Kırmızı et tüketimi arttıkça kolon kanseri görülme riski yükseliyor
MEDİCANA SAMSUN HASTANESİ GENEL CERRAHİ UZMANLARINDAN DR. ÖĞRETİM ÜYESİ SALİM GÜMÜŞ TARAFINDAN, TÜRK TELEKOM SAMSUN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ PERSONELİNE KOLON KANSERİ SEMİNERİ VERİLDİ.
Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Salim Gümüş, kırmızı et tüketimi arttıkça kolon kanseri görülme riskinin yükseldiğine dikkat çekerek, “Bu nedenle kırmızı et tüketiminiz haftada 500 gramdan daha az olması gerekiyor. Diğer yandan eti pişirirken de yanmamasına dikkat etmeniz gerekiyor” dedi.
Medicana Samsun Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanlarından Dr. Öğretim Üyesi Salim Gümüş tarafından, Türk Telekom Samsun Bölge Müdürlüğü personeline Kolon Kanseri Semineri verildi. Kolon kanserinin tanı ve tedavisi konusunda katılımcılara bilgi aktaran Dr. Öğretim Üyesi Salim Gümüş, “Kanser, kontrolsüz hücre çogˆalmasıyla ortaya çıkan, genetik özellikler, yas¸am biçimi ve çevresel faktörlerden kaynaklanan önlenebilir bir hastalıktır. Çevresel faktörler, yaşam biçim ve beslenmenin düzenlenmesi ile yüzde 50’si önlenebilir, kolon kanserleri sindirim sisteminin en sık rastlanılan tümörleridir. Erkeklerde akciğer kanserinden sonra, kadınlarda meme kanserinden sonra en sık görülür. 50 yaşından sonra görülme sıklığı giderek artar. Erken tanı konması halinde, kanser hücreleri sadece kolon içi ile sınırlı olarak tespit edilebilir. Erken tanı konamaması halinde ise, kanser yakın organlara, lenf bezlerine ve kan dolaşımı yoluyla karaciğer, akciğer ve diğer organlara yayılım gösterebilir. Bu yüzden 50 yaşından sonra düzenli kontroller yaptırmak önemlidir. Kolon kanserlerinin oluşumunda genetik faktörler, çevresel faktörler, ekonomik faktörler, coğrafi faktörler ve diyet rol oynar. Gelişmiş ülkelerde daha sık görülür. Kolon kanserinin oluşumunda; aşırı yağlı, kırmızı et ağırlıklı beslenme, şişmanlık, sigara ve alkol tüketiminin yanı sıra polipler etkilidir. Tarama kolonoskopileri sırasında kalın bağırsakta polip görüldüğünde kanserleşmeden alınarak hastalığın önlenmesi mümkün olmaktadır. Kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri hikayesi bulunması da bu kişilerde kolon kanseri riskini artırmaktadır. Meme ve yumurtalık kanseri olan kişilerde de 50 yaşını beklemeden kolon kanseri açısından tarama yapılması önerilmektedir” diye konuştu.
Kolon kanserinin belirtileri
Kolon kanserinin belirtilerine değinen Gümüş, “Sürekli ishal ve kabızlık, her zaman normal bir kalınlıkta gelen büyük abdestin incelmesi, anüsten ve büyük abdestten kan gelmesi, büyük abdestte yumurta akı görünümlü salgıdır. Kanserin ilerlediği ve bağırsağı tıkadığı durumlarda ise karında şişlik ve ağrı oluşmaktadır. Bağırsakların yeterince boşalamaması hissi, dışkılama güçlüğü, ağrılı dışkılama.
Bu tür şikayetleri olanların doktora başvurması, erken tanı için önemlidir. Kolon kanserlerinde hayat kurtarıcı tedavi erken evrede gerçekleştirilen cerrahidir. Kolon kanserinin tedavisi genel cerrahi uzmanı, medikal onkolog, radyasyon onkoloğu, nükleer tıp ve görüntüleme uzmanlarının bir arada olduğu bir ekip tarafından yapılmalıdır” şeklinde konuştu.
