibi kavramları irdeliyor.
Mekânın terkedilmiş ve yıkık dökük atmosferiyle desteklenen güç sembolleri eksenli yapıtlar, eskiden yeniye uzanan bir ulusal bellek envanteri sunduğu belirtilirken, her biri kendi üslubuyla; tersine dönen, aksayan, devrilen, kırılıp dökülen ya da tepetaklak olan fenomenleri işlerinin öznesi yapan sanatçılar, toplumsal ve bireysel beklentilerin paralelliklerini ve ayrışmalarını tartışmaya açacak.
Merdiven Art Space’in non-profit kimliğiyle, pratiğinden eleştiriyi eksik etmeyen başarılı çağdaş sanatçıları izleyiciyle buluşturduğu her iki sergi; Salı’dan Cumartesi’ye ziyaret edilebiliyor.