Meclis Başkanı Şentop, Avrupa Parlamento Başkanları toplantısında konuştu
TBMM BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP, “DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARINI BAŞKA ÜLKELERİN İÇİŞLERİNE KARIŞMAK İÇİN BİR ARAÇ OLARAK KULLANMAYACAĞIZ. İŞİMİZE GELİNCE DEMOKRASİ HAVARİSİ OLUP İŞİMİZE VE ÇIKARIMIZA GELMEYİNCE DEMOKRASİYİ YIKAN DARBECİLERİN BAŞINI OKŞAMAYACAĞIZ” DEDİ.
STRASBOURG (İHA) – TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Demokrasi ve insan haklarını başka ülkelerin içişlerine karışmak için bir araç olarak kullanmayacağız. İşimize gelince demokrasi havarisi olup işimize ve çıkarımıza gelmeyince demokrasiyi yıkan darbecilerin başını okşamayacağız” dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Avrupa Parlamento Başkanları toplantısında yaptığı konuşmaya “Evimiz Avrupa” oturumunu özellikle önemsediğini belirterek başladı. İnsanların çok uzun mücadelelerle, çalışmalarla bazı güzel sonuçlara, ilkelere, değerlere, onların korunması ve geliştirilmesi için oluşturdukları mekanizmalara ve kurumlara sahip olabildiğini kaydeden Şentop, zaman geçtikçe sonraki kuşakların o kurumların, mekanizmaların varlık sebeplerini unutarak varoluş amacını dikkate almadan, bazen de o amaçtan uzaklaşarak bir rutine dönüştürerek sürdürmeye çalıştığını söyledi. Şentop, “’Evimiz Avrupa’ başlığını sadece belli retoriklerin, belli tekrarların, belli güzellemelerin dile getirilmesine zemin olacağı için değil, iyi niyetli bir iç değerlendirme, bir iç sorgulama yapmak için vesile olarak görüyorum” dedi.
“Avrupa değerleri retoriği ile konuşur, güzellemeler yapar ama Avrupa’da ırkçılık yükselir”
Avrupa merkezli siyasi, hukuki ve kurumsal değerlerin ortaya çıkmasının ve gelişmesinin dünyaya yayılmasının tarihinin sanıldığı kadar eski olmadığını söyleyen Şentop, “Prensiplerin, değerlerin, mekanizma ve kurumların 70. yılını kutluyoruz. 70 yıl ortalama insan ömründen bile az bir zamandır. Bu sebeple bugüne ve geleceğe dair değerlendirmelerimiz büyük önem taşımaktadır. Dünyada olan biteni bütün gerçekliğiyle, bütün çıplaklığıyla, bütün acıtıcılığıyla tamamen aleyhimize olsa ve bize yönelik suçlamalar ve sorumluluklar içerse de kavramak ve anlamak mecburiyetindeyiz. Aksi halde bazı arkadaşlarımız Avrupa değerleri retoriği ile konuşur, güzellemeler yapar ama Avrupa’da ırkçılık yükselir, İslam düşmanlığı güçlenir, antisemitizm, yabancı düşmanlığı had safhaya varır. Dünyanın birçok coğrafyasında savaşlar, çatışmalar, katliamlar, ölümler devam eder” şeklinde konuştu.
Terörizmin büyümesindeki nedenlere değinen Şentop, “Devletleri, ülkeleri ve coğrafyaları istikrarsızlaştırmanın, dış müdahaleye açık hale getirmenin aracı olarak kullanılan, esasen batı kaynaklı olduğuna inandığım uluslararası terörizm büyür ve güçlenir. ’Petrole hücum’ sloganıyla yola çıkan doymak bilmez emperyalist içtihatlar Ortadoğu’yu, Doğu Akdeniz’i çatışmaların merkezi haline getirmeye başlar. Demokrasi, insan hakları stratejik bölgeleri kontrol etmenin ve petrol iştahının maskesine dönüşüverir” ifadelerini kullandı.
