Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yavuz’dan ’Zümrüt Apartmanı’ açıklaması

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, büyük tepki çeken Zümrüt Apartmanı kitabıyla ilgili, “Dünyada birkaç ülke dışında yayınevlerinin basacakları kitabın kontrolden geçirildiği mekanizma bulunmamaktadır. Bu da sansüre girer. Bandrol vermenin içerik denetimi ile ilgili hiçbir ilgisi yoktur. Ben şahsi olarak eserlerin toplatılması kararının mahkememizden çıkmasını bekliyorum” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları sahnesinde ilk kez oyunu sergilenen 23 yerli yazara ödüllerini takdim etti. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Refik Ahmet Sevengil Tiyatro Kütüphanesi’nde gerçekleşen ödül törenine Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt ve Devlet Tiyatroları sahnesinde oyunları sergilenen yazarlar katıldı. Ödül töreninde çocuk oyunları yazan yazarlara 10 bin TL, yetişkin oyunu yazan yazarlara 15 bin TL ödül takdim edildi. Yazarlara ödülleri Bakan Yardımcısı Yavuz tarafından verildi.

Devlet Tiyatroları sahnesine yazdıkları oyunlarla katkı sağlayan 23 yazara ödüllerinin verildiğini belirten Bakan Yardımcısı Yavuz, “23 kişinin 11 tanesi kadın yazarımız, diğerleri erkek yazarlarımız. Bunu geliştiriyoruz. Bir ülke için en önemli şey ana dili ve kendi kültürüdür. Biz anadilimizde kendi toplulumuzun kültürü ile örtüşen yazıların yazılmasını ve sahnelenmesini önemsiyoruz. Bunların uluslararası kalitede, evrensel kalitede olması gerekiyor ve uluslararası platformlarda da sergilenebilecek olması gerekiyor. Birkaç tanesini izledim. Çok da keyifliydi. İlk defa sergilenen ilk defa yazılan bir eser gibi de değildi” dedi.

“Bandrol vermenin içerik denetimi ile ilgili hiçbir ilgisi yoktur”

Pedofili içeren ifadeler nedeniyle tepki çeken Zümrüt Apartmanı kitabına ilişkin sorulara da yanıt veren Yavuz, “Kültür Turizm Bakanlığı ve Devlet Tiyatroları olarak biz konuyu hemen mahkemeye taşıyan, savcılıkta ilk duyuruyu yapan kurum olduk. Biz bakanlık olarak kitaplara, her türlü yayına bandrol vermekle hükümlüyüz. Şuan kamuoyunda bandrol verilmesi ile içerik kontrolü birbirine karıştırılıyor. Bandrol verilmesi kaçağın önlenmesi için yapılan bir işlemdir. Korsan yayınların önüne geçmek için yaptığımız bir çalışmadır. Bütün dünyada da böyledir. Bandrol vermenin içerik denetimi ile ilgili hiçbir ilgisi yoktur. Dünyada birkaç ülke dışında yayınevlerinin basacakları kitabın kontrolden geçirildiği mekanizma bulunmamaktadır. Bu da sansüre girer. Bizim ülkemizde de böyle bir uygulama doğal olarak yoktur. Biz bazı ülkelerde birkaç farklı uygulama olduğunu biliyoruz. Mesela İran‘da böyle bir komisyondan geçirmek gerekiyor. Çin’de bazı konularda var, Vietnam’da var ve Kuzey Kore’de var. Ülkemizde doğal olarak sansür anlamına gelecek bir kontrol sistemi elbetteki yok, olmamalı. Biz Kültür Bakanlığı olarak telif haklarının takibi, kültür ekonomisinin kayıt altına alınması ve devletin vergi gelirinin kontrol edilebilmesi ve yayıncılık istatistiklerinin tutulabilmesi için biz bandrol uygulaması yapıyoruz. O eserlerin kayıt altına alınması demek. Konu şuanda yargıya intikal ettirildi. İlk davayı açan kurum biz olduk. Ben şahsi olarak eserlerin toplatılması kararının mahkememizden çıkmasını bekliyorum” diye konuştu.