Meme kanserinden korunmak için altın kurallar
GENEL CERRAHİ UZMANI PROF. DR. GÖKHAN ÇİPE, MEME KANSERİNDE ARTIŞ OLDUĞUNU İFADE EDERKEN, KORUNMA YÖNTEMLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU.
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Çipe, meme kanserinde artış olduğunu ifade ederken, korunma yöntemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserlerin başında geliyor. Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Çipe, meme kanserinde artış olduğunu ifade ederken, korunma yöntemleri hakkında önemli başlıklar verdi.
Meme kanserinde artış olduğunu belirten Prof. Dr. Gökhan Çipe, ’’40 yıl evvel 20 kadından birisinde meme kanseri görülürken, günümüzde her 8 kadından birisinde meme kanseri görülmektedir. Meme kanseri görülme oranı artış göstermekle birlikte, meme kanseri tarama programları sonucu erken tanı olanaklarının artmasına bağlı olarak, meme kanserinden ölümler azalmaktadır’’ ifadelerini kullandı.
Meme kanserinin kesin tedavisi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Çipe, ’’Meme kanserinin kesin tedavisi cerrahi olarak tümörün sağlam cerrahi sınırlarla çıkarılması ve koltuk altındaki etkilenmiş lenf bezelerinin temizlenmesidir. Yeni gelişen cerrahi tekniklerle artık memenin tamamını almadan ve meme kozmetiğini bozmadan meme kanserinin cerrahi tedavisi mümkün hale gelmiştir. Memenin hepsinin alınmasının gerektiği durumlarda ise onkoplastik cerrahi yöntemleri ile tatminkar kozmetik sonuçlar elde edilebilmektedir’’ dedi.
Prof. Dr. Gökhan Çipe, meme kanserine yakalanma riskini azaltmak için şu önerilerde bulundu:
’’Formunuzu koruyun’’
Formun korunmasındaki öneme değinen Prof. Dr. Çipe, ’’İdeal kiloya sahip kadınların, fazla kilolu olanlara göre menopoz dönemi sonrası meme kanserine yakalanma riskleri daha az. Çünkü obez kadınlarda kandaki cinsiyet hormonları, insülin ve insülin büyüme faktörü 1, bel çevresi kalınlığını artırıyor. Bütün bu faktörler de meme kanseri açısından risk oluşturuyor.
Haftada en az 4 gün spor yapın: Düzenli olarak yapılan spor, kilo kontrolünü sağlıyor ve risk faktörü olan yüksek östrojen düzeyini dengeliyor. Ayrıca bağışıklık sistemini de güçlendiriyor.
Eti kısıtlayın, sebze ve meyveye ağırlık verin: Yağ içeriği yüksek besinler uzun süreli tüketildiklerinde kandaki östrojen düzeyleri yükseldiği için meme kanseri riski artıyor. Haftada 5 kez kırmızı et yenilmesiyle meme kanseri riskinde artış olduğunu gösteren çalışmalar da var. Günde 4-5 porsiyon sebze meyve tüketmeye de özen gösterin. Çünkü sebze ve meyveler içerdikleri antioksidan sayesinde meme kanserinin gelişme riskini yüzde 25 oranında azaltabiliyor’’ şeklinde konuştu.
’’Yağ tüketimini azaltın’’
Yağ tüketimine dikkat çeken Prof. Dr. Çipe, ’’Enerji alımını azaltıp, vücudunuzun yağ yüzdesini ideal seviyelerde tutarak meme kanseri riskini azaltabilirsiniz. Aldığınız total enerjinin sadece yüzde 20-25’inin yağdan gelmesine dikkat edin. Risk taşımıyorsanız bu oran yüzde 30’lara kadar çıkabiliyor.
Çocuğunuzu bol bol emzirin: Emzirme hem annenin hem de bebeğin kansere yakalanma riskini düşürüyor. Özellikle bebeğinizin büyümesinde bir sorun yoksa ve doktorunuz gerek görmüyorsa 6 ay sadece anne sütü ile besleyin.
30 yaşından önce anne olun: Yapılan araştırmalara göre; ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı 20 yaşından önce doğuranlara göre 2 kat artıyor. Bunun nedeni ise geç doğum yapan veya hiç doğum yapmayan kadınların memelerinin kanserojenik maddelerden daha fazla etkilenmeleri’’ diye konuştu.
Sigarayı bırakın
Sigara kullanımının, meme kanseri dahil olmak üzere birçok kanserin gelişme riskini arttırdığını ifade eden Prof. Dr. Çipe, ’’Kadınlık hormonu ilaçlarından uzak durun: İleri yaştaki kadınlar, menopoz sonrasında başlanan hormon yerine koyma tedavileriyle (HRT) östrojen ve progesteron gibi kadınlık hormonları alıyorlar. Östrojenin yanı sıra progesteron da içeren kombine tedavilerin, sadece östrojen içeren tedavilerden daha riskli olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle tıbbi gerekçeler olmadan hormon kullanmayın.
Stresin esiri olmayın: Batı tarzı yaşamın vazgeçilmez unsurlarından bir olan stres, bağışıklık sistemimizi zayıflatıyor. Bunun sonucunda meme kanseri riski artırıyor’’ açıklamalarında bulundu.