“İnsanlık tarihin en kanlı savaşlarının faili Avrupa”
Avrupa’nın değerlerinin oluşturulma sürecini hatırlatan Şentop, “Avrupa bugün atıf yaptığımız değerleri nasıl öğrendi? Ağır sömürgecilik, insan ticareti, başka coğrafyaların zenginliklerini alıp götürmek, adeta kara parayla biriken sermayeyle geçen 19. Yüzyıl Sömürgelerin ve kontrol edilen pazarların sayısını arttırmak için gerçekleştirilen ve 20 milyona yakın insanın öldüğü Birinci Dünya Savaşı Sonuçlar kimseyi memnun etmediği için yenilenen savaş üzerine 70 milyona yakın insanın öldürüldüğü İkinci Dünya Savaşı. İnsanlık tarihinin en büyük katliamları bu bulunduğumuz coğrafyada yaşandı. İnsanlık tarihin en kanlı ve uzun savaşları bugün üzerinde konuştuğumuz topraklarda yaşandı. Bu savaşların ve ölümlerin failleri Ortadoğu halkları değildir; Afrika halkları değildir, Asya halkaları değildir. Fail belli: Avrupa” dedi.
“İnsan haklarını başka ülkelerin içişlerine karışmak için bir araç olarak kullanmayacağız”
Avrupa’nın bu arka planı unutmaması gerektiğini vurgulayan Şentop, “Dünyada gerçekten ne olup bittiğini samimiyetle ve empatiyle anlamaya çalışmazsak, başka coğrafyalardaki devletlere halklara, bütün dünya insanlarına çıkar elde etme amacı dışında bizim gibi Adem ve Havva’nın eşit çocukları olarak bakamazsak, Avrupa şehirlerinde sırça köşklerde oturup “Avrupa Değerleri” retoriği ile kendi kendimizi aldatıp dururuz. Ve Oyun dışı kalırız. Öncelikle, Avrupa Değerlerinin birer değer olduğuna, samimiyetle bütün insanlar için geçerli olması gereken değerler olduğuna biz inanacağız. Bu değerleri, sömürü ve işgal heveslerinin, maddi çıkarların aracı olarak kullanmayacağız. Demokrasi ve insan haklarını başka ülkelerin içişlerine karışmak için bir araç olarak kullanmayacağız. İşimize gelince demokrasi havarisi olup işimize ve çıkarımıza gelmeyince demokrasiyi yıkan darbecilerin başını okşamayacağız” şeklinde konuştu.
“İnsanlar sadece Avrupa şehirlerinde yaşamıyor”
Dünyanın Avrupa’dan ibaret olmadığını vurgulayan Şentop, “İnsanlar sadece Avrupa şehirlerinde yaşamıyor. Afrika’da, Ortadoğu’da, Asya’da, Güney Amerika’da da insanlar yaşıyor. Bizim gibi, aynı. Biz ne kadar insan haklarına, demokrasiye, asgari insani şartlarda bir hayata layık isek onlar da öyle. Türkiye’yi bölmeye çalışan terör örgütünün uzantılarını koruyup kollarken demokrasiden bahsedip Mısır’da demokrasinin kökünü kazıyan darbeciyi sevip desteklemeyeceğiz. Mısır’da da demokrasi, diyeceğiz. Türkiye’de bölücü terör örgütü ile işbirliği içinde hareket ettiği tespit edilen bir parti kapatıldığı zaman eskiden demokrasi nutukları çekip, Batasuna partisinin kapatılmasını AİHM’nin doğru bulması durumunda değerlendirme yapmazsak o zaman demokrasiyle ilgili samimi olup olmadığımız tartışılır” ifadelerini kullandı.
Artık, bazı ülkelerin sadece haklara, bazı ülkelerin ise sadece sorumluluk ve yükümlülüklere sahip olduğu bir dünya olmadığına vurgu yapan TBMM Başkanı, “Bunun farkına varmalıyız. Her devletin hakları var, yükümlülükleri var. Oyunu biz kurarız, diğer devletler sadece oynar dünyası bitti. Eğer hala o dünyadaysanız oyun dışı kalmışsınız demektir. Dünya üzerinde, kendi kararını kendisi veren, sadece kendi halkının çıkarlarına göre hareket eden devletlerin sayısı hızla artıyor. Dünyayı her birimiz için yaşanır kılabilmek, ancak bütün insanlar için yaşanabilir bir dünya yapmaktan geçiyor” dedi.