Kutoğlu: “İstanbul’daki 5.8 deprem bize son şansımız der gibi oldu”

Deprem uzmanı Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, 1999 yılındaki acıları yaşamamak için son şansı değerlendirmek gerektiğini belirterek, “İstanbul’daki 5.8 büyüklüğündeki deprem bize son şansımızı hatırlattı” dedi. Kutoğlu, AVM’lerin sıkıntılı günlerde otoparklarıyla birlikte barınma alanı olarak kullanılabileceğini ifade etti.

Kestel Belediyesi tarafından Yeni Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda ‘depreme hazır mıyız ?’ paneli düzenlendi. Panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Jeofizik Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Afet Yönetim Uzmanı Özden Işık ve Doğa Hareketleri Araştırma Derneği Başkanı Fuat Agalday katıldı. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ifade eden Kutoğlu, “İçerisinde büyük fay sistemlerinin bulunduğu yerde konumlanmış durumdayız. Kayıtlı döneme bakarsak, 1939’dan bu yana 10 yılda bir 6’nın üzerinde büyük depremler meydana geliyor. 2011 yılında Van ilimizde meydana gelmişti. Ortalamaya bakarsak yeni büyük bir depremin eli kulağında görülebilir. Buna hazır olmamız lazım” dedi.

“En son İstanbul’daki 5.8 deprem bize son şansımız der gibi oldu”

“1999 yılında depreme hiç hazır değildik” diyen Kutoğlu, şöyle devam etti:

“99’dan sonra özellikle arama-kurtarma yönünde çok önemli mesafeler kat ettik. Dış ülkelere bile hizmet verdik. Ama sorunlu alanları, binaları terk etmedik. Hala oralarda yerleşimler devam ediyor. Kentsel dönüşümde az alanda yaptık. İnsanlar ekonomik sıkıntılar sebebiyle zorluk yaşıyorlar. Zorlayıcı mekanizme olmadığı için yaşamaya devam ediyorlar. En son İstanbul’daki 5.8 deprem bize son şansımız der gibi oldu. 99’daki gibi acılar yaşamak için son şansı değerlendirip, yaşadığımız zemin ve binaları gözden geçirmemiz lazım.”

“AVM’ler barınma yerleri olarak kullanılabilir”

Depremden kaçış olmadığını anlatan Kutoğlu, “Türkiye’nin başka bir coğrafyasında da yakalanabiliriz. Dolayısıyla sağlam zemin ve binalarda oturmalıyız. Binalarımızı gözden geçirmeliyiz. Toplanma alanları dediğimizde, deprem yazın olacak değil. Gelişmiş ülkelerde insanlar yaptıkları binalara güveniyor. Japonya’da deprem olduğunda insanlar toplanma alanları olarak spor salonları, okulları kullanıyor. Bizde o binalarımızda güven sorunu olduğu için açık alanlarda toplanma gereği hissediyoruz. Benim gözlemlediğim kadarıyla AVM’ler özel olduğu için en güçlü binalarımızdan. Büyük oranda AVM’ler bu tip büyük sıkıntılı günlerde otoparklarıyla birlikte barınma alanı olarak kullanılabilir” diye konuştu.

Şuanda büyük bir deprem olması halinde ciddi yıkıntı ve kayıp olacağını vurgulayan Kutoğlu, Türkiye sanayiinin büyük kısmının Marmara Bölgesi’nde olduğu için bu durumun olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Kutoğlu, Bursa’da da Gemlik, İznik ve faylar gibi tehditler olduğunu, bunların geçmişte 6’dan büyük deprem ürettiklerini dile getirdi.

Jeofizik Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ise, “5.8 olan deprem İstanbul ve çevresinde hissedildi. Marmara Denizi’nde 7’nin üzerinde deprem bekliyoruz. Oda Kuzey Anadolu fayının üzerinden bekliyoruz. 5.8’lik deprem kuzey fayına çok yakın yerde oldu. Ters bir fay var. Şu ana kadar cihazlarımızda ve arşlarda normal dağılım var. Anormal bir durum gözükmüyor. Depreme karşı alınacak önlemlerin birincisi kentsel dönüşüm. Sağlam binayı ada bazında yapmalıyız. Büyük İstanbul depreminin tarihi yok. Ama 30 yıl içerisinde olacağı gibi istatistik veri var. Bütün hesaplamalardan sonra yüzde 62 gibi olasılık bulduk. Ama depremin zamanı yok. Her an olabilir. Kötü binaları sağlam hale gelmesi lazım” şeklinde konuştu.

Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır ise, “Depreme hazırlıklı olmamız lazım. Gençlerimiz ve tüm halkımıza deprem konusunda bilgilendirmek istiyoruz. Deprem öncesi yapılması gereken hazırlıklar ve önlemler ile sonrasında yapılması gerekenler var. Afet yönetim merkezi aktif halde tutup, sürekli güncelliyoruz. İmar planlarımızda fay hatlarının göz önünde bulundurulması, depremsellik ve zemin taşıma kapasitelerinin çok detaylı şekilde planlarımıza yansıtılması şeklinde görevlerimiz var. Bunları yerine getirerek depreme hazırlıklı olmalıyız” açıklamasını yaptı.