Reklam
tvTürk

KIYMAYIN BU GÜZELLİKLERE!

Yüksel Değercan

Yüksel Değercan

1964 Bolu doğumlu Yüksel Değercan, ilk orta, lise ve üniversite eğitimini Ankara 'da tamamlamıştır. Gazi Üniversitesi İİBF İktisat mezunudur. TRT 'de Memur, Muhabir, Yurt Haberleri Müdürü, Haber Müdürü, TRT Bakü Temsilcisi, TRT AVAZ Kanalı Koordinatörü olarak çalıştı. 2018 yılında TRT 'den emekli oldu. Evli ve 2 çocuk babasıdır.

Bir yer hayal edin…

Ormanın derinliklerinden doğan bir dere…

Suyu buz gibi…

Kırmızı benekli alabalık, derenin en güzel aksesuarı.

Adeta gökyüzüne değen çam ve kayın ağaçları.

Her yer yemyeşil…

Üstelik her tonuyla.

Nane, kekik, çiçek, şifalı otlarla beslenen inek ve koyunların sütü, tereyağı.

Fırınlarda odun ateşinde pişirilen, patatesli köy ekmeği.

Kahvaltıda, kızartılan bu ekmeğe sürülen  tereyağı,  muhteşem ayranı, kaymak ve her çiçekten beslenen arının balı…

 Temmuz sıcağında bile serin havası.

Yaz gecesi yakılan sobanın verdiği  keyif.

Haziran sonunda  yeşilin içinden çıkan minik kırmızı dağ çilekleri, Ağustos ortasında moraran böğürtlenler…

Televizyon yok, internet yok, telefon yok, stres yok.

Tabiatla baş başa.

Ormanın, rüzgarın, yağmurun, doğal hayatın sesleriyle.

Aslında hayal etmenize gerek yok zira böyle bir yer var…

Burası Bolu’nun Dörtdivan ilçesinin yaylaları.

Pozitif ayrımcılık yaptım ve memleketimi yazdım.

Dörtdivan…

Bolu’nun en küçük ilçelerinden biri.

Şehir merkezinin nüfusu 3 bin… 33 köyü ile birlikte bu rakam 10 bin civarı.

Ancak ülke genelinde en az 50 bin Dörtdivanlı var.

Hepsi Oğuz Türkü.

14. yüzyılda Kayı boyundan 4 kardeş, bölgeye dört ayrı divan, yani otağ kurdu.

Ta O zamanlardan aldı adını, Dörtdivan…

Köylerden birinin adı ise Nahçivan…

Tıpkı Azerbaycan’a bağlı Özerk Cumhuriyetin adı gibi.

Bizans imparatorluğu’nun  da önemli kalelerinden biriydi Dörtdivan.

Zira bir çok köyünde  Bizans surlarına rastlamak mümkün.

Bu yüzden bir zamanlar gömü ve define arayanlarla doluydu.

Her Bolulu, hatta her Türk, Köroğlu efsanesini çok iyi bilir.

Zira Köroğlu’nun namı sadece Anadolu’ya değil, tüm Türk dünyasına yayıldı.

Orta Asya’daki Türk diyarlarında da kendi Köroğlu efsanelerini ortaya çıkardı.

Profesör Enver Konukçu,  Köroğlu’nun Dörtdivan’ın  Sayık köyünde doğduğu ve yaşadığını araştırmalarıyla  tespit etti.

Kültür Bakanlığı da Yukarı Sayık köyündeki tarihi evi, Köroğlu evi olarak tescil etti.

Ev yıkılmak üzere.

Tarihimize sahip çıkıp bu evi restore etsek, müze haline getirsek ne muhteşem olurdu değil mi?

İşte tüm Boluluların yiğitliği, mertliği, adaleti,  haksızlıklara başkaldırısı ve ozanlığı ile övündüğü, hatta  torunuyum diye kendine pay çıkardığı  Köroğlu, Dörtdivanlıdır.

İlçe yaban hayatı açısından da oldukça zengin.

Dünyada 4  tür akbaba var.

Hepsinin aynı yerde bulunması oldukça nadir.

Dörtdivanlılar, bu 4 türü kurduğu akbaba istasyonunda buluşturdu.

Kartal, şahin ve bir çok yırtıcı kuş türü mevcut.

Bölge  yaban hayatını seven turistlerin ve doğa fotoğrafçılarının ilgi odağı.

Anlattıklarım Dörtdivan’ın güzel yanları.

Ancak bölge tehdit altında.

Her geçen gün bu güzellikler yok edilmekte.

Deresinde balığı azalmakta. 

İlçe içinde geçen akarsu kirletilmekte.

Piknikçiler ormanı, çöp yığınlarıyla doldurmakta.

Sadece Dörtdivan’da değil bütün cennet köşelerde tabiat hoyratça yıpratılmakta.

Kıymayın bu güzelliklere efendiler, kıymayın!

Tabiatın dengesini bozmayın…

Yüksel DEĞERCAN

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