Reklam
tvTürk
SON DAKİKA

Korkmaz: “Trabzon et ihtiyacının yüzde 90’ını şehir dışından karşılıyor”

TRABZON KASAPLAR VE CELEPLER ESNAF ODASI BAŞKANI TEMEL KORKMAZ, DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ’NDE HAYVANCILIĞIN GELİŞMESİ VE ÜRETİMİN ARTTIRILMASI İÇİN ALAN BAZLI DEVLET DESTEKLERİNİN KALDIRILMASI GEREKTİĞİNİ, BU SİSTEMİN HAYVANCILIĞI BİTİRDİĞİNİ VURGULADI.

  • Ekonomi
  • 20 Nisan 2019
  • 166 KEZ OKUNDU
Reklam

Yerli et üretimin çok az paya sahip olduğu illerden biri olan Trabzon’un et ihtiyacının sadece yüzde 10’unu kendisi karşılarken, yüzde 90’ını Amasya, Konya, Elazığ ve Diyarbakır gibi illerden temin ettiği belirtildi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Trabzon Kasaplar ve Celepler Esnaf Odası Başkanı Temel Korkmaz, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde hayvancılığın gelişmesi ve üretimin arttırılması için alan bazlı devlet desteklerinin kaldırılması gerektiğini, bu sistemin hayvancılığı bitirdiğini vurguladı. Temel Korkmaz, “Sizin 10 dönüm yeriniz var siz bir şey yapsanız da yapmasanız da buraya devlet dönüm başına para ödüyor. Bu yanlıştır. Dünyada ürün bazlı desteklerin verildiğini görüyoruz. Yani insanların baktığı sığırına, danasına; ürettiği fındığına, elmasına, çayına destek verilmesi gerekir. Ürüne destek verilmediği sürece Türkiye’de hayvancılığın ve tarımın ileri gitmesi zor olacaktır” diye konuştu.

“Küçük esnafı vergisel etkenlerle desteklememiz lazım”

Marketlerin uygun fiyata et satma konusunda düşüncelerini belirten Korkmaz, “50 çeşit et ürününün satıldığı yerlerde marketlerin eti daha az karla satabildiği oluyor. Kasapların böyle bir imkânı yok. Marketlerin et satmasına bir şey diyemeyiz, karşı da değiliz. Fakat küçük esnaf olarak birtakım vergisel etkenlerde desteklenmemiz lazım. Çünkü büyük marketlerle yarışabilmemiz için bizim biraz daha korunmamız gerekir. En azından küçük esnaf devlete yük olmuyor. Kendi işinde kendi aşını kazanıp istihdam sağlıyor. Böylece devlete de büyük bir katkı veriyor” dedi.

“Et fiyatları yüksek değil Türk insanının geliri düşük”

Et fiyatlarının pahalı olduğunu değil Türkiye gelirlerinin kısıtlı olduğunu vurgulayan Korkmaz, “Etin kilosu 50 TL fakat soğanın da kilosunun 10 TL olduğunu görüyoruz. Bizim gelirlerimiz kısıtlı olduğu için 50 TL bize fazla geliyor. Üretim maliyetlerine bakıldığı zaman yani hayvanın bakılması, yedirilmesi, hizmetleri gibi unsurlar Türkiye’de çok pahalı. Bugün 30 TL’ye mal eden bir vatandaş 32 TL’ ye etini satıyor. 32 TL’ye kasaba satılan etin de satış maliyeti 48 TL’dir. Türkiye’de et yiyemiyoruz deniyor ama artık soğan da patateste ucuz değil. Türkiye’de gelir seviyesi düşük, fiyatların pahalı olmasından ziyade üretim maliyetlerini düşürülmediği sürece böyle devam edecektir. Soğanın 10 lira olduğu yerde ette 50 lira olsun diyoruz” ifadelerini kullandı.

“Buzağı üretiminin arttırılması gerekiyor”

Daha uygun fiyata kırmızı et ihtiyacını karşılamak için besi materyali dediğimiz buzağı üretiminin arttırılması gerektiğini vurgulayan Korkmaz, “Devlet desteğiyle besi materyalinin arttırılıp uygun fiyata üreticilere dağıtılması lazım. Hayvanların beslenmesi noktasında ihtiyacı olan yemlerin maliyet fiyatlarının düşürülmesi gerekiyor. Yem fiyatlarının KDV’si kaldırıldı fakat satarken yine KDV’li olarak satılmaktadır. Vatandaş ayrı bir mağduriyet yaşamaktadır. Ette yüzde 8 oranında bir KDV alınıyor ve bu oran çok yüksek oluyor. Devlet her zaman ithal kılıcını üzerimize sallamamalı ve bu konuda daha özenli çalışmalıdır” şeklinde konuştu.

“Trabzon’da mezbahane sorunu nedeniyle vatandaş hayvanını yatırıp çimende kesiyor”

Trabzon’da iki tane mezbahana bulunduğunu ve yetersiz olduğunu ifade eden Korkmaz, “Trabzon’da kesimlerin çok olmamasına rağmen mezbahane ihtiyacı söz konusudur. Çaykara’da hayvanını kestirmek isteyen bir vatandaşımız kesim için Akçaabat’a veya Vakfıkebir’e gitmesi kestirip tekrar etini alıp geri gelmesi gerekiyor. Bu durumun çözülmesi için şehrin doğusuna da bir mezbaha yapılmasına ihtiyaç vardır’’ dedi.

Kaçak kesimin de önüne geçecek en önemli unsurun ruhsatlı mezbahane olması gerektiğini söyleyen Korkmaz, “Vatandaş arabasına koyup Akçaabat’a veya Vakfıkebir’e gitmektense yatırıp çimende kesiyor. Bunun şöyle bir zararı var. Eğer hayvanda bir hastalık varsa büyük bir sıkıntı olur. Geçmişte insanlarımızın hayatını kaybettiği bir şarbon vakası yaşadık. Mezbahanede ise hayvanlar önce veteriner kontrolünden geçiyor” diye konuştu.

“Trabzon Ramazan’da en çok kıymayı ve güveçlik eti tercih ediyor”

Yaklaşan Ramazan ayı öncesinde Trabzon halkının kıymayı ve yağsız güveçlik eti tercih ettiğini ifade eden Temel Korkmaz, ‘’Yerli et üretimin çok az paya sahip olduğu illerden biri olan Trabzon et ihtiyacının sadece yüzde 10’unu kendisi karşılarken, yüzde 90’ını Amasya, Konya, Elazığ ve Diyarbakır gibi illerden karşılıyor. Vatandaşımız et satın alırken kıymayı, özellikle yağsız kuşbaşı et ile güveçlik eti tercih ediyor. Trabzon’un büyükbaş hayvanın etini yeme alışkanlığı var. Küçükbaş hayvanın etini yeme alışkanlığı pek yok. Örneğin kuzu eti sadece ‘kendin pişir kendin ye’ tarzı kasaplarda ızgara şeklinde tüketiliyor, evlerde tüketilmiyor’’ dedi.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