Kolon kanserinden korunmanın yolları
Kolon kanserinden korunmanın mümkün olduğunun altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Salim Gümüş katılımcılara önerilerde bulundu:
“Bol posalı beslenin. Çalışmalarda; az posa ile beslenen toplumlarda kolon ve rektum kanserinin daha sık görüldüğü belirlenmiş. Yüksek posa içeren bir diyet ile beslenme, atık maddelerin sindirim sisteminden geçiş süresini azaltarak ve daha ağır, daha hacimli atık maddesi (dışkı) oluşturarak kanser riskini azaltıyor. Meyve tüketmeyi unutmayın. Yeterli meyve tüketenler yetersiz tüketenlere kıyasla kolon kanserinden daha fazla korunuyor. Dolayısıyla her gün meyve yemeye özen gösterin. Günde 2-3 porsiyon meyve tüketmeniz yeterlidir. Sarımsağı sofranızdan eksik etmeyin. Sarımsak içeriği yüksek olan diyetlerin kalın bağırsak kanserinden koruyucu etkisi olduğunu gösteren kanıtlar var. Bu çeşni verici sebzeye sofralarınızda daha fazla yer verin. Diyetinizde kalsiyum kaynaklarına yer açın. Yeterli kalsiyum alımı kolon kanserinden koruyucu etki oluşturuyor. Yetişkin bireyler için 2 bardak süt veya yoğurt ve 60 gram peynir tüketimi yeterli kalsiyum miktarını karşılıyor. Ergenlik dönemindeki gençlerin ise kalsiyum ihtiyaçlarını karşılamak için günde 2 su bardağı süt veya yoğurt, 120 gram peynir tüketmeleri gerekiyor. Sigara içmeyin alkolden kaçının?Yapılan çalışmalara göre sigara içmek kolon kanserinde de riski artırıyor. Dolayısıyla içiyorsanız hemen bırakın, alkol kullanmıyorsanız başlamayın. Alkol tüketiyorsanız miktar ve sıklığını mutlaka azaltın. D vitamini düzeyinizi kontrol edin. Yapılan çalışmalarda D vitamini yetersizliği olan kişilerde kolon kanseri sıklığının yüksek olduğu bildirilmiş. D vitamini düzeyinizin yeterli olup olmadığından emin olmak için tahlil yaptırılmalı. D vitamini yetersizliği söz konusu ise doktorunuza başvurun. İdeal kilonuza ulaşın. Obez veya aşırı kilo kolon kanserinin oluşumuna sebep olan risk faktörleri arasında gösteriliyor. Sağlıklı ağırlığa ulaşmak için gerekli olan beslenme önlemlerini alın. Tek başınıza kilo veremiyorsanız hedef ağırlığınıza bir uzman yardımı alarak ulaşın. Karın bölgesindeki yağlanmaya dikkat edin. Salatanız rengarenk olsun. Sebzelere doğal rengini veren maddeler, kanser öncüsü hücrelerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı oluyor. Bu sebeple günde 2-3 porsiyon salatayı sofranızdan eksik etmeyin. Salatalarınızın mevsim sebzelerinden oluşmasına ve olabildiğince çok renkte sebze içermesine özen gösterin. Üzerine haşlanmış nohut, kuru fasulye, bulgur, mısır ve yarma ilave edin. İşlenmiş et ve et ürünlerinden kaçının. Salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş et ürünlerinin üretimi sırasında renk ve ürün kalitesini korumak amacıyla kullanılan nitrit ve nitratlar kanserojen özellik taşıyor. Bu yüzden tüketiminden sakının. Kırmızı et tüketimini sınırlandırın. Kırmızı et tüketimi arttıkça kolon kanseri görülme riski yükseliyor. Bu nedenle kırmızı et tüketiminiz haftada 500 gramdan daha az olması gerekiyor. Diğer yandan eti pişirirken de yanmamasına dikkat etmeniz gerekiyor.”