Koyun yününden üretip, lüks otellere gönderiyor
SİVAS’IN DOĞANŞAR İLÇESİNE BAĞLI ÇALICI KÖYÜNDE HATİCE KURT, KOYUN YÜNÜNDEN ÜRETTİĞİ TAMAMEN EL YAPIMI OLAN HAMAM KESELERİNİ TÜRKİYE’NİN BİRÇOK İLİNDE BULUNAN LÜKS OTELLERE GÖNDERİYOR
Sivas’ın Doğanşar ilçesi Çalıcı köyünde bir kadın koyun yününden ürettiği, tamamen el yapımı olan hamam keselerini Türkiye’nin birçok ilinde bulunan lüks otellere gönderiyor.
Çalıcı köyünde doğup büyüyen Hatice Kurt ismindeki kadın, koyun yününü ekmek kapısına çevirdi. Kurt, evine katkı sağlamak amacıyla geleneksel yöntemlerle koyun yününden tamamı el yapımı olan şal örerek hamam kesesi üretmeye başladı. Yapımı zahmetli olan ve birçok işlemden geçen hamam kesesinin 12 kulaçlık şal yapımı ise yaklaşık 15 gün sürüyor. Zorlu bir örme işleminden sonra el edilen şal, daha sonra birkaç işlemden geçerek hamam kesesi haline geliyor. Kurt, ürettiği keseleri Türkiye’nin birçok ilin de bulunan hamamlara gönderiyor. İstanbul, Afyon, Tokat ve Mersin gibi ilerde bulunan hamamlara gönderen Kurt, keselerin kullanıldığında sağlık açısından da vücuttaki gözenekleri açarak ölü derileri attığını ileri sürdü. Yaklaşık 25 yıldır hamam kesesi üreten Kurt, müşterileri arasında lüks oteller ilk sırada yer alıyor. Öte yandan Sivas Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Aysel Şenlen koordinesinde yürütülen çalışma ile şal dokuma tekniği bilimsel olarak incelenecek ve kayıt altına alınacak.
“Kıldan resmen duvar örüyorum”
Kurt, kıldan resmen duvar ördüğünü ifade ederek, “Ben burada şal dokuyorum. Bu kısa 12 kulaçlık. 12 kulacı biz 3-4 saatte hazırladık. Bunun daha uzunu olursa 20 kilometre yol yürümüş gibi oluyorum. Bunu 15 günden önce bitiremiyorum. Türkiye’nin bir çok yerine gönderiyorum. Afyon, Mersin, İstanbul, Tokat, Sivas nereden isterlerse gönderiyorum. Ama daha çok Afyon’a gidiyor. Tarihi hamam çok olduğundan sanırım. Tamamı el emeği.Bunun çok masrafı yok. Az bir boya parası var, az da dış ipi yün parası var. Önceden koyunumuz vardı yün almıyorduk ama şimdi yok alıyorum. Bu şalın masrafı 250 liraya çıkmaz ama tamamı el emeği göz nuru. Kıldan resmen duvar örüyorum. Yapan yok. Daha önce çok vardı. Her evde vardı. Harmanlar çözülürdü böyle 5-6 tane şal olurdu bir harmanda. Şuan bir tek benim. Köyler göç verdiği için kimse yok. 20-25 yıldır yapıyorum. Daha öncesi de var tabi” diye konuştu.
Sağlıklı olduğu söyleniyor
Kurt, ürettiği hamam kesesinin ölü derileri attırdığı, vücuttaki gözenekleri açtığını ileri sürerek, “Bu kese olduğu için hamamlardan müşteri istiyor. Buna alışan bunsuz duramaz. İki üç haftada bir kese yapılaması gerekiyor. Ölü derileri attırdığı için, vücuttaki gözenekleri açtığı için o yüzden kese yapılamasını istiyorlar. Fabrikasyonunu da yaptılar ama o karışık. Yarı yarıya naylon, polyester. Bunu tutmuyor. Gelip fabrikayı yaptıran kişi benden bunun numunesini aldı. Örnek olarak yurt dışına götürdü. İtalya’ya ve daha başka ülkelere götürdü. Tanıtım olarak benimkini götürdü. Ama kendi malını sattı. Benden alan daha çok hamamcı müşteriler” şeklinde konuştu.
Sivas Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Aysel Şenlen ise şunları söyledi. Şenlen, “Sivas Olgunlaşma Enstitüsü olarak alan araştırmalarımızda Hatice hanımla Çalıca köyünde tanıştık. Uzun sürede sohbet ettik ve bu arada Hatice hanımın geleneksel el sanatlarımız arasında olan Şal dokuma örnekleri yaptığını kendisinden bilgi olarak aldık. Olgunlaşma enstitüsünün amaçları arasında geleneksel el sanatlarımızı araştırıp kayıt altına almak, arşivlemek ve gelecek nesillere bunu doğru bir şekilde aktarmaktır” ifadelerini kullandı.